Hacısalihoğlu: 'Galatasaray maçı ne final maçıdır ne de dünyanın sonudur'

Hayrettin Hacısalihoğlu'nun açıklamaları

- Hacısalihoğlu: "Galatasaray maçı ne final maçıdır ne de dünyanın sonudur" TRABZON

- Trabzonspor Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, Galatasaray ile oynayacakları müsabaka ile ilgili, "Galatasaray maçı ne bir final maçıdır ne de dünyanın sonudur" dedi.
Spor Toto Süper Lig'in 4. haftasında Galatasaray'ı ağırlayacak olan Trabzonspor, taraftarı önünde oynayacağı maçtan galibiyetle ayrılmayı hedefliyor. Kulüp Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, Trabzonspor'un bir yandan oyun anlayışını oturtmaya çalışırken, diğer yandan da imkanlar dahilinde eksiklerini gidermeye gayret ettiğini belirterek, "Bir yandan oyun anlayışını oturmaya çalışırken öbür taraftan da eksiklerini tamamlayarak, mevcut oyuncuları ihtiyaç olan bölgelerde oynatarak bir düzenleme yapmaya çalışıyoruz. Sadece biz değil Türkiye’deki tüm takımların bu dönemdeki çalışmaları bu yönde. Çünkü transfer süresi henüz tamamlanmadı. Yönetim de transferle ilgili imkanların el verdiği derecede yapılması gerekeni yapmaya çalışıyor" dedi.
"Galatasaray maçı ne final maçıdır ne de dünyanın sonudur" Galatasaray maçının her zaman olduğu gibi önemli maçlardan biri olduğunu belirterek, "Biz birkaç yıllık bir planlama ölçüsünde Trabzonspor’u olması gereken konuma getirmeye çalışıyoruz. Bunu başarabildiğimiz, becerebildiğimiz ölçüde Trabzonspor huzura kavuşacaktır. Hem ekonomik olarak hem sportif olarak hem de sosyal olarak daha sağlıklı bir yapıya gelecektir. Bugün bu çalışmalar yapılıyor. Galatasaray maçı ne bir final maçıdır ne de dünyanın sonudur. Ama her zaman olduğu gibi özellikle üç İstanbul takımıyla oynadığımız maçlarda biz galibiyeti arzu ediyoruz. Bundan da büyük zevk duyacağız, huzur bulacağız. O anlamda Galatasaray’ı yenmek istiyoruz“ ifadelerini kullandı. "Transferde yapmak istediklerimizi büyük ölçüde yaptık" Trabzonspor ve Türkiye’deki birçok kulübün ekonomik konularda sıkıntıları bulunduğunu belirten Hacısalihoğlu, "Bu sıkıntılar doğrultusunda transfer faaliyetlerini yürütebilmek için ekonomik konularda da düzenleme yapmak gerekiyor. Bir kaynak bulmak gerekiyor. Elde ihtiyaç fazlası veya mali olarak büyük külfet oluşturan oyuncuları satmak gerekiyor. Bu imkanları her istediğin zaman her şartta sağlamak mümkün değil. Dolayısıyla yapacağın transferi de, kuracağın kadroyu da bu gelişmelere paralel olarak yürütmek mecbururiyetindesin. Biz de öyle yapmaya çalıştık. Tam olarak yaptık dersek yalan olur ama büyük ölçüde yapmak istediklerimizi yaptık diyelim" açıklamasını yaptı. "Çok aceleci olmamak lazım" Hacısalihoğlu, ara transfer ve sezon sonu transfer dönemlerini işaret ederek, "Zaten biz en başından beri gerek ekonomik gerek sosyal gerekse sportif alandaki konuları Trabzonspor’un ancak 2-3 yılda rayına oturtabileceğini söylemiştik. Bu anlamda çok aceleci olmamak lazım. Çünkü insanın her istediği gönlüne göre olmuyor. Düşündüğünüzü uygulama imkanı bazen bulamıyorsunuz. Bazen de ekonomi izin vermiyor" şeklinde konuştu.
"Ekonomiye dikkat ederek transferleri yapmaya çalıştık" Trabzonspor Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, ekonomiye gayet dikkat ederek transferleri yapmaya çalıştıklarını vurgulayarak, "Çok üst düzeyde oyuncu alma imkanımız bugünkü şartlarda yok. Kulübün böyle bir bütçesi yok. Bu nedenle daha mütevazi ekonomik şartlarda bugün için değil belki birkaç yıl sonrası için takım anlayışını daha çok ortaya koymaya çalışan bir kadro oluşturmaya çalışıyoruz" dedi.
Takımın yeni transferi Caleb Ekuban'ın gelecek vaat eden bir oyuncu olduğunu dile getiren Hacısalihoğlu, "Bana göre iki önemli mevki var. Birisi stoper diğeri ise santrfor. Oradaki oyuncular çok kart görür. Oradaki oyuncular çok fazla tekmeye maruz kalır, sakatlanır. Bu nedenle bu mevkilerde yoğun lig maratonu ve kupa maçları yaşanacağı için kadroyu daha geniş ve alternatifli oluşturmak her kulübün olduğu gibi Trabzonspor’un da ana politikasıdır. Böyle bir imkan doğunca hem ucuz maliyetli hem de gelecek vaat eden bir oyuncu. Bu oyuncunun kadroya katılması uygun görüldü" diyerek sözlerini tamamladı.