Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında müjde üstüne müjde verdi.

Başbakan Erdoğan, kamuda çalışan 96 bin 500 sözleşmeli personelin de kadroya alınacağını açıkladı.

Erdoğan'dan bir müjde de engelli personele geldi. Erdoğan "Bugünden başlamak üzere 1 Temmuz 2013 Pazartesi günü mesai bitimine kadar, elektronik ortamda başvurular alınmak suretiyle, 46 branşta 600 engelli öğretmen alımı için işlemleri başlatıyoruz” dedi.

Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar şöyle:

Tablet bilgisayarda ön ihale tamamlandı. 10 milyon 600 bin tabletle ilgili önemli bir adım atmış oluyoruz. İhaleyi kazanan firmalar 3 yıl içinde Türkiye'de yatırım yapacak ve üretime başlayacaklar. Engelli öğretmen adaylarının öğretmen olabileceğini söylemiştim. 1 Temmuz 2013 Pazartesi günü mesai bitimine kadar 46 branşta 600 öğretmen alımı için işlemleri başlatıyoruz. 600 engelli öğretmen adayı arkadaşımız 2013-2014 eğitim yılından itibaren çocuklarımızı eğitmeye başlayacaklar.25 Haziran 2013 tarihi itibariyle, bundan sonrası geçerli değil. geçmişe yönelik görevde bulunan 1-657 sayılı kanunun 4b maddesine göre çalışan sözleşmeli personel 2-5393 sayılı belediye kanunun 49. Maddesine göre çalışan 3-4924 sayılı kanuna göre çalışan sözleşmeli sağlık personeli, devlet memuru kadrosuna geçebilecek.Bu kapsamda 96 bin 500 personel bulunuyor. Buna ilişkin yasal düzenlemeyi de süratle yapmış olacağız. Yani tatile girmeden bu işi inşallah bitireceğiz. Sözleşmeli personelimize onların ailelerine hayırlı olsun diyorum.

Coşku heyecan her geçen gün daha fazla artıyor. Milli iradeye saygı mitinglerinin bir diğerini Samsun'da gerçekleştirdik. Samsun'da heyecanı gördük. Samsun'un nasıl çırpındığını gördük, Karadeniz'in hassasiyetini yakalamış olduğunu gördük. Erzurum gerçekten farklı bir manzarayla karşıladı. Dadaşlar birilerine enteresan karneler hazırlamışlar. Sokakların insan seliyle meydana aktığını gördük. Bizden bir gün önce MHP'nin yaptığı mitingin hali ortada. Neler yaptıkları ortada. Zaten dadaşlar gereken cevabı verdi. Gösteriler başladığından itibaren sosyal medya dezenformasyon kampanyası başlatmıştı. Onlar yakmadılar, demokratik haklarını istismarları yasaların kendilerine tanıdığı alanlarda gösterdiler. Bir şey mi söyleyeceksiniz gelin burada söyleyin. Yani şiddet hiç bir zaman zaferin müjdecisi değildir. Şiddet iter, ötekileştirir. Şiddete başvuranlar her daim kaybetmeye mahkûmdur. Siz dürüstlükten yanaysanız demokrasinin şartları bellidir. Gelirsiniz yasal çerçevede anlatırsınız, seçim zamanında sandıktan neticeyi alırınız. AK Parti'nin yaptığı budur.

Bu millet kampanyaları yutmadı, millet neyin ne olduğunu her zaman hakkın haklının yanında yer aldı. Gösterileri kışkırtanlar milleti etkileyemeyeceklerini biliyorlardı. Uluslararası çevreleri muhatap aldılar, Türkçe yerine İngilizce yazmayı tercih ettiler. Gösterilere katılanlar farklı katmanlardan oluşuyorlardı. Bizim hiç bir kompleksimiz yok. Halkın taleplerine yüz çeviren hükümet olmadık. Her bir grubun taleplerini dinledik dikkate aldık. 10.5 yıl boyunca yüzde 100'ün hükümeti olmak için hassasiyet gösterdik. Kabul ettiğimiz temsilcileri saatlerce dinledik, bizzat şahsım belediye başkanı ve vali samimi temsilcilerle görüştü. Adeta yeniçeri isyancı grupları gibi şu vali görevden alacaksın gibi ültimatom sallayanlar vardı, sen hangi iktidarla konuşuyorsun. Kalkacaksın sen şu emniyet müdürünü açığa al, şunu görevden al. Önce haddini bileceksin. Ne platformu olursa ol Ayaklar ne zamandan beri baş olmaya başladı. Milletin verdiği yetki var. Bu iktidarı kullanamaz duruma gelirse o zaman zaten bittik demektir. Millet bize tek başına iktidar yetkisi vermiş.

Saygı duyulan Türkiye'yi içeride ve dışarıda koordine adımlarla yıpratmak istediler. Fakat bu millet bize sahip çıktı. Brezilya'da oynanan oyunun aynı merkezden yapıldığına inanıyorum. Ada rahatsız ediyor. Brezilya da IMF'ye borçlarını ödemiş durumda. Birilerini hoplattı. niye rahatsız oluyorsunuz? Bazı çevreleri ciddi manada rahatsız etti. Müslüman sokulduğu bir yerden bir daha sokulmaz. Meclis içinde muhalefet yapamayan sokak çatışmaları çağrısı yaparak kitleleri sokağa çıkmaya çağırdı. Alevilerin hissiyatını gayet iyi anlıyoruz. Alevi açılımı ile bir dizi toplantılar yaptık. Dersim katliamında CHP'nin herhangi bir tavrı oldu mu? O dönemde yapılmayan özür beyanını Tayip Erdoğan yaptı. Ana muhalefetin genel müdürü Bir kere özür beyanında bulundu mu? Hadi bulunsaydın ya. Siz yaptınız. Sorunlar tamamen çözülmemiş olabilir. Ancak samimiyet içinde olmadığımız hiç kimse iddia edemez. Dersim olayları bile bizim için samimiyet göstergesidir. Alevi çalıştayları ile sorunlar istişare edildi. Süreç elbette tamamlanmış değildir. Kardeşçe yaşamak bizim vazifemizdir. CHP Dersim katliamının mimarıdır. CHP tek başına iktidar olduğu dönemlerde alevi vatandaşlar için ne yapmıştır? Maraş olaylarında CHP iktidar ortağıydı. CHP bu olayları engelleyemediği gibi takipçisi olmamıştır.

Gezi olaylarını kışkırtan alevi vatandaşlarını sokağa dökmek isteyen televizyon sahipleri CHP'lilerdir. Alevi vatandaşların bu oyuna karşı son derece dikkatli olmalarını istiyorum. Alevi kardeşlerimizin duyarlı uyanık olmalarını rica ediyorum. Acılara yeni acılara katarak değil orta paydadır her engeli aşarız. Çözülmez engelleri çözdüğümüz gibi kardeşlik hukuku içinde hal yoluna koyarız. Sorunları konuşarak çözeceğiz, hukuk yoluyla meseleleri çözüm yoluna koyacağız. Bu milletvekilinin ülkenin birliğine şahsıma yönelik ağır hakaretlerini yargıya taşıdık. Onun hemşerisi olan CHP genel başkanı bozuk plak gibi faşist diktatör diyor. Eğer faşist diktatör görmek istiyorlarsa aynaya baksınlar geçmişlerine baksınlar. Bu kürsü o belgelerin şahididir, hepsini gösterdim. Emri altına girdikleri Suriye'yi milli şefine baksınlar. Cuntaların, çetelerin karşısında asla boynumuzu bükmedik, bildiler karşısında medya operasyonları karşısında asla geri adım atmadık, boynumuzu bükmedik. Millet arkamızda durduğu sürece, nasıl gelirse gelsin, milletin emaneti namusumuz bilir şerefi bilir onu canımızla koruruz. Bu süreçte yazılı ve görsel hangi kuruluşlar görev aldı hepsini biliyoruz. Milletim hiç bir zaman bunları diliyle konuşmadı. Siz de gerçek anlamda Vandallıkların karşısındaysanız, gelin mitinglerini yürüyüşlerinizi yapın.

