Engeline rağmen ekmeğini kazanıp hasta eşine bakıyor - NİĞDE

- İrfan Yıldırım'ın eşine meyve hazırlaması - İrfan Yıldırım'ın eşine meyve götürmesi - İrfan Yıldırım ile röportaj - Nesibe Yıldırım ile röportaj - İrfan Yıldırım'ın eşine çay götürmesi - İrfan Yıldırım'ın akülü arabasıyla evden çıkması - İrfan Yıldırım'ın yolda gitmesi - İrfan Yıldırım'ın ayakkabı boyaması - İrfan Yıldırım ile röportajEngeline rağmen ekmeğini kazanıp hasta eşine bakıyor - Niğde 'de yaşayan doğuştan yürüme engelli 63 yaşındaki İrfan Yıldırım, yarım asırlık boya sandığıyla aynı yerde ayakkabı boyayarak evinin geçimini sağlıyor - Yatağa bağımlı eşine de bakan Yıldırım: - "50 yıldır bu sandığın başında oturuyorum, aynı sandıkla boyacılık yapıyorum. Yaz kış demeden buradayım"NİĞDE (AA) - ABDULLAH ÖZKUL - Niğde 'de yaşayan doğuştan bedensel engelli 63 yaşındaki İrfan Yıldırım, yarım asırlık boya sandığıyla hem evine ekmek götürüyor hem de yatağa bağımlı eşine bakıyor.Yıldırım, her sabah aynı saate akülü arabasına binip evinden çıkarak, El Hacı Mahmut Caddesi'nde 50 yıldır ayakkabı boyadığı köşeye geliyor ve yarım asırlık boya sandığıyla işine koyuluyor.Boyacılığa 10 yaşında arkadaşları sayesinde başlayan Yıldırım, ilerleyen yaşına rağmen ekmek parası için mücadele ediyor.Yıldırım, 6 yıl önce yatağa bağımlı hale gelen kemik erimesi hastası 33 yıllık eşi Nesibe Yıldırım'ın da ihtiyaçlarını da yerine getirmeye çalışıyor.İrfan Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kimseye yük olmamaya çalıştığını anlatarak, "50 yıldır bu sandığın başında oturuyorum, aynı sandıkla boyacılık yapıyorum. Yaz kış demeden buradayım. Bir yere gidip gelemem, onun için bu sandığın başında oturuyorum. Alnımın teriyle çalışıyorum. 3 - 5 kuruş alıyorum. Evimin ihtiyacını görüyorum. Günlük mutfak masrafını çıkartıyorum. 15 - 20 lira alıyorum o da anca evin masrafına yetiyor." diye konuştu.
Yıldırım, kimseye minnet etmeden, kendi gücü, çabasıyla geçimini sağladığını, ömrü yettikçe de çalışacağını belirtti.
Eşinin 6 yıl önce düşerek bacağını kırdığını ve yataktan kalkamaz hale geldiğini aktaran Yıldırım, şunları dile getirdi:"Benim dizim ağrıyor. Kızım olmadığında eşimin çorbasını tepsiye koyuyorum, sürükleyerek getiriyorum. Çünkü mutfaktan odaya kadar elimde getiremem. Kaygan tepsilere koyuyorum. Plastik tepsi kaymaz, demir tepsi kayıyor. Böyle mücadele ediyoruz. Hanımı hastaneye götürmek için taksi çağırıyorum. Eşin, dostun yardımıyla hanımı battaniyeye oturtup taksiye bindiriyoruz."İrfan Yıldırım'ın eşi Nesibe Yıldırım da küçüklükten beri sağlık sorunları bulunduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:"Kemik erimesi hastalığım var. Önceden elimdeki değnekle evin içinde işlerimi görüyordum, çarşıya dinlene dinlene gidiyordum. 6 sene önce düştüm. Değnekler koltuğumun altından kaydı, kapının ağzında düştüm, bacağım kırıldı. Ameliyat ettiler ama sonra kalkamadım. 6 senedir yataktayım. Bakım parası alıyorum, o da yetişmiyor. Çocuk da okula gidiyor. 4 kişiyiz. Bana kızım bakar. Kızım bir yere gittiği zaman eşim hizmet eder. Evin içinde hapisim, havalar iyi olursa çocuk tekerlekli sandalyeye koyar balkona çıkartır, sonra da içeri girerim."Tansiyon, şeker ve kolesterol hastası olduğunu da dile getiren Yıldırım, aldıkları bakım parasının büyük bölümünün ilaçlara harcandığını aktardı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile