'Dünya ekonomisi halen sallantıda' - ADDİS ABABA

"Dünya ekonomisi halen sallantıda" - ADDİS ABABA - Addis Ababa ’daki Afrika Birliği Genel Merkezi binası - Rashmi Banga'nın UNCTAD raporunu açıklaması - BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı, 2018 Ticaret ve Kalkınma Raporu’nu yayınladı: - "2008 mali krizinin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisi halen sallantıda" - "Dünya genelinde borç yükü son 10 yılda yüzde 50 artış gösterdi"ADDİS ABABA (AA) - Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), 2008 mali krizinin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisinin halen sallantıda olduğu bildirildi.
UNCTAD'ın Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa ’daki Afrika Birliği Genel Merkezi’nde açıkladığı 2018 Ticaret ve Kalkınma Raporu’nda dünya ekonomisine ilişkin önemli bilgiler paylaşıldı.Dünya ekonomisinin 2008 krizinden bu yana olumlu yönde seyretmediği değerlendirmesine yer verilen raporda, küresel ölçekte borçlanmanın giderek arttığı vurgulandı.Raporda, “2008 mali krizinin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisi halen sallantıda.” denildi.ABD ve Çin gibi ülkeler arasında görülen ticaret savaşlarının daha derin bir kırılganlığın emaresi olduğuna işaret edilen raporda, “2017’nin başlarından itibaren küresel ekonomi kendini toparlamasına rağmen, büyüme halen istikrarsız ve birçok ülke sahip olduğu potansiyelin altında çalışıyor.” ifadesi kullanıldı.Raporda, dünya genelinde borç stokunun gün geçtikçe arttığı da aktarıldı.Bugünkü 250 trilyonluk borç stokunun 2008 krizi zamanından yüzde 50 daha fazla ve küresel ekonominin üç katı olduğu belirtilen raporda, özel borçların bu büyüyen dalganın arkasındaki asıl aktör olduğu kaydedildi.Öte yandan raporda, küresel çapta görülen ve büyüyen borçluluğun eşitsizlikle yakından ilişkili olduğu kaydedilerek, “Küresel ticaret, büyük firmaların boyunduruğu altında kalmaya devam ediyor.” denildi.Gelişmiş ülkelerde altyapı projeleri geri planda kalmış olsa da dünyanın birçok yerinde altyapı projelerinin halen ekonominin merkezinde olduğuna değinilen raporda, ihtiyaç duyulan altyapı yatırımlarına olan mali ihtiyacın finanse edilebilirliğinin ise mümkün olmadığına işaret edildi.