AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, “PKK ile iç içe geçmiş olan Esad yönetimine CHP'nin halen sempatiyle bakmasına biz halkımıza, toplumumuza, bu acılar içerisinde, şehit acıları içerisinde kıvranan toplumumuza anlatamayız. CHP hiç anlatamaz” dedi.

AK Parti Genel Merkezi’nde, Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının sona ermesinin ardından basın toplantısı düzenleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, toplantılarda iç ve dış meselelerin ele alındığını söyledi.

Suriye’nin birliğini, dirliğini ve refahını önemsediklerini ve Suriye halkı ile Türkiye’nin hiçbir probleminin olmadığını her konuşmalarında dile getirdiklerini kaydeden Çelik, kendi halkına tankla, tüfekle ve topla saldıran ve birkaç yüz insanını öldüren bir yönetimle bu saatten sonra kurullarda ve toplantılarda bir araya gelmenin çok faydalı olmadığını düşündüklerini dile getirdi.

Türkiye’de bulunan çadırkentlerle ilgili CHP’den gelen eleştirileri de değerlendiren Çelik, hiçbir kampta Suriyeli muhaliflere Türkiye tarafından silahlı eğitim verilmediğini söyledi.

Suriyelilere silah ve mühimmat verilmediğinin altını çizen Çelik, tamamen insanı yardımlar yapıldığını belirtti.

“Burada esas olan şudur; yarın Suudi Arabistan, Katar ya da bir başka ülke, demokratik taleplerde bulunan, insanı haklarını ön plana çıkaran ve bunu barışçıl yollarla ifade etmeye çalışan insanların üzerine eğer topla, tüfekle, uçakla saldırırsa biz onu da eleştiririz, onun da karşısına çıkarız'' diye konuşan Çelik, Beşar Esad ile Başbakan’ın beraber tatil yaptığının kuyruklu bir yalan olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın Bodrum’dayken Beşar Esad’ın misafir geldiğini ifade eden Çelik, “Bir sefer ziyaretlerine gitmiştir. Sayın Başbakan ülkesine ziyaretçi olarak gelen bir devlet başkanına ilişkilerinizin iyi olduğu günlerde ziyarete gitmiştir. Bir ülkeyle ilişkilerininiz çok kötü olabilir, daha sonra iyileşe bilir. İyi olan ilişkileriniz, bir başka sebeple daha kötüye gidebilir. Dış politika ve ülkeler arası münasebetler durağan değildir, statik değil, dinamiktir” dedi.

Suriye’nin daha iyi olması için, oradaki bütün etnik unsurlara haklarını vermesi için, orada bir barış ikliminin hakim olması için, Arap baharından en az zarar görmesi için üzerlerine düşen bütün dostça vazifeleri ve uyguları yapan bir hükümet ve ülke olduklarının altını çizen Çelik, kendilerinin her ülke ile komşu ile iyi olmak istediklerini kaydetti.

“BİRİNİ ZİYARETE GİTTİĞİNİZ ZAMAN ONUN RIZASINI ALMAK ESAS DEĞİL MİDİR?”

Türkiye’de bulunan kamplarla ilgili açıklamalarda da bulunan Çelik, “Kampla ilgili orada subaylar var, geçmişte Esad'ın ordusunda subay astsubay çeşitli düzeylerde bulunan insanlar var. Şu anda onun muhalifi konumunda. Birini ziyarete gittiğiniz zaman onun rızasını almak esas değil midir? Nitekim BM ve uluslararası kuralların da diplomasinin kuralıda budur. Bu insanlar diyorlar ki 'bizi ziyarete geleceklerse rızamızı alsınlar'. Adam istemiyorsa, deşifre olmak istemiyorsa, fotoğraf çektirmek istemiyorsa, kameraya alınmak istenmiyorsa. Ben kamerayla girmem. Bunun bin bir türlü yolu var. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, kampları gezerken, yaşlı bir kadının kendisi için gelmesinler yanında medya var çünkü demiş. Yaşlı kadın, benim oğlum öğretmen, orada Suriye televizyonunda beni görürler de oğluma zarar verirler, ödüm kopuyor demiş. Bu son derece insanı bir şey. Siz orada ülkenize kaçmış gelmiş sığınmış olan insanlara ziyarete gideceksiniz, onun rızası gerekmiyor mu- Orada bir askeri eğitim yapılmıyor, orada Türkiye herkesten gizlediği herhangi bir etkinlik içerisinde, faaliyet içerisinde değil, bunun bilinmesi gerekiyor. Sadece o insanların talepleri gereği biz bu hassasiyete saygı duyuyoruz. Yeni bir gelişme var. TBMM İnsan Hakları Komisyonu bir talepte bulundu, Dışişleri Bakanlığı falan gerekli değerlendirmeler yapıldı, o insanlarla da görüşüldü. CHP şov yapmak istiyorsa, şovunu başka yerde yapsın. Meselenin özü bu. Ne askeri eğitim yapılan bir yer, ne mühimmat kampı şeklinde, burası mülteci kampıdır, o insanlar tekrar günün birinde gidip muhaliflere katılıp savaşabilir mi? Tabi ki savaşa bilir, bu gizlenen bir şey değil” diye konuştu.

