CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Reyhanlı saldırısı ile ilgili Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Kılıçdaroğlu hükümete 4 maddelik bir çağrıda bulundu.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Reyhanlı'daki bombalı saldırılarla ilgili Başbakan Erdoğan'a seslendi. Kılıçdaroğlu, "Erdoğan'a soruyorum. MİT Nisan ayından beri bomba yüklü 3 aracı takip ediyor mu? MİT en son yetkilileri ne zaman uyardı?" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kılıçdaroğlu hükümete 4 maddelik çağrıda bulundu:

1- Türkiye Cumhuriyeti Suriye'deki iç savaşın taraflarından biri olmayacağını açıklamalıdır.
2. Ben artık kendi topraklarımda militanları eğitim, cebine silah koymayacağım demelidir.
3. Sınırların güvenliğini sağlayacağım böylece tüm olumsuzlara kapıları kapayacağım
4. Cenevre sürecini tüm samimiyetimle destekleyeceğim

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'te AK Parti'li vekilin ağza alınmayacak küfürler ettiğini ama AK Parti'nin hiçbir yaptırım uygulamadığını belirterek, "Recep Tayyip Erdoğan o metni al hanımefendinin karşısında oku bakalım, okuyabiliyor musun?" diye seslendi.

Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamalar şöyle:

Bu sabah Nazmiye Demirel'in vefat ettiğini öğrendim. Allah rahmet eylesin diyorum. Saygın konumunu her zaman korudu. Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına başsağlığı diliyorum. Dün Burdur'da esnafı gezdik, emin olun her tarafta şikayet var. Çiftçiyi dinliyorsunuz, biz bittik diyor, süt üretici mahvolduk diyor. Küçük sanayi sitesindeki sanayici burayı yarı açık cezaevine döndürdüler diyor. CHP'li bir belediye başkanı seçersiniz görürsünüz halka hizmet nasıl veriliyor dedim. Siyasetin görevi halkın sorunu çözmektir. Biz siyaseti yandaşlara ihale verelim diye, biz siyaseti 7 göbek akrabamız köşeyi dönsün diye yapmıyoruz, biz siyaseti bu halk için yapıyoruz. Kimin ne sorunu varsa çözümü bellidir, adresi de bellidir. Yeri CHP'dir. Biz mazlumların partisiyiz. Kimse unutmasın bunu.

Sayın Başbakan en nihayet vizeyi aldı ve Türkiye'ye dönüp Reyhanlı'ya gitti. Haberleri izlerken ürpermedim desem yalan söylemiş olurum. Başbakan düşman ülkesine gidiyor gibi önlem almış. Yahu Reyhanlı'ya gidiyorsun sen. Reyhanlı'ya gidiyor, dinleyici dışardan, polis dışardan. Ne oluyor Reyhanlı'da. Benim gibi gidip vatandaşa merhaba diyemiyorsun. Sen Başbakan mısın? Kusura bakmayın ama 5 askeri helikopterle Türkiye'de bir ilçeye Başbakan gidiyorsa onun Başbakanlığı tartışılır artık. Amerika'da beyzbol sopasını yedikten sonra dünyası değişti. Ne yapacağını bilmiyor. Kime saldıracağını bilmiyor. Hiç endişelenme Recep Tayyip Erdoğan, sonuna kadar sana tüm bunların hesabını soracağım. Siz hiç şöyle iktidar duydunuz mu? Askerlerin başına çuval geçirilir adamdan tık yok.

Sen hangi ülkenin Başbakan'ısın! Uludere'de 34 yurttaşımız katledilir, sorumlusu yok. Ben ne söylemiştim, senin izlediğin dış politika nedeniyle sen Ortadoğu'nun şamaroğlanına döndün. Suriye konusunda defalarca uyardım. Defalarca ikaz ettim. Yanlış politika güdüyorsun dedim. Bizler binlerce yıldır yönümüzü Batı'ya çevirmişiz dedim. Ortadoğu'nun bataklığına girme dedik. Sen bilmiyorsun dedi, ben bilirim bu işleri dedi. Neden? Kendisi ülkeyi yönetmiyor ki. Seni yönetiyorlar. Zaten sorunumuz da o. Sen kullanıldığını farkına varmadın mı? Mavi Marmara... Yanlış yapıyorsun dedik. 9 yurttaşımız şehit oldu. Efelendi. Ne oldu? Hiç bir şey olmadı. Para vereceğim, sesinizi kesin dedi. Her şeyi para bunların. Mümkün olsa kefenlerine cep yaptıracaklar bizi mezara öyle gömün diyecekler. Ben şimdi merak ediyorum. MİT kime bağlı_ Devlete bir organ var ki tüm hükümetler boyunca doğrudan Başbakan'a bağlıdır. O da MİT'tir. MİT Nisan ayından beri bomba yüklü 3 aracı takip ediyor mu etmiyor mu? Kaçma bir tarafa bu soruya yanıt ver Recep Tayyip Erdoğan?

MİT en son yetkilileri ne zaman uyardı? 9.5.2013... Ben söylüyorum. Tarihini de söylüyorum. Sana altından kalkmayacağın sorular soruyorum. O 52 kişinin katili sensin dediğim zaman bil ki benim bildiğim bir şeyler var. Bu MİT bakkala bağlı değil, doğrudan sana bağlı. 52 kişinin sorumlusu demokrasilerde siyasi otoritedir. Sorumlu sensin, adam gibi adamsan bir nebze olsun ahlak değerin varsa o koltukta oturmaz istifa edersin. Bunlar bekliyorlar, patlama olsun 52 kişi hayatını kaybetsin. Sorumlu kim? CHP... Aklını yiyenlerin suçlaması bu. Sen kim oluyorsun da bizi suçluyorsun. Önce bir kendine bak bakalım. O araçlar Suriye'den Türkiye'ye nasıl geldi. Devlet görevini yapıyor ama yapmayan iktidar. Sen Suriye sınırını neden yolgeçen hanına döndürdün? Bakın Gümrük Bakanı ne diyor; Güvenlik kamerası yoktur, doğrudur. Neden olmaz kamera. Çünkü terör örgütünün militanlarını eğitiyorlar. Güvenlik kamerası olursa bunlar tespit edilecek.

Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Amberin Zaman, Suriye'ye gidiyor muhaliflerle görüşüyor. Cesaretimi toplayıp kritik soruyu ortaya attım diyor. Türkiye'nin size silah verdiği doğru mu diyor. Konuştuğu kişi, Türkler bizim kardeşimiz, dünya bizi yalnız bıraktı ama Türkler yardım ediyor. Tekrar soruyor Amberin Zaman, silah veriyorlar mı diyor. Konuştuğu kişi mermi veriyorlar, ufak silah veriyorlar diyor. Ben terör örgütüne yardım ve yataklık yapıyor diyorsam bir bildiğim var. Bekliyorum tazminat davası açacakmış, açmazsan namertsin sen. Hesabını soracağım bunun. Bizim güzel bir atasözümüz var. Körle yatan şaşı kalkar diye. Ortadoğu'nun bataklığına Türkiye'ye sokma dedik. Fatura Türkiye'ye çıkar dedik. Bildiğimi okuyacağım dedi. Bildiğini okursan işte Reyhanlı'ya böyle gidersin.

Türkiye'yi terör örgütlerinin eğitim alanına döndürdüler. Yaşadığımız gerçeklerden biri budur. Ortadoğu üçlüsü Suriye'ye demokrasi getiriyor. Terörle demokrasinin geldiği bir ülke biliyor musunuz? Terörün dini olmaz, ideolojisi olmaz. Teröristin insan sevgisi olmaz. Terörle demokrasi gelmez. Dünyada böyle bir örnek yoktur. Terör örgütünü meşru hale getirdiğiniz andan itibaren siz artık gayri meşru bir zemindesiniz. İşin özü budur. Bir Büyükelçi şunu söyleyebiliyor, El Kaide terör örgütü değildir diyebiliyor. Erdoğan'ın büyükelçisi bunu söylüyor. Sen aynı görüşte misin Recep Tayyip Erdoğan. Aynı görüşte değilsen o Büyükelçi'yi görevden al.

Terörden en büyük zararı gören ülkeyiz. Beşikteki bebek de vardı, 90 yaşındaki nine de vardı. Türkiye'nin terörden kaçınması lazım. 90 yıllık Türkiye'nin saygınlığına gölge düşürüyor bunlar. Özgür Suriye ordusu bir muhalefet hareketi midir? El Kaide bir muhalefet partisi midir? Peki terör örgütleri Türkiye'de neden eğitilir? Neden Suriye'ye gönderilir. Dünyada kan akan tek yer İslam coğrafyasıdır. Gırtlağına kadar kana batan kişi de Recep Tayyip Erdoğan'dır. Ortadoğu'nun kan gölünde boğulacaksın. Bunların kültüründe ihanet etmek vardır. Bunların kültürü böyledir. Irak'ta 1,5 milyon Müslüman öldürüldü sesi çıktı mı, on binlerce kadına tecavüz edildi sesi çıktı mı? Çıkmadı.

Irak'ta 1,5 milyon insan öldü, kendisi de sorumluluğu aldı zaten. Bu ölümden zevk duyan bir insana ne denir Allah aşkına. Her şeye rağmen ülkemizi seviyoruz. Kimin sorunu varsa çözüm üreten tek partiyiz. En sağlıklı en tutarlı, en kalıcı politikaları üreten partiyiz. Bunun aksini söyleyenin alnını karışlarım. Irak'ta 1,5 milyon insan öldü, kendisi de sorumluluğu aldı zaten