Gazeteci-Yazar Hüseyin Gülerce, 28 Şubat soruşturmasındaki son tutuklamalara ilişkin, "Bu yeni dalga diğer davalardan daha önemli çünkü bu kez siviller de işin içinde" dedi. Gülerce, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e de çok sert çıktı.
Gazeteci-Yazar Hüseyin Gülerce, 28 Şubat soruşturmasındaki son tutuklamalara ilişkin, 'Bu yeni dalga diğer davalardan daha önemli çünkü bu kez siviller de işin içinde ' dedi. Gülerce, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e de çok sert çıktı.
Beyaz TV ekranlarında yayınlanan Bülent Çöltekin'in moderatörlüğünü yaptığı Ortak Akıl programının bugünkü bölümünde Gazeteci-Yazar Hüseyin Gülerce, 28 Şubat'ta 3 yeni dalga kapsamındaki tutuklamaları değerlendirdi.
28 Şubat davasının henüz başlamadığını bunların bir soruşturma safhası olduğunu anımsatan Gülerce, 'Ama en kısa zamanda iddianamesi hazırlanacak ' dedi. 28 Şubat sürecinin bizzat işin içinde olanlarlar tarafından Postmodern darbe olarak nitelendirildiğine dikkat çeken Hüseyin Gülerce, 'Buna da dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı bozuldu. Hatta Karadayı 'Dangalakça bir laf' dedi. Fakat 28 Şubat sürecinde iki önemli isim var. Biri dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Mesela ona hiç kimse bir şey demiyor. Demirel, dönemin Cumhurbaşkanı olarak yapılanlardan haberim yok diyemez ' şeklinde konuştu.
'KARADAYI'NIN 'TANKLARDAN HABERİM YOKTU' DEMESİ ÇOK AYIP '
Gülerce şöyle devam etti:
'Sayın Necmettin Erbakan başbakan olarak üzerine çok gidilince, 'Tanklarla bir yerin üstüne gidilmedi de Sincan'da tanklar yürütüldü' dedi. Ben şuna da üzülüyorum Karadayı bu tankjlarla ilgili, 'Sincan'da yürtülmesi rutin bir şeydi' demişti. Türkiye'nin ordu komutanlığına gelmiş bir insanın 'Benim haberim yoktu. Çevik Bir yürütmüş' demesi çok ayıp. O günkü gazete manşetlerini bilmiyor muyuz? '
'MEDYA BU İŞİN İÇİNDE ONUR KIRICI BİR ŞEKİLDE VAR '
Medya'nında bu işin içerisinde çok onur kırıcı bir şekilde olduğunu vurgulayan Gülerce, 'Meslek hayatım boyunca 28 Şubat süreci kadar utandığım bir süreç olmadı. Gazeteciler gazeteciliği bıraktılar, Refahyol'u hükümetini devirmeyi, Askerin yanında durmayı kendilerine vazife bildiler ' diye konuştu.
Hüseyin Gülerce, '28 Şubat süreci eğer açılan dava sonucunda o dönemin gerçek hatalalılarını, suçlularını ortaya çıkarılabilirse Türkiye'nin demokratikleşmesi adına belki de en hayırlı işlerden bir tanesi olur ' dedi.
GÜLERCE'DEN DEMİREL'E SERT ÇIKIŞ
28 şubat süreciyle ilgili yaşanan bu son gelişmeyi öteki davalardan daha çok önemsediğini belirten Gülerce şunları söyledi.
'Son soruşturmanın diğerlerinden farkı şu; diğerlerinin hepsinde askerler işi tek başına üstlenmişler, 'biz yaptık' diyorlar. Fakat burada sivil kuvvetler de var. Sadece medya yok. Üniversiteler var, yüksek yargı var, iş dünyası var, siyasiler var, bürokrasi var. Yani bu bir kumpast. Sayın Demirel bu işin neresindedir bilmiyorum. Ama ben şunu biliyorum; rahmetli Erbakan Demirel'e gidip 'Biz anlaştık. Bizim üzerimize çok geliniyor. Bu siyasi kriz dalgasını göğüsleyecek gibi değiliz. Bir değişiklik yapalım yeni kurulacak hükümete onay verecek imzalar burada. Ben ayrılıyorum başbakanlıktan. Sayın Çiller Başbakan olacak ve Refahyol'u hükümetini böyle devam ettireceğiz' diyor. Sayın Demirel de bir şey demiyor, alıyor dilekçeyi hükümeti kurmak için Yalım Erez'i görevlendiriyor. Bu soruyu kendisine çok yönelttik. 'Sayın Yalım Erez parti başkanı değil, siyasi lider değil niye onu görevlendirdiniz?' diye. Demirel de, 'Ben kim hükümeti kurabilecekse ona bakarım' dedi. Peki niye kuramadı. Hükümeti kuramadıysa niye verdiniz, niye Türkiye'yi oyaladınız? Niye Türkiye'nin siyasi bir krizin içerisine gitmesine daha çok yol verdiniz. Ben Demirel'e bunu soruyorum. Sayın Demirel muhalefettteyken çoban Sülo oluyor, iktidara gelince başka bir Süleyman Demirel oluyor. ' BEYAZ GAZETE