İşkence görüntülerinin ardından avcılardan tepki geldi

Eskişehir Merkez Avcılık ve Atıcılık İhtisas Spor Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Batır ile röportaj
-Dernek binasından detay
-Avcılık haritasından detay
-Avcılık yönergesinden detay

( ESKİŞEHİR -ÖZEL)-Avcılar kendilerine yöneltilen suçlamalara tepki gösterdi-“Eskişehir Merkez Avcılık ve Atıcılık İhtisas Spor Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Batır”:-“Gerçek avcılar işkencede bulunmaz” ESKİŞEHİR

- Avcı olduğu iddia edilen bazı kişiler tarafından öldürülen ve ardından işkence edilen ayılar hakkında açıklamalarda bulunan Eskişehir Merkez Avcılık ve Atıcılık İhtisas Spor Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Batır, “Bunlar avcı olmayan kişilerdir ve bu davranışlar gerçek avcıların üzerine yüklenmemelidir” dedi.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yer alan bazı videolarda, avcı olduğu iddia edilen şahıslar tarafından tüfeklerle vurulan ve ardından işkence edilen ayıların görüntüleri, vatandaşlar tarafından ciddi tepkiler topladı. İlk olarak Artvin’de tüfekle vurulmasının ardından can çekişen bir ayıya köpeklerini saldırtan bir sahsın görüntülerinin yayılmasından sonra, Trabzon’da da ölü bir ayıya işkence görüntüsü yayıldı. Özellikle sosyal medyada gündem olan videoların ardından birçok vatandaş avcılığın yasaklanması gerektiğini ve bir spor dalı olmadığını öne sürdü. “Bazı şahısların hayvanları öldürmeleri avcılığın üzerine yüklenmektedir” Son günlerde gündem olan görüntülerde yer alan şahısların gerçek avcı olmadığını belirten Eskişehir Merkez Avcılık ve Atıcılık İhtisas Spor Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Batır, bir vatandaşın avcı olabilmesi için gerekli belge ve yeterliliğe sahip olması gerektiğini belirtti.
Özellikle devlete ait sağlık kuruluşlarından rapor alınması gerektiğini vurgulayan Batır, “Avcılık bugün gündeme gelen bir konu değildir. İnsanlığın var olduğu günden beri avcılık vardır. İlk insanlar öncelikle avlanmışlar ondan sonra tarım yapmaya başlamışlardır. Son günlerde eli silahlı, ruhsatı olmayan, hiçbir avcılık belgesi olmayan sıradan insanların; ellerine silah alarak hayvanlara acı çektirmeleri veya zamansız avlanmaları, yavru hayvanları öldürmeleri avcılığın üzerine yüklenmektedir. Bir insanın avcı olabilmesi için öncelikle sabıka kaydının olmaması, avlanabilmek için vergi sicilinin temiz olması ve nörolojik, psikolojik ve bedensel açıdan ‘avlanmasına engel yoktur’ diye devlete ait sağlık kuruluşlarından rapor alması gerekiyor. Özel bir doktordan alması yeterli değil” ifadelerini kullandı. “Avcılık belli kurallara bağlıdır” Avcılığın belirli kurallarla yapıldığını ve denetlendiğini ifade eden Rıdvan Batır, av sezonunun bitmesinin ardından gerçek hiçbir avcının eline silah almaması gerektiğini söyledi.

Merkez Av Komisyonu tarafından belirlenen tarihlerde ava çıkılması gerektiğini belirten Batır, “Avcılık belli kurallara bağlıdır. Merkez Av Komisyonu toplanır, hangi bölgede hangi hayvanın erişkin hale geldiğini incelerler. Av sezonunun açılış ve kapanış tarihleri buna göre belirlenir. Örneğin, komisyonun kararına göre 22 Ağustos tarihinde bıldırcın avı açılmışsa, gerçek bir avcı 22 Ağustos’tan önce bıldırcın avı yapmaz. Av sezonu kapandıktan sonra hiçbir gerçek avcı eline silah almaz. Sosyal medyadan görüyoruz, bir tane dişi ayı ve yanında yavrusu var. Anne ayıyı vurmuşlar ve yavrusuna eziyet çektirmişler. Bunlar avcı değiller ki bunları niye avcı olarak gösteriyorlar. Bunlar avcı olmayan kişilerdir ve bunların davranışlarını hiçbir şekilde gerçek avcıların üzerine yükleyemeyiz” diye konuştu.
“Önce insanlar kendilerine öz eleştiri yapsınlar daha sonra avcılar hakkında eleştiride bulunsunlar” Hayvan koruma derneklerinin sürekli olarak avcıları hedef aldığının altını çizen Başkan Rıdvan Batır, konuyla ilgili olarak şunları aktardı: “Avcılığa bu kadar yüklenen kişiler de hayvan hakları savunucuları. Hayvan haklarını koruma dernekleri sürekli avcılarına üstüne geliyorlar. Ancak bunların öz eleştiri yapmaları lazım. Akşam yemeğinde sofralarına oturuyorlar, yemekte kuzu pirzola yiyecekler. Burada bu 3 aylık hayvanın etini yiyorlar. Aslında bir hayvanın kesilebilmesi için 1 yaşına gelmesi, annesinin boyuna gelmesi lazım. Bunu yapan insanlar hayvan haklarını koruyorum diye hak aramaya çıkmışlar. Önce insanlar kendilerine öz eleştiri yapsınlar daha sonra avcılar hakkında eleştiride bulunsunlar.”