'Dünyanın nazar boncuğu'na can geldi - KONYA

"Dünyanın nazar boncuğu"na can geldi - KONYA - Meke Gölü'nün havadan görüntüleri - Gölden detaylar - Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık'ın konuşması"Dünyanın nazar boncuğu"na can geldi - Konya 'da görünümü nazar boncuğuna benzediği için "dünyanın nazar boncuğu" diye anılan ve son yıllarda özellikle yaz aylarında kuruyan Meke Gölü, ocak ayında etkili olan kar yağışı ile yeniden eski güzelliğine kavuştu - Yağışlar Meke Gölü'ne can suyu olurken karın beyaz örtüsü bölgede görsel şölen oluşturdu - Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Arık: - "Yağışlar böyle devam ederse biraz da yer altı suyunu kontrol edebilirsek, bu manzarayı uzun süre görme şansımız olacak. Tabii sadece biz değil, burayı gezmeye gelen ziyaretçilerimiz, turistler de bundan keyif alacaktır"KONYA (AA) - MELİKE KINACI - Konya 'nın Karapınar ilçesinde görünümü nazar boncuğuna benzediği için "dünyanın nazar boncuğu" diye anılan ve son dönemlerde özellikle yaz aylarında kuruyan Meke Gölü, ocak ayı boyunca süren yoğun yağışlar dolayısıyla eski görünümüne kavuştu.Yer altı suyunun kontrolsüz kullanımı ve son yıllarda yetersiz yağış nedeniyle kuruyan göle, geçen yılın aynı dönemine oranla yaklaşık yüzde 50 artarak yağan kar ve yağmur can suyu oldu.Karapınar ilçe merkezinin 8 kilometre güneydoğusunda yer alan, geçmişte çevresi sularla kaplı gölde, yakın zamana kadar su yerine yüksekliği 10 santimetreden fazla bir tuz birikintisi kalmıştı.Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, göle "Meke Maarı" da denildiğini belirterek, iki evreli volkanik faaliyet sonucu oluştuğunu söyledi.

Volkanizmanın ilk gerçekleştirdiği patlamanın ardından bölgede bir krater oluştuğunu anlatan Arık, "Sonraki süreçte içinde yeniden patlama olduğu için son kraterle ilk krater arasında su birikintisi meydana gelmiş. Dolayısıyla nazar boncuğu görüntüsü almış bir gölümüz Meke. Yakın zamana kadar gerçekten bir nazar boncuğu görüntüsü sunuyordu. İç içe 2 koni ve çevresindeki sularla oldukça güzel manzara uzun yıllar sürdü. Ancak son yıllarda hem kuraklık hem de artan yer altı suyu kullanımı nedeniyle göldeki su kurudu." ifadelerini kullandı.Son günlerde özellikle ocak ayında yaşanan yağışın hem bölge hem de Meke Gölü için ümit verici olduğunu ifade eden Arık, şöyle konuştu:"Şu anda, kış mevsiminde keyifle izliyoruz Meke'deki manzarayı. Kış yağışlarıyla özellikle aralık ve ocak ayındaki yağışlarla birlikte, gölde her zaman görmeye alışık olduğumuz değil ama ümit verici su birikmesi meydana geldi. Umarım bu şekilde devam eder. Yağışlar böyle devam ederse biraz da yer altı suyunu kontrol edebilirsek bu manzarayı uzun süre görme şansımız olacak. Tabii sadece biz değil burayı gezmeye gelen ziyaretçilerimiz, turistler de bundan keyif alacaktır." - "Orman projeleri ümit verici"Arık, son dönemde, geçen yılın aynı dönemine oranla bölgede yaklaşık yüzde 50 yağış artışı yaşandığına işaret ederek, "Veriler ümit verici. Ancak bunun böyle devam edebilmesi için temennilerde bulunmamız gerekiyor. Son yıl artmış olması ümit verici ama sonuçta iklimsel olaylar bunlar. Bölgede yağışları uzun süre yağdırabilecek olan yeşil örtünün geliştirilmesi buna katkı sağlayabilir. Son yıllarda artan orman projelerinin de bu anlamda ümit verici olduğunu söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.Gölün kurumaması için yer altı sularının kontrollü kullanılması gerektiğine de değinen Arık, şöyle devam etti:"Yer altı suyunun kontrolsüz kullanımı bölgede oldukça yoğun. Bu durum sadece Karapınar bölgesi için değil tüm Konya Kapalı Havzası için geçerli. Ayrıca tarımsal üretim politikaları da buna neden olan faktörlerden birisi. Bölgede çok su tüketen bitkilerin üretimi var. Bu nedenle de yoğun bir kaçak kuyu varlığı söz konusu. Vatandaşın mevcut durumda kendi harcamalarını, giderlerini karşılaması için mecburen tarımsal üretim yapması lazım. Ancak havza bazında çok su tüketen mısır, şeker pancarı, yemlik bitkileri gibi bitkilerden ziyade kuru tarımın özendirilmesi, vatandaşın bu konuda teşvik edilmesi sorunu çözmek için faydalı olacaktır."Havzada 100 bin civarında kaçak kuyunun varlığından söz edildiğine dikkati çeken Arık, "Bunların ne kadar su tükettikleri tam olarak bilinmiyor ama bildiğimiz bir şey var ki yer altı suyu her yıl birkaç metre düşüyor. Dolayısıyla su düşüyorsa sonsuz değil, bir gün biteceğini öngörüyoruz. O yüzden biraz daha uzun vadeli kullanalım, tarımsal üretime devam edelim diyorsak daha verimli sulama teknikleri, daha az tüketen bitkilere yönelmemiz, bununla ilgili tarımsal politikalar üretmemiz gerekiyor." dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile