Kadir Amca'nın alzaymır hastası eşine vefası - SAKARYA

- Yatağa bağımlı halde yaşayan alzaymır hastası Hatice Kolcu'dan detay - Kadir Amca'nın ilerleyen yaşına rağmen hasta eşi ve ev işleriyle ilgilenmesi - Kadir Kolcu ile röportajKadir amcanın alzaymır hastası eşine vefası - Sakarya 'da 3 yıl önce evladını kanserden kaybeden, ardından eşinin alzaymır hastası olduğunu öğrenen 87 yaşındaki Kadir Kolcu, yatağa bağımlı halde yaşayan çok sevdiği eşinin bir an olsun başından ayrılmıyor - Vaktinin çoğunu onun yatağının başında geçiren Kolcu, fedakarlığı ve eşine olan bağlılığıyla herkese örnek oluyor - Kadir Kolcu: "Çocuktan daha iyi bakıyorum. Tekrar dünyaya gelsem yine onunla evlenirim"SAKARYA (AA) - ONUR ORHAN - Sakarya 'nın Söğütlü ilçesinde yaşayan 87 yaşındaki Kadir Kolcu, ilerleyen yaşına rağmen yatağa bağımlı halde yaşayan alzaymır hastası eşinin başından bir an olsun ayrılmıyor.Soğucak Mahallesi'nde gençken birbirlerine aşık oldukları için kaçarak evlenen ve tek katlı bir evde 67 yıllık ömrü paylaşan Kadir ve Hatice Kolcu (85) çiftinin mutlu giden evliliğinden 4 çocuğu dünyaya geldi.Yaşadıkları geçim sıkıntısına rağmen sevgileri sayesinde tüm zorlukları aşan çift, 3 yıl önce çok sevdikleri kız evlatlarını kanserden kaybetti.Yaşadığı acının üstüne bir de 2 yıl önce eşinin alzaymır hastalığına yakalandığını öğrenen Kolcu, ilerleyen yaşına rağmen yatağa bağımlı halde yaşayan hayat arkadaşına adeta çocuğu gibi büyük bir özveriyle bakıyor. Aldığı emekli maaşıyla eşi için bakıcı tutan, çocuklarından da destek alan vefalı eş, vaktinin çoğunu eşinin yatağının başında geçiriyor.Fedakarlığı ve eşine olan sadakatiyle herkese örnek olan Kadir amca, "Tekrar dünyaya gelsem yine onunla evlenirim." dediği eşinin sağlığına kavuşmasını umuyor. - "Ona çocuktan daha iyi bakıyorum"Kadir Kolcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evlendiği zaman çok parasının olmadığını, o yüzden çok sevdiği eşiyle kaçarak evlendiğini anlattı.Evlendikten sonra eşine daha da aşık olduğunu belirten Kolcu, "Kaçtıktan sonra ailesiyle 3 sene konuşmadık. Evlerimiz karşı karşıyaydı ama 3 sene sonra barıştık. Çok iyi bir ömür geçirdik. Aç, susuz gezdik ama Allah'a şükür çok güzel geçindik." diye konuştu.
Kolcu, Adapazarı'nda gece gündüz çalışarak ailesine bakmaya çalıştığını ifade ederek, şunları kaydetti:"Eşime bakmak için maaşımı veriyorum. 1.000 lira da bakıcı parası veriyorum. Canı ne isterse onu yiyecek. Yedirirler de Allah razı olsun. Alzaymır hastalığına yakalanalı 2 sene oldu. Biraz rahatsızlanmaya başladı.
'Duş aldıralım.' diye küçük kızımla banyoya götürdük, orada bayılır gibi oldu. Oturtturduk yere ama bir daha kalkamadı, böyle kaldı. İki sene oldu. Sabah, gece bağırır. Bağırmaması için yanında oturuyorum ama yine bağırıyor. Rahatsız garibim, çocuk gibi. Çocuktan daha iyi bakıyorum." - "Çok tuhafıma gidiyor. Eşe el kalkar mı ya?"Eşini çok sevdiğini dile getiren Kadir Kolcu, "Eş sevilmez mi? Eşini dövenler oluyor. Eşini nasıl dövüyorsun? Onun gücü yetse kendini dövdürür mü? Dövdürmez. Çok tuhafıma gidiyor. Eşe el kalkar mı ya? Bunun gücü yetse kendini dövdürür mü?" dedi.
Kolcu, evliliklerinin üzerinden 67 yıl geçtiğini belirterek, "Bir parça mısır ekmeği, bir tas ayran, doğru tarlaya. Başka öyle bol katık yok. Eşimin her istediği yapıldı, sevmediği insan da yoktu. Damatlar da el üstünde tutuyorlardı. Hepsinden Allah razı olsun. Ekmeğini, yemeğini, diğer ihtiyaçlarını hepsini görüyorsun, bir de kafan bozuldu mu, gel kadını döv, öyle bir şey olamaz." ifadelerini kullandı.Kendisinin bir rahatsızlığı olmadığını ancak yaşlılıktan yürüyemediğini anlatan Kolcu, buradan sokağa çıkıp komşuya gidemediğini, hemen yorulduğunu söyledi.

Eşini sağlığında çok gezdirdiğini, İstanbul'a akrabalarıyla buluşmaya çok gittiklerini aktaran Kolcu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Çalışmaktan fazla da bir yere gidemedik. Tekrar dünyaya gelsem yine onunla evlenirim. Gençler eşleriyle bir ömür geçirmek için çok dürüst olacak, ailesi, çoluğu, çocuğu, hiç kimseyle dargınlık yaşamadan güzelce çalışacak. Hiçbir ihtiyacımız yok. Devletimizden Allah razı olsun, bir kamyon maaş veriyor. Olduğu gibi bakıcısına veriyorum. Torunlarımız orada okuyorlar. Daha ne isteyelim devletten, devlet bizden para istemeden bunları okutuyor. Genç olsam bol para isterdim, yaşamak isterdim. Allah sıhhat versin eşime. Şimdi yalnız değilim ama 'Vefat ederse yalnız kalacağım' diyorum. Eşim benden fazla yaşar inşallah. Çok iyi maşallah. Allah'a şükür, yaşıyoruz böyle."