Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, anayasa yapım sürecinde değişmemesi gereken tek kırmızı çizginin 'insanlık onuru' olması gerektiğini söyledi. Kılıç, ''Yeni anayasa, 367 oyla geçse bile mutlaka referanduma götürülmeli'' dedi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, 'Türkiye Cumhuriyeti anayasasında devletin kimlik bilgisi kapsamında yerini alan Cumhuriyetin temel niteliklerinden demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti ilkeleri de bütünüyle 'insanlık onurunu' yüceltmek amacına hizmet etmesi gereken temel değerlerimizdir. Belirtilen ilkeleri evrensel tanımlarından koparmadan yorumlamak bu korumanın başarı şansını yükseltecektir ' dedi.

Kılıç, Yüksek Mahkemenin kuruluşunun 51. yıl dönümü dolayısıyla Yüce Divan Salonu'nda düzenlenen törende, dünyada kurulu Anayasa Mahkemelerinin asli ve ortak görevlerinin ırk, renk, din ve inancı ne olursa olsun, insan olma ortak paydasına sahip herkesin doğuştan varlığına inandıkları, 'insanlık onurunu' korumak ve gözetmek olduğunu söyledi.

Bu değeri korumanın yasama ve yürütme organlarının birinci görevi olduğunu, yargının, son tahlilde varsa bir ihlal bunu ortadan kaldırdığını dile getiren Kılıç, 'Biz insanlık onurunun güçlü bir kaynak olduğuna inananlardanız. Bu kaynak, insanlık tarihinin en başından bugüne kadar siyaseti, ekonomiyi, sosyal hayatı ve kültürleri derinden etkilemiştir ' diye konuştu.

Temel hak ve özgürlüklerle, adalet duygusunu içinde barındıran insanlık onurunun, Yaratıcıdan iz ve işaretler taşıması nedeniyle de ilahi dinler başta olmak üzere tüm inanç sistemleri ve medeniyetlerin koruması altına alınmış en yüce değer olduğunu belirten Kılıç, şöyle devam etti:

'Dünyadaki yazılı anayasa metinleri incelendiğinde doğrudan ya da dolaylı olarak daha ilk maddelerinde insanlık onurunun korunması ve kollanması teminat altına alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda devletin kimlik bilgisi kapsamında yerini alan Cumhuriyetin temel niteliklerinden demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti ilkeleri de bütünüyle 'insanlık onurunu' yüceltmek amacına hizmet etmesi gereken temel değerlerimizdir. Belirtilen ilkeleri evrensel tanımlarından koparmadan yorumlamak bu korumanın başarı şansını yükseltecektir.

Kimliği, kişiliği, unvanı ne olursa olsun, hak ve özgürlüğü ihlal edilen her bireyin insanlık onuru yara almış demektir. Bu ihlali giderme görevi son noktada yargıya emanet edilmiştir. Yargı bu görevini yerine getirirken belli bir ideolojiye mensup olanların hayat tarzlarını güvenceye almak için, ötekilerden özgürlükleri kaçırmaya çalışırsa ayakta kalma şansı yoktur. Adil olmayan bir yargı zulmediyordur. '

'Adil olmak, herkes için gereklidir ancak yargı mensupları için olmazsa olmaz gerekliliktir ' ifadesini kullanan Kılıç, 'Hakimin vicdanına emanet edilen insanlık onurunu ancak adaletle yüceltebiliriz ' dedi.

Haşim Kılıç: Tek kırmızı çizgi insanlık onuru

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, Anayasa yapım sürecinde değişmemesi gereken tek kırmızı çizginin 'insanlık onuru' olması gerektiğini söyledi...

Anayasa Mahkemesi 'nin kuruluşunun 51. yıl dönümü dolayısıyla Yüce Divan Salonu'nda düzenlenen törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukcu, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Bekir Bozdağ, Ali Babacan, Beşir Atalay, bazı bakanlar, yabancı yüksek yargı organları temsilcileri ile davetiler katıldı.

Törende, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç , Başkanvekilleri Alparslan Altan, Serruh Kaleli ve yeni seçilen üye Emin Kuz ile konukları girişte karşıladı.

Anayasa Mahkemesine yeni seçilen üye M. Emin Kuz'un ant içmesinin ardından Kılıç, Kuz'a kisvesini giydirdi.

Kılıç, Kuz'un Anayasa'nın evrensel ilkelerin ve yasaların şekillendireceği vicdani kanaati dışında, hiçbir etki ve baskı altında kalmadan onurlu ve sorumluluk isteyen bu yüce görevi yerine getireceğini belirterek, başarı diledi.

Tek kırmızı çizgi ''insanlık onuru'' olmalı

Kılıç törende yaptığı konuşmada, ' Anayasa yapım sürecinde rol alan sosyal ve siyasal kurumların, değişmemesi gereken tek kırmızı çizgilerinin 'insanlık onuru' olması ve bunu anayasaya yansıtarak gelecek kuşaklara değerli bir miras bırakmaları beklenmektedir ' dedi.

Temel hak ve özgürlüklerle, adalet duygusunu içinde barındıran insanlık onurunun, Yaratıcıdan iz ve işaretler taşıması nedeniyle de ilahi dinler başta olmak üzere tüm inanç sistemleri ve medeniyetlerin koruması altına alınmış en yüce değer olduğunu belirten Kılıç, şöyle devam etti:

' Dünyadaki yazılı anayasa metinleri incelendiğinde doğrudan ya da dolaylı olarak daha ilk maddelerinde insanlık onurunun korunması ve kollanması teminat altına alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda devletin kimlik bilgisi kapsamında yerini alan Cumhuriyetin temel niteliklerinden demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti ilkeleri de bütünüyle 'insanlık onurunu' yüceltmek amacına hizmet etmesi gereken temel değerlerimizdir. Belirtilen ilkeleri evrensel tanımlarından koparmadan yorumlamak bu korumanın başarı şansını yükseltecektir. '

Kimsenin suç işleme imtiyazı olamaz

Kılıç, ' Bazı kesimlerin ilgi duyduğu ya da siyasi düşünce ortaklığının doğal sonucu olarak yakın dostların yargılandığı davalarda, demokratik tepki ve destek verilmesi, anlayışla karşılanmalıdır'' ifadelerini kullanarak, ''Bu konuda verilmiş anayasal haklar, sonuna kadar kullanılabilir. Ancak, hakların kullanılması yargıya meydan okumayı, onu tehdit etmeyi ve şiddete başvurma hakkını kimseye vermez. İşgal ettiği makam, mevki, unvan ne olursa olsun kimsenin suç işleme imtiyazı olamaz ' şeklinde konuştu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile