Mahkemenin Balyoz Davası kararının ardından ilk tepkiler hükümet ve ana muhalefet tarafından geldi.

Hükümet adına konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, kararın nihai olmadığını belirtirken, duruşmayı izleyen CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, hukuk katliamı yaşandığını belirtti.

Hükümet kanadından ilk tepkiyi veren Bozdağ, cezaların kesinleşmiş olmadığını ve Yargıtay safhasının beklenmesi gerektiğini söyledi.

"HUKUK KATLİAMI YAŞANDI"

Muhalefet tarafında ise CHP Milletvekili Ali Özgündüz, kararda hukuk katliamı yaşandığını söyledi.

Özgündüz, "Savunma hakkı ihlal edildi. Avukatlar olmadan karar verildi. Bu Türkiye'de bir ilk. Bir hukuk katliamı yaşanmıştır" dedi.

BU GİRİŞİMLER TÜRKİYE'Yİ HEP GERİYE GÖTÜRMÜŞTÜR

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Balyoz davasında mahkemenin verdiği kararı değerlendirdi.

Yıldırım, dava ile ilgili gelişmeleri şöyle değerlendirdi: "Hepimizin amacı; Türkiye'de kim ne yapacaksa yapar, kamuoyu değerlendirmesine verir. Ne yapacaksa; milletin iradesiyle istediğini yapar, mesajı verir. Kamuoyu ilgi duyarsa 75 milyon şans verir, şans verirse hizmet etme imkanı olur. Bu girişimler Türkiye'yi hep geriye götürmüştür. Bunlar Türkiye'nin demokrasisine ilişkin gelişmeler olmakla beraber; Türkiye'nin demokrasisini geliştirme şansı olmuştur. Demokrasi dışı hiçbir girişim, teşebbüs bir daha olmasın. Hukuk devleti herkes için herkesin güven duyacağı bir anlayışa sahip olsun."

MAHKUMİYETE SEVİNİLMEZ AMA YARGI KARARIDIR

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Balyoz davasının Türk demokrasisi ve asker-sivil ilişkileri açısından önemli bir dava olduğunu belirterek, "Mahkumiyete sevinilmez ama bu bir yargı kararıdır" dedi.

Balyoz davasında bugün açıklanan karar hakkında konuşan Başbakan Yardımcısı Büyent Arınç, "Arkadaşlar ben takip ettim. Epeydir de devam eden dava bugün sonuçlandı. Bu ilk mahkemenin kararı. Cezaları öğrendim. Yakalama kararı çıkartılanlar, tahliye edilenler var. Bunlar yargı sürecinin evreleridir. Mahkumiyete sevinilmez ama bur yargı kararıdır. Sanıyorum bütün sanıklar aleyhinde çıkan kararı temyiz edecekler. Temyiz sonucunu da beklemek lazım. Mahkemenin hangi gerekçe ile hareket ettiğini görmek için de gerekçenin yazılmasını beklemek lazım. Bu Türkiye’de demokrasi açısından, sivil-asker ilişkileri açısından son yıllarda yaşadığımız gelişmelerin ortaya koyduğu sonuçlar bakımında önemli bir davaydı. Sonuçlanmış olmasına seviniyorum. Şüphesiz kararı beğenmeyenlerin veya beğenenlerin üst düzey mahkemede temyize gitmeye hakları var. Her sanık hakkında aynı şekilde değerlendirmek gerekiyor. Ben mahkemenin hangi gerekçeyle bu sonuca vardığını şu anda bilmiyorum. Söyleyeceklerim bundan ibaret" diye konuştu.

Fatih Altaylıyı Çıldırtan Tartışma

Balyoz Davasının kararı beklenirken ekrandaki gerilim müthiş bir tartışmaya neden oldu...

Balyoz davasında karar beklenirken Habertürk ekranlarında Didem Arslan Yılmaz'ın sunduğu Gün Ortası programı çok ateşli bir tartışmaya sahne oldu.

Gazete Habertürk genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı ile Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan davanın sonuçlarının Türkiye'yi nasıl etkileyeceğini konuştu.

Programa oldukça sert ama espririli yorumlarla başlayan Altaylı, Cahit Özkan'ın sözlerine sert tepki gösterdi.

Özkan'ın ' yargının Türkiye'de tam anlamıyla adil yargı ilkelerini taşıdığını, bağımsız olduğunu söylemiyorum. ' diyerek başladığı konuşmasında ' Batı ' örneğini verince Altaylı çok sert tepki gösterdi.

Altaylı, ''Bana Batı palavraları anlatmayın. Batı'yı benim kadar biliyor musunuz? Benim hayatım Batı'da geçti. Ben Batı'da eğitim aldım. Ne Batı'sı'' diyerek çıkıştı.

İşte izleyenlerin ' her an çok daha sertleşebilir ' diye merak ve korku ile ekranlara baktığı o tartışmadan satır başları:

Fatih Altaylı: Beyefendi bazı şeyleri eksik anlıyor. Türkiye'de ' yargılama konjetüreldir ' demiyorum. Mahkeme kararları konjentüreldir. İki karardan bahsediyorum, Tayyip Erdoğan'ın yargılanması ne kadar konjentürelse bu dava da o kadar konjonktüreldir. Türkiye'nin sağlam bir anayasal, hukuk temeli yok çünkü.

Farklılıklar diyoruz. Farklılıklar zenginliğimiz, tamam ama farklılıkları gözümüze sokup durursak Yugoslavya oluruz. Keşke farklılıklarımız olmasaydı da Fransa gibi olsaydık. Amerika gibi olsaydık. Bu farklılıkları ortadan kaldırmak gerekiyor. Sürekli gözümüze sokmak gerekmiyor.

Ben hayatta ne kimsenin mezhebini merak ettim ne de başka bir şeyini. Kürt mü, Türk mü, Laz mı, Japon mu... Benim için hepsi bir. Zenginlik bu mu? Fakirsin... Sen osun dediğin evet oyum ve seni de istemiyorum derse ne diyeceksin...

Cahit Özkan: Ama işte Batı'da bugün...

Fatih Altaylı: Batı, matı demeyin. Batı palavralarını anlatmayın. Batıyı benim kadar iyi biliyor musunuz. Ben batı eğitimi aldım. Ne batısı. Batıda kim böyle... Böyle palavra örneklerle insanları kandırabilirsiniz ama beni kandırmazsınız. Yugoslavya böyleydi işte.

Cahit Özkan: Ben bir cümlemi tamamlayayım. Türkiye'de milletin yüzde 50'sinin oy verdiği iktidarın egemen olduğu ve yargının düne nazaran çok daha ...

Fatih Altaylı: Yüzde 50 iktidar, yargıyı ilgilendiren bir şey değil. Sizin farkında olmadığınız bu. İsterse yüzde 99,9 ile iktidar olsun yargı iktidarla ilgili değil.

Didem Arslan Yılmaz: Fatih Bey biraz sakin.

Fatih Altaylı: Bunu kafanıza koyamadığınız halde Yargı Derneğinin başkanısınız, ben de bunu anlamıyorum. Yargının oy oranı ile ne alakası var? Bir hukukçu olarak bunu nasıl söylersiniz. Yüzde 55 ile hukuk mu olur? Hukuk'un oy oranı ile ne alakası var. Hukuk ile oy oranının bir araya getirdiğiniz zaman ben size nasıl güvenebilirim.

Didem Arslan Yılmaz: Cahit Bey, tecrübeli bir gazeteci var karşınızda kuşkusuz.

Cahit Özkan: Ben arkasında 100 yıl bile olsa duracağım bir şey söyledim. Ben diyorum ki 28 şubatta da şimdi de konjonktürel kararlar alır mahkemeler.

Didem Arslan Yılmaz: Cahit bey iyi güzel söylüyorsunuz da Türkiye'nin geleceğini nasıl etkileyecek bu mahkemeler.

Fatih Altaylı: Ben umutlu değilim açıkçası. Türkiye'de hiç kimse adil yargılama istemiyor. Kendisi adil yargılansın istiyor sadece. Biz batı taklidi yapan bir doğu toplumuyuz. Poponuzu iki tarafa da yanaştırmaya çalışırsanız ayrılır. Batıdaki siyasileri anlatan filmleri seyredin. Gidin Demir Leydi'yi seyredin. herkesin sığınacağı bir liman var, adalet. Herkese lazım. Geçmişte bundan mağdur olanın en çok buna uyması lazım. Hukuk alanıda kimsenin mağdur olmaması lazım. Hala o mağduriyetlerin hesaplaşması yapılıyor.

İLGİLİ DİĞER VİDEOLAR

Bizimcity- Aletlerden ne moda-

25 Eylül 2012 Salı

Engin Alan'ın vekilli düşebilir

24 Eylül 2012 Pazartesi

Balyoz'un ikiz paşaları

24 Eylül 2012 Pazartesi

Balyoz'un ikiz paşaları

24 Eylül 2012 Pazartesi

Demirel Hastaneye Kaldırıldı

24 Eylül 2012 Pazartesi

'Mahkeme otoritenin emrinde'

23 Eylül 2012 Pazar

Tarihi Davada Karar Açıklandı

23 Eylül 2012 Pazar

Erdoğan'ın Balyoz Yorumu

23 Eylül 2012 Pazar

Balyoz Darbe Planı Davası

23 Eylül 2012 Pazar

Balyoz Yorumu

23 Eylül 2012 Pazar

Chp; Adalet, Yargı Yok

23 Eylül 2012 Pazar

Canlı Balyoz Tartışması

23 Eylül 2012 Pazar

'Karar Var, Adalet Yok'

23 Eylül 2012 Pazar

Beyaz Tv'ye Ateş Ettiler

23 Eylül 2012 Pazar

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile