Huzurevinde başlayan aşk düğünle taçlandı - DÜZCE

- Damat Halil İbrahim Selçukoğlu'nun Gülden Şengül'ü kuaförden alarak nikah alanına getirmesi - Nikah töreni öncesi Halil İbrahim Selçukoğlu ve Gülden Şengül ile röportaj - Nikah kıyılması - Pasta kesilmesi - Düğünden görüntüler - Düzce 'deki bir huzurevinde tanışarak evlenmeye karar veren yaşlı çiftin düğünü, kaldıkları huzurevinin bahçesinde yapıldıDÜZCE (AA) - Düzce 'de kaldıkları huzurevinde tanışarak evlenmeye karar veren Halil İbrahim Selçukoğlu ve Gülden Şengül, huzurevinin bahçesinde yapılan düğün ile hayatlarını birleştirdi.Kalıcı Konutlar Neriman Çilingir Huzurevi'nde 2 yıl önce tanışan ve evlilik kararı alan 70 yaşındaki Halil İbrahim Selçukoğlu ile 72 yaşındaki Gülden Şengül, düğün için huzurevi müdürlüğünden izin istedi.Bunun üzerine harekete geçen Kalıcı Konutlar Neriman Çilingir Huzurevi yetkilileri, Düzce Arama ve Kurtarma Ekibi (DAKE) ile Düzce İşçileri Dayanışma Derneği gönüllülerinin yardımıyla huzurevinin bahçesinde düğün organize etti.Gelin Gülden Şengül, limuzinle kuaförden alınarak huzurevinin bahçesine getirildi.
Burada nikahı kıyılan çift, daha sonra pasta kesti ve davetlilerle eğlendi.Halil İbrahim Selçukoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, çok mutlu olduğunu söyledi.

Yaklaşık 2 yıldır huzurevinde olduğunu aktaran Selçukoğlu, "Bugüne kadar çok şey yaşadık. Acı, tatlı birçok şey yaşadım. Şu an mutluyum. Gülden Hanım'ı tanıdığımdan beri mutluyum, buna huzurevi vesile oldu. Huzurevinde huzuru bulduk." dedi.
Selçukoğlu, tüm katılımcılara ve düğünü organize eden dernek üyelerine teşekkür etti. - "O bana aşık olmuş"Gülden Şengül Selçukoğlu da inanılmaz bir gün yaşadığını vurguladı.Hayatını birleştirdiği Halil İbrahim Selçukoğlu'nun kendisini beğendiğini ve onun fikri ile yola çıktıklarını aktaran Gülden Şengül Selçukoğlu, şunları kaydetti:"Ben onu bulmadım, o beni buldu. Allah nasip etti de huzurevine geldim. Onlar yemek yerken ben masalarının yanından geçtim, 'Afiyet olsun' deyip geçiyordum. O bana aşık olmuş, benim haberim yok. Sonra bana çay ocağında 'Seni seviyorum.' dedi.
Benimle çok ilgileniyordu, ben 'Benimle çok ilgilenme' dedim. Ben seni seviyorum dedi.
Ben de 'Seni kardeşçe sevebilirim' dedim, o bana 'Yok' dedi.
Ben seni istiyorum dedi, öylece buralara geldik. Halil bey 'Seviyorum seni alacağım' dedi, çiçek falan da yoktu. Onun da benim de bir şeyim yok. Müdür Bey'e söyledik, evlendik. Çok şükür mutluyum, vesile olanlara çok teşekkür ederim."