“BEŞAR ESAD, ‘DÜŞMANIMIN DÜŞMANI DOSTUMDUR’ MANTIĞIYLA HAREKET EDİYOR”
Suriye meselesinin iç içe geçmeye başladığını vurgulayan Çelik, 'Malum Hafız Esad de PKK terör örgütüne destek veren, maalesef bir devlet başkanıydı. Sonra Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılmasıyla ilişkiler normale bindi, ancak şu anda Beşar Esad, 'düşmanımın düşmanı dostumdur' mantığıyla hareket ediyor. PKK'ya kol kanat gerdi, PKK'yı Türkiye'ye karşı kullandığı artık ayan beyan bilinen meseledir. Spesifik olarak şu olayda parmağı vardır şeklinde belki bir örnekten ziyade, ama bütün istihbari unsurlar bu paslaşmanın ve maalesef PKK terör örgütüyle Beşar Esad güçlerinin iç içe geçmişliğini ortaya koymaktadır bunu da kamuoyunun bilmesi gerekiyor. PKK ile iç içe geçmiş olan Esad yönetimine CHP'nin halen sempatiyle bakmasına biz halkımıza, toplumumuza, bu acılar içerisinde, şehit acıları içerisinde kıvranan toplumumuza anlatamayız. CHP hiç anlatamaz” dedi.

Hüseyin Çelik: CHP Şovunu Başka Yerde Yapsın

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, “PKK ile iç içe geçmiş olan Esad yönetimine CHP'nin halen sempatiyle bakmasına biz halkımıza, toplumumuza, bu acılar içerisinde, şehit acıları içerisinde kıvranan toplumumuza anlatamayız. CHP hiç anlatamaz” dedi.
AK Parti Genel Merkezi’nde, Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının sona ermesinin ardından basın toplantısı düzenleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, toplantılarda iç ve dış meselelerin ele alındığını söyledi.

Suriye’nin birliğini, dirliğini ve refahını önemsediklerini ve Suriye halkı ile Türkiye’nin hiçbir probleminin olmadığını her konuşmalarında dile getirdiklerini kaydeden Çelik, kendi halkına tankla, tüfekle ve topla saldıran ve birkaç yüz insanını öldüren bir yönetimle bu saatten sonra kurullarda ve toplantılarda bir araya gelmenin çok faydalı olmadığını düşündüklerini dile getirdi.

Türkiye’de bulunan çadırkentlerle ilgili CHP’den gelen eleştirileri de değerlendiren Çelik, hiçbir kampta Suriyeli muhaliflere Türkiye tarafından silahlı eğitim verilmediğini söyledi.

Suriyelilere silah ve mühimmat verilmediğinin altını çizen Çelik, tamamen insanı yardımlar yapıldığını belirtti.

“Burada esas olan şudur; yarın Suudi Arabistan, Katar ya da bir başka ülke, demokratik taleplerde bulunan, insanı haklarını ön plana çıkaran ve bunu barışçıl yollarla ifade etmeye çalışan insanların üzerine eğer topla, tüfekle, uçakla saldırırsa biz onu da eleştiririz, onun da karşısına çıkarız'' diye konuşan Çelik, Beşar Esad ile Başbakan’ın beraber tatil yaptığının kuyruklu bir yalan olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın Bodrum’dayken Beşar Esad’ın misafir geldiğini ifade eden Çelik, “Bir sefer ziyaretlerine gitmiştir. Sayın Başbakan ülkesine ziyaretçi olarak gelen bir devlet başkanına ilişkilerinizin iyi olduğu günlerde ziyarete gitmiştir. Bir ülkeyle ilişkilerininiz çok kötü olabilir, daha sonra iyileşe bilir. İyi olan ilişkileriniz, bir başka sebeple daha kötüye gidebilir. Dış politika ve ülkeler arası münasebetler durağan değildir, statik değil, dinamiktir” dedi.

Suriye’nin daha iyi olması için, oradaki bütün etnik unsurlara haklarını vermesi için, orada bir barış ikliminin hakim olması için, Arap baharından en az zarar görmesi için üzerlerine düşen bütün dostça vazifeleri ve uyguları yapan bir hükümet ve ülke olduklarının altını çizen Çelik, kendilerinin her ülke ile komşu ile iyi olmak istediklerini kaydetti.

“BİRİNİ ZİYARETE GİTTİĞİNİZ ZAMAN ONUN RIZASINI ALMAK ESAS DEĞİL MİDİR?”

Türkiye’de bulunan kamplarla ilgili açıklamalarda da bulunan Çelik, “Kampla ilgili orada subaylar var, geçmişte Esad'ın ordusunda subay astsubay çeşitli düzeylerde bulunan insanlar var. Şu anda onun muhalifi konumunda. Birini ziyarete gittiğiniz zaman onun rızasını almak esas değil midir? Nitekim BM ve uluslararası kuralların da diplomasinin kuralıda budur. Bu insanlar diyorlar ki 'bizi ziyarete geleceklerse rızamızı alsınlar'. Adam istemiyorsa, deşifre olmak istemiyorsa, fotoğraf çektirmek istemiyorsa, kameraya alınmak istenmiyorsa. Ben kamerayla girmem. Bunun bin bir türlü yolu var. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, kampları gezerken, yaşlı bir kadının kendisi için gelmesinler yanında medya var çünkü demiş. Yaşlı kadın, benim oğlum öğretmen, orada Suriye televizyonunda beni görürler de oğluma zarar verirler, ödüm kopuyor demiş. Bu son derece insanı bir şey. Siz orada ülkenize kaçmış gelmiş sığınmış olan insanlara ziyarete gideceksiniz, onun rızası gerekmiyor mu- Orada bir askeri eğitim yapılmıyor, orada Türkiye herkesten gizlediği herhangi bir etkinlik içerisinde, faaliyet içerisinde değil, bunun bilinmesi gerekiyor. Sadece o insanların talepleri gereği biz bu hassasiyete saygı duyuyoruz. Yeni bir gelişme var. TBMM İnsan Hakları Komisyonu bir talepte bulundu, Dışişleri Bakanlığı falan gerekli değerlendirmeler yapıldı, o insanlarla da görüşüldü. CHP şov yapmak istiyorsa, şovunu başka yerde yapsın. Meselenin özü bu. Ne askeri eğitim yapılan bir yer, ne mühimmat kampı şeklinde, burası mülteci kampıdır, o insanlar tekrar günün birinde gidip muhaliflere katılıp savaşabilir mi? Tabi ki savaşa bilir, bu gizlenen bir şey değil” diye konuştu.

“BEŞAR ESAD, ‘DÜŞMANIMIN DÜŞMANI DOSTUMDUR’ MANTIĞIYLA HAREKET EDİYOR”
Suriye meselesinin iç içe geçmeye başladığını vurgulayan Çelik, 'Malum Hafız Esad de PKK terör örgütüne destek veren, maalesef bir devlet başkanıydı. Sonra Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılmasıyla ilişkiler normale bindi, ancak şu anda Beşar Esad, 'düşmanımın düşmanı dostumdur' mantığıyla hareket ediyor. PKK'ya kol kanat gerdi, PKK'yı Türkiye'ye karşı kullandığı artık ayan beyan bilinen meseledir. Spesifik olarak şu olayda parmağı vardır şeklinde belki bir örnekten ziyade, ama bütün istihbari unsurlar bu paslaşmanın ve maalesef PKK terör örgütüyle Beşar Esad güçlerinin iç içe geçmişliğini ortaya koymaktadır bunu da kamuoyunun bilmesi gerekiyor. PKK ile iç içe geçmiş olan Esad yönetimine CHP'nin halen sempatiyle bakmasına biz halkımıza, toplumumuza, bu acılar içerisinde, şehit acıları içerisinde kıvranan toplumumuza anlatamayız. CHP hiç anlatamaz” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile