Kaybolmaya yüz tutmuş mesleğini köyüne kurduğu atölyede yaşatıyor - SİVAS

- Fatih Durna'nın çalışmalarından görüntü - Fatih Durna ile röportajKaybolmaya yüz tutmuş mesleğini köyüne kurduğu atölyede yaşatıyor - Sivas 'ta bıçak ustası kardeşinin yanında ateşin korundan etkilenerek kemikten sap yapmayı öğrenen kemik ustası, köyüne kurduğu küçük atölyesinde hem bıçak ustalarının kemik sap ihtiyacını karşılıyor hem de kemik tarak üretiyor - Fatih Durna: - "Körüğün sesi, ateşin harı, bunlar bizim genimizde olan şeyler. Ecdat mesleği sonuçta, bunlar beni cezbetti"SİVAS (AA) - HALİFE YALÇINKAYA - Sivas lı kemik sap ve tarak ustası, köyüne kurduğu atölyede kaybolmaya yüz tutmuş mesleğini yaşatmaya çalışıyor.Cumhuriyet Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olan 32 yaşındaki Fatih Durna, bir dönem kentteki özel bir okulda öğretmenlik yaptı. Daha sonra bıçak ustası kardeşinin yanında çalışmaya başlayan ve ateşin korundan etkilenen Durna, burada amatör olarak büyük ve küçükbaş hayvanlara ait boynuzlardan kemik sap yapmayı öğrendi. Bir süre sonra merkeze bağlı Günören köyünde baba ocağının yanına atölye kuran Durna, kemik sap ve tarak üreterek unutulmaya yüz tutmuş mesleğini yaşatmaya çalışıyor.Fatih Durna, AA muhabirine, Sivas 'ta yaklaşık 20 kadar işletmenin bıçak ürettiğini söyledi.

Kentte yaklaşık 7 - 8 yıldır kemik tarak yapan usta olmadığını belirten Durna, "İlk başta bıçakçılara kemik sap yapıyordum, daha sonra farklı bir şeyler yapmak istedim. Tarak ustası kalmadığı için bu işi de yeniden canlandırmak istedim." dedi.
İl merkezinde dükkan kiralarının pahalı olduğunu dile getiren Durna, "Şehirde dükkan kiraları yüksek olduğu için maliyeti kurtarmıyordu, o yüzden köyü tercih ettim." diye konuştu.
Durna, kendisinden başka geçimini sadece bıçak sapı yaparak sağlayan usta olmadığını anlatarak günde 60 - 70 bıçak sapı, 10 - 15 de kemik tarak yaptığını aktardı. - "Terapi gibi geliyor"Boynuzları daha çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden temin ederek köyüne getirdiğini belirten Durna, şunları söyledi:"Zor ve meşakkatli bir iş. Biraz isi, kiri fazla ama keyifli. Boynuzun ne hale geldiğini gördükten sonra keyifli oluyor. Kemikle uğraşmaya başladığınız zaman terapi gibi geliyor, aklınızda hiçbir şey kalmıyor. Sadece elinizdeki işe yoğunlaşıyorsunuz. Kemik bittikten sonra size ne çıkacağı sürpriz olduğu için merakla yapıyorsunuz işi. Bu işi tek yapıyor olmak da ayrı bir gurur veriyor." - "Çin tarakları mesleğe zarar veriyor"Durna, ürettiği kemik sapları Sivas 'taki bıçak ustalarına sattığını ifade ederek "Malatya, Denizli, Kayseri'ye de kemik sap gönderiyorum. Tek başına yaptığın zaman gelir olarak tam tatmin etmiyor. Tarak ile yaptığım için kazanç sağlıyorum." dedi.
Çin'de üretilen kemik tarakların sektöre zarar verdiğini de değinen Durna, şöyle devam etti:" Sivas 'ta yıllık 25 - 30 bin civarında kemik tarak satılıyor. Bir ustanın yıllık yapabileceği tarak maksimum 12 - 13 bin. Sivas gibi bir memlekette en az 2 kişi bu işten evine ekmek götürebilir. Ben de bunu öğrenene kadar epey malzeme ziyan ettim. İnternetten araştırıp, okuyup, videolar izleyerek deneme yanılmayla bir şeyler ortaya çıkartabildim."Büyük ve küçükbaş hayvanlara ait boynuzu, kurutarak temizlendikten sonra ocakta kor ateşte ısıtıp, mengenede düzeltip şekil verdiğini dile getiren Durna, "Körüğün sesi, ateşin harı bunlar bizim genimizde olan şeyler. Ecdat mesleği sonuçta, bunlar beni cezbetti." dedi.