İSTANBUL - Koronavirüs zor şartlarda yaşayan çocukların durumunu daha da zorlaştırdı

- Basın toplantısının düzenlendiği alan ve katılımcılar - Yetim Vakfı Genel Başkan Vekili Hüsamettin Orhan'ın açıklamasıKoronavirüs zor şartlarda yaşayan çocukların durumunu daha da zorlaştırdı - Yetim Vakfı Genel Başkan Vekili Hüsamettin Orhan: - "Savaş, göç ve doğal afetler nedeniyle zor şartlarda yaşayan çocuklar için durum koronavirüs salgınıyla birlikte daha da zorlaşmıştır" - "Salgın nedeniyle bugün milyonlarca çocuğun eğitimden mahrum kaldığı bilinmektedir. Tüm dünyada, 5 ile 17 yaş arasında olup okula gitmeyen çocuk ve genç sayısı toplam 303 milyonu bulmuştur"İSTANBUL (AA) - Yetim Vakfı Genel Başkan Vekili Hüsamettin Orhan, savaş, göç ve doğal afetler nedeniyle zor şartlarda yaşayan çocuklar için durumun yeni tip koronavirüs (Kovid - 19) salgınıyla daha da zorlaştığını belirtti.
Fatih'teki Yetim Vakfı Genel Merkezinde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 31'inci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen basın toplantısı, birçok STK temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Birleşmiş Milletlere, 31 yıl önce kabul ettiği sözleşmeye uyarak, savaş bölgelerindeki çocuklar için harekete geçmesi çağrısında bulunulan toplantıda konuşan Orhan, "Dünya, çocuk hakları konusunda sınıfta kalmış durumda. Bizler çocuklara haklarını hatırlatmak konusunda iyi bir öğretmen olmalıyız." dedi.
Konuşmasının ardından 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü için hazırlanan ortak basın bildirisini okuyan Orhan, günün, 1989'da kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'yle birlikte çocuk haklarının yasalarca tanınmasının kutlandığı gün olduğunu aktardı.Orhan, bugün hakları yasalarca tanınmış olmasına rağmen birçok çocuğun yaşam koşullarında gerileme yaşandığını vurgulayarak, bildirideki şu ifadeleri aktardı:"Gerek Kenya'da evi barkı olmayan annelerden zorbalıkla koparılarak karaborsada satılan bebeklerin durumu, gerekse Azerbaycan'da ve dünyanın çeşitli ülkelerinde sivil halklara yönelik gerçekleştirilen hain saldırılarda katledilen çocukların durumu çocuk haklarının nasıl ayaklar altına alındığının en çarpıcı örnekleri olarak karşımızda durmaktadır. Savaş, göç ve doğal afetler nedeniyle zor şartlarda yaşayan çocuklar için durum koronavirüs salgınıyla birlikte daha da zorlaşmıştır. Salgın nedeniyle bugün milyonlarca çocuğun eğitimden mahrum kaldığı bilinmektedir. Tüm dünyada, 5 ile 17 yaş arasında olup okula gitmeyen çocuk ve genç sayısı toplam 303 milyonu bulmuştur." - "Mülteci sayısı 20 senede yüzde 100 arttı"Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin güncel verilerine göre dünya genelindeki mülteci sayısının son 20 senede yüzde 100 artarak 79,5 milyonu bulduğunu aktaran Orhan, sözlerine şöyle devam etti:"Aynı rapordaki verilere göre dünya genelindeki mülteci sayısının yüzde 40'ını çocuklar oluşturuyor. Suriye savaşı nedeniyle son yıllarda en fazla göç alan ülkeler arasında olan Türkiye'de ise 1,7 milyondan fazla mülteci çocuk bulunmaktadır. Uluslararası raporlara göre, dünyada 400 milyon civarında yetim bulunuyor. Bunun yanı sıra, anne ve babası hayatta olduğu halde onların şefkatinden ve ilgisinden uzak olan sosyal yetimlerimizi de düşündüğümüzde bu sayı daha da artıyor."Çocukların fiziksel ve psikolojik gelişiminde en önemli etkenin aile müessesesi olduğunu vurgulayan Orhan, dünyadaki tüm çocukların tebessümüne talip olmak, onlarla gönül köprüleri kurmak ve geleceğin erdemli nesillerini yetiştirmek üzere çalışmaları gayretle sürdüreceklerini aktardı.Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Abdullah Resul Demir de her çocuğun üstün yararı için, hiçbir ayrım gözetmeden her türlü desteği sağlamaya hazır olduklarını söyledi.

Genç İHH Başkanı Abdullah Muhammed İslam da "Nasıl ki kendi çocuklarımız ile ilgili hassasiyet gösteriyorsak, dünyadaki tüm çocuklarımızın iyiliği için aynı hassasiyeti ve gayreti göstermek zorundayız." ifadelerini kullandı.Yeryüzü Çocukları Derneği Eğitim Koordinatörü Betül Ünlü de herkesin kendi çocuğu ve erişebildiği tüm çocuklardan sorumlu olduğunu dile getirerek, "Kendi çocuklarımıza, kardeşlerimize tanıdığımız, bizim irade ve gücümüzde olan hakları bir düşünün. Devletler eğitim hakkını vatandaşlık hakkına sahip olan çocuklar üzerinde denetleyebilir, çocuğun eğitimdeki başarısından, oyun hakkından, huzurlu uykularından, güvenli adımlarından büyük ölçüde de ailesi, en yakınındakiler mükelleftir." dedi.