Milletim bunlara gereken dersi verecek. En başta CHP'ye. Bu nasıl parti teşkilatı. Polis parti teşkilatının içine girdi. O meydanda Vandalizm temsil ettikleri için polis oraya girdi. Divan otelinde aynı şey oldu. Meydanlarda polisle çatışanlar oraya sığındılar. Yasalarda yataklık etmek te suçtur. Orada yataklık edildi. Meselenin hesap görme meselesi olduğunu itiraf ettiler. Başbakan sert diyorlar. Alttan alsın diyorlar. Onlar zaten başından beri senaryoyu bunun üzerine kuruyorlar. Ağacı gösteriyorlar ama yağmalamayı gizliyorlar. Paçavraları gizliyorlar, Mustafa Kemal'in askerleriyiz diyorlar yakılan bayrağı, taksim meydanında paçavralarla yan yana asılan bayrağını görmüyorlar. Ulusalcılar müdahale etmedi, baktım bunlar halen duruyor. Kuzey Afrika'dan geldim, İçişleri Bakanıma 24 saat içinde burayı temizleyeceksin dedim. Ardından gezi parkını işgalcilerden temizleyeceksin dedim. Gezi parkı belli bir azınlığın değil tüm milletindir.

Hepsiyle görüştüm, niye duruyorsunuz orada, yargı kararı var ortada. Niye gençleri burada tutuyorsunuz dedim. halk oylamasına gidiyoruz dedim. Çoğunluğu çok güzel dediler. sonra bizim yetkimiz yok dediler. Bir taraftan platform diyorsun bir taraftan yetkim yok diyorsun. Anlamak mümkün değil. Bunların derdi başka dert ortalığı karıştırmak. Biz de üniversite öğrencisi olduk biz bu imkanları yaşamadık. Şimdi gençlik yaşamasın dedik. Gençlere sesleniyorum, bu oyuna gelmeyin kullanılmayın. Hukuk içinde bunu yapın. 30 yaşında seçilme hakkına sahiptin ey genç kardeşim. 25 yaşına seçilme hakkını getiren biziz. Seçme yaşı 18. Seçme ve seçilme yaşının 18 olması için çalışma yaptırıyorum. Gençlere hangi partinin sahip çıktığını bilin. Kandil simidi gösteriyorlar, ama ayakkabıyla girilen içti içilen camiyi gizliyorlar. Dolmabahçe üç gün işgal altında. Oradan operasyonları yönettiler. Bu tahriklere kapılmış olsaydık Allah muhafaza çok tehlikeli şeyler olabilirdi. Namaz kılanları gösteriyorlar başörtülere saldırıyı göstermiyorlar. Yüzlerce taş atıyorlar, polis kalkanıyla duruyorlar. Onlar yıkacak biz görmeyeceğiz, biz görmeyeceğiz. Tencere tava dinlettiler millete. Çevrecilikte gürültü kirliliği yoktur, canım saksı çiçeklerini bile yerlere yıkıp barikat oluşturdular. Tencere tavayla saat dörde kadar sınava giren gençleri rahatsız ettiler.

Zahide nineye ahlaksızca para teklif edecekler biz bunu görmezden geleceğiz öyle mi müftünün karısıyım diyecek biz bunu görmezden gelecekler. 21 milyon oy veren kömürcü makarnacı olarak küçümsenecek, biz bunu sineye çekeceğiz öyle mi böle bir dünya yok. Yarın sandık kurulunca millet bu vandallara ne yaptın diye onlara soracak. Biz sessiz kalacak olursak hesabını soracak. Bu nasıl gözü dönmüşlüktür, buna basın özgürlüğü denir mi? Türkiye'nin düşmanları böyle bir tavrın içinde olabilir ama bu ülkenin vatandaşı kendi ülkesine karşı tehlikeli çağrı yapabilir mi? Mesele gezi parkı değil mesele işte bu. Mesele ekonomiyi durdurup Türkiye 'nin kaybetmesini sağlamak.

Kılıçdaroğlu Yine Ağır Konuştu

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu,partisinin grup toplantısında yine ağır konuştu.

''Hata yaparız, yanlışlarımız olur. Hata insan içindir.İnsan için olduğundan insanoğlu hatasından döner, yeri zamanı gelir özür diler.Bu da insanoğluna verilen bir erdemdir.''
diyen Kılıçdaroğlu''Hata yaptıysak çıkarız özür dileriz;ama 7 milyar insandan bir kişi var ben hiç hata yapmam,her dediğim doğrudur diyor.Benim söylediklerimin arkasından gideceksiniz;çünkü ben hatadan arınmışım diyor.Onun adı Türkiye'nin yeni diktatörü Recep Tayyip Erdoğandır''ifadelerini kullandı.

İLGİLİ DİĞER VİDEOLAR

Bahçeli: Başbakan Seni Uyarıyorum

25 Haziran 2013 Salı

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile