Karanlık dünyasını müzikle aydınlattı - SİİRT

- Yavuz Bekman'ın ud çalması - Yavuz Bekman'ın ud çalarak eşi Fikriye Bekman ile şarkı söylemesi - Yavuz Bekman'ın konuşması - Bekman'ın eşi Fikriye Bekman'ın konuşması - Bekman'ın çay ocağında arkadaşlarıyla cümbüş çalıp şarkı söylemesi - Bekman'ın dışarıda yürümesiKaranlık dünyasını müzikle aydınlattı - Siirt 'te yaşayan, 11 yaşında geçirdiği göz hastalığı nedeniyle yüzde 95 görme kaybı yaşayan 71 yaşındaki Yavuz Bekman, yardım almadan öğrendiği ut, cümbüş ve gitar gibi 8 farklı enstrüman çalarak çevresindekilerin ilgisini çekiyor - Bekman: - "Hayata küsmemek lazım. Engelliler hiçbir zaman dünyalarını karartmasın ve mutlu olabilmek için en az bir enstrüman çalsın" - "Halimden memnunum. Dünyaya bir daha gelsem aynı kişi olarak gelmek isterim"SİİRT (AA) - ALİ TEPE - Siirt 'te yaşayan ve 11 yaşında geçirdiği göz hastalığı nedeniyle yüzde 95 görme kaybı yaşayan 71 yaşındaki Yavuz Bekman'ın, 8 farklı enstrüman çalması çevresindekilerin ilgisini çekiyor. Siirt Devlet Hastanesinde 33 yıl memur olarak görev yaptıktan sonra emekli olan 3 çocuk babası Bekman, yıllardır karanlık dünyasını yıllardır adeta müzikle aydınlatıyor.Görme yetisini büyük oranda kaybettikten sonra babasının aldığı aldığı gitarla yaşama tutunan Bekman, kimsenin yardımı olmadan azmiyle gitarın yanı sıra akordiyon, cümbüş, bağlama, darbuka, tef, davul ve en çok sevdiği udu başarıyla çalmayı öğrendi.Yaşama müzikle bağlanan Bekman ut çalarken, eşi Fikriye Bekman da şarkı söylüyor.Evinin yanı sıra arkadaşlarıyla bir araya geldiği, dost sohbeti ettikleri çay ocağında cümbüş çalan Bekman'a mekanı işleten İsa Danış da sesiyle eşlik ediyor.Bekman, görme engeline rağmen çevresine verdiği enerji ve yaşama bağlılığı ile örnek oluyor. - "Çalarken zevk alıyorum"Bekman, AA muhabirine, 11 yaşında görme yetisini yüzde 95 kaybetmesine rağmen lise eğitimini tamamladığını, 45 yaşında da Açıköğretim Fakültesinden mezun olduğunu söyledi.

Babasının aldığı gitar sayesinde müzikle tanıştığını, daha sonra akordiyon, cümbüş, bağlama, darbuka, tef, davul ve ut çalmayı öğrendiğini anlatan Bekman, en çok da ut çalmayı çok sevdiğini belirtti.
Bekman, bin parçayı ezbere bildiğini dile getirerek, en büyük hayalinin beste yapmak olduğunu aktardı."Hafızam çok kuvvetli. Bu da Allah vergisi. Allah bir yerden alınca diğer yere veriyor. Güçlü bir kulağım var. Çalarken zevk alıyorum." diyen Bekman, halinden hiç şikayetçi olmadığını vurguladı.Yavuz Bekman, "Halimden memnunum. Dünyaya bir daha gelsem aynı kişi olarak gelmek isterim. Belki benim için böylesi daha hayırlıdır. Sosyal yönüm çok geniş. Türkiye'nin her yerinde arkadaşlarım var. Benim için insan sevgisi çok önemli. Bende insan sevgisi sınırsız. Hayatımda hiç kimse ile kavga etmedim." dedi.
- "Hayata hiçbir zaman küsmemek lazım"Engellilerin hiçbir zaman sosyal yaşamdan kopmaması gerektiğini ifade eden Bekman, "Hayata küsmemek lazım. Engelliler hiçbir zaman dünyalarını karartmasın ve mutlu olabilmek için en az bir enstrüman çalsın. İnsanlara mutlu olmaları için en az bir enstrüman çalmalarını öneririm." diye konuştu.
Yavuz Bekman, evde elektrik ve su tesisatıyla ilgili arızaları onardığını, görememesinin kendisine engel teşkil etmediğini anlatarak, insanın istediği zaman her şeyin üstesinden gelebileceğini söyledi.

- Rehberindeki 600 telefon numarasını ezbere biliyorİnsanların en küçük şeylerde dahi mutluluğu bulabileceğini ifade eden Bekman, "Rehberimde 600 kadar insanın numarasını ezbere biliyorum. 600 kişiyle asla telefon irtibatımı kesmiyorum. Dışarıda esnaf arkadaşlarımı ziyaret ederim, mutluluğu sürekli ararım. Aşık Veysel benim idolüm. Hep onu örnek aldım." şeklinde konuştu.
Fikriye Bekman da görücü usulü evlendiklerini ve güzel bir yaşam sürdürdüklerini söyledi.

"Yavuz Bey ile güzel bir yaşam geçirdik. O çalar ben söylerim. Ben de onun gibi müziği çok severim. O yönden kafamız hep uyuştu." diyen Bekman, çok sosyal olduklarını, birlikte hep gezdiklerini sözlerine ekledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile