CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, birisi 60 aylık, diğeri 69 aylık iki torunun bulunduğunu, kanuna göre her iki çocuğun da okula başlaması gerektiğini söyledi.

İnce, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan'ın bir televizyon kanalında eğitimin sorunlarıyla ilgili bazı açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı.

Başbakan Erdoğan'ın ''Bu 66 ay meselesinde gidip rapor alanları ben evlatlarına ihanetle vasıflandırıyorum. Niye? 'Benim evladım geri zekalıdır' diyor. Yani iki ay mı senin evladını iyi noktaya getirecek?'' dediğini belirten İnce, şöyle devam etti:

''Sayın Başbakana bu sözleri üzerine sormak istiyoruz: Sizin evladınız vatani görevini yapmamak için çürük raporu alırken ve siz bu raporu elinize aldığınızda çocuğum ne kadar da 'ileri zekalı' demiş olacaksınız ki, evlatlarını sizin ucube eğitim yasanızdan korumak isteyen anne babaların çocukları için yaptıklarını o sözlerle değerlendirebiliyorsunuz.

Bu sözleri söylerken insan biraz utanır, arlanır, aynada kendine bakar, ben de babayım der, empati yapar. Nedir bunların dertleri diye anlamaya çalışır. Oysa gözlerinizi, kalbinizi ruhunuzu, insana, insanlığa kapatmış durumdasınız. Kulağınıza üflenmiş sözlerle hareket ediyorsunuz. Öyle olduğu içindir ki halka da yanlış bilgi veriyorsun, onları aldatıyorsun.''

İnce, geçmişte okula başlama yaşının 72 ayını doldurma şartına bağlı olduğunu, o eğitim döneminde Aralık ayına kadar 72 dolduracak olanların, velilerinin isteği ve okuldaki komisyonun uygun bulmasıyla okula başlamasına izin verildiğini ifade etti.
Yeni uygulamanın, bununla hiçbir ilgisinin olmadığını ileri süren İnce, şu görüşleri savundu:

''Oysa sizin uygulamanız zorunluluk içermektedir. Siz kanunla '60. ayını dolduranlar okula başlar' dediniz. Yani 5 yaşındaki çocukları okula başlatmayı zorunlu hale getirdiniz. Çıkardığınız kanunu uygulamamak için genelge yayınlayıp, genelgeyle kanun hükmünü 66 aya çıkardınız. Kanunu, genelge ile değiştiren bir akılın yönettiği ülkede vatandaşın söylediklerinin bir hükmü yoktur. Orada elbette demokrasiden, yasamanın gücünden bahsedilemez.

Bir çocuğun pedagojik açıdan yeterliliği, ya da biz eğitimcilerin okul olgunluğu dediği durumun tespiti doktorla, hastane yoluyla yapılıyorsa ve bu uygulamayı Milli Eğitim Bakanlığı talep etmiş ise bu kararı alanların zihinsel faaliyetlerinin yerinde olup olmadığının tespiti gerekir. O nedenle doktorlara çağrıda bulunuyorum. Size velileri yönlendirenleri, çocuklar için vereceğiniz karar aşamasında lütfen çağırınız.''

Başbakan Erdoğan'ın, birisi 60, diğeri ise 69 aylık iki torun sahibi olduğunu belirten İnce, ''Kanuna göre her iki çocuğun da okula başlaması gerekir. Kanun hükümlerini yürürlükten kaldıran genelgeye göre ise, 69 aylık olan torunun okula başlaması gerekir. Kendisine soruyoruz, kendi torunu otomatik kaydının yapıldığı okula devam edecek midir? Yoksa, tedavi olurken kendi çıkardığı Tam Gün Yasasına uymadığı gibi, torunu için özel bir çözüm mü bulacaktır?'' diye sordu.

İşte Ömer Dinçer in O Açıklamaları (1)

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin, 'Başbakan Erdoğan'ın, 60 ve 69 aylık iki torunu var. İki çocuğun da okula başlaması gerekir' sözlerine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'den yanıt geldi. Dinçer, 66 ayını dolduran Başbakan Erdoğan’ın torununun da bu yıl okula başlayacağını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç 'ın sorularını yanıtlıyor.

Ömer Dinçer 'in açıklamalarından başlıklar şöyle;

'(İtiraz edenler PKK'lı ve laikçi açıklaması) Medyanın ilgi çekmek için farklı ifadeyle ele aldığı kanaatindeyim. İtirazların önemli bir kısmı ideolojik kaynaklı olduğunu söyledim. Bir sendika, ki KCK 'yla bağlantısı olduğu biliniyor. 'Ya okula göndermeyin ya da rapor alın' dedi. Bu ideolojik bir tavırdır. Endişe taşıyan aileler varsa bunu anlatmaya, endişeleri gidermeye çalışıyoruz. Siyasi ve ideolojik olarak karşı çıkanlara söyledim. Aileleri itam eden bir söz değildir. İtirazlar rasyonelse bize yol gösterici oluyor.

ÖĞRETMEN ATAMALARI

Yaklaşık 40 bin öğretmenimizi alacağız. Bu yıl içinde 57 bin öğretmeni atamış olacağız. Örneğin felsefe ve tarih öğretmeniyle kadrolarını doldurunca, diğer alanlar ne olacak. 137 alanımızdaki öğretmenize eşit ve adil davranmalıyız. 40 bin öğretmen alacaksak, yüzde 25 olarak her ile dağıtıyoruz. İhtiyaç oranında açıklama yapıyoruz. Hem talep yüksek hem de kadro düşük. Bir sıkıntı yaşıyoruz. Bunun anlayışla karşılanması gerekiyor.

45 bin öğretmeni ya diğer illere dağıtacaktık ya da onları rahatsız etmeden kendi ilçelerinde alıkoyacaktık. Yüksek talep bu sorunu ortaya çıkardı. Elimizden geldiğince bütün öğretmenlerin arzusunu yerine getirmeye çalışıyoruz.

"BAŞBAKAN'IN TORUNU DA OKULA BAŞLAYACAK"

Genel bir kuralı hatırlatmak istiyoruz. 66 ayı dolduranlar okula gidecek. Başbakan Erdoğan’ın torunu, Cumhurbaşkanı’nın torunu da ayrıcalığa tabi tutulmaz.

"SBS KALKACAK"

SBS'leri çocuklarımızın seçildiği ve sıralandığı imtihan olmaktan çıkaracağız. Çocukların eğitimlerini en yakın lisede almalarını sağlamak için çalışıyoruz. Sınava tabi olmadan eğitim göreceği bir çalışma yapıyoruz.

SBS’yi kaldırmayı planlıyoruz. YGS’yi de yılda birkaç kez yapacağız. Öğrenciler hazır hissettiğinde sınav yapacağız.

Öğretmen olmak şimdi de zor. 300 binden fazla öğretmen adayımız, kadro açılamadığı ve atama yapamadığımız için yarış içerisindeler. Süreçleri zorlaştıran tasarım olduğunu düşünmek yerine öğretmenliğin niteliğini ve şartlarını iyileştirmeye yönelik iyileştirme olarak düşünmek gerekiyor.

(Gaziantep saldırısında bir öğretmenin tutuklanması) Hangi yollarda öğretmen alımı yapıyorsak buna devam edeceğiz. Bizim içimizde çürük elmalar varsa onu ayırıyoruz. Gözden kaçanlar için kamuoyuna mahcup olduk.

Öğretmen bulamadığımız için ders açamıyorsak maruz görülmeliyiz. Hangi derslerin ne kadar tercih edileceğini net görülemiyor. Kamuoyunun değişim yılı olduğu için hoşgörüyle bakması lazım.

KUR'AN-I KERİM DERSİ


Bizim Kur’an-ı Kerim dersi sadece Kur’an okumayı içermiyor. Hiç bilmeyen birisinin bu dersi alması durumunda musaf getirmesi gerekiyor. Mushaf yoksa abdest alma zorunluluğu yok. Mushaf getirmesi gerekiyorsa abdest alması gerekiyor. Abdest almak istiyorsa da alabilir. Mushaf getirmemişse başörtüsü takmasına gerek yok. Ama derste başörtüsü takmak istiyorsa takabilir. Sonrasında ise hukuk kuralları geçerli olacak.

Sınıfta farklı dinde tek bir öğrenci olursa ona fırsatı veremiyoruz. En az 12 öğrenci olması gerekiyor. Bir öğrenci için ders verme imkanımız yok.

Geçen yıl 60-72 ay arasındaki çocukların yüzde 69’unu okullarda eğittik. Bu çocuklar için altyapımız vardı. Her şeye sıfırdan başlanılmıyor. Sanki bu sistemle her şey yeniden kurgulandı ve her şeye yeniden başlandı sanılıyor. Bu öyle değil. Sadece ilköğretimin birinci, ortaöğretimin birinci sınıfında değişiklik yaptık."

İLGİLİ DİĞER VİDEOLAR

Yeni Sistemle Yeni Döem

5 Eylül 2012 Çarşamba

Yeni Sistemle Yeni Dönem

5 Eylül 2012 Çarşamba

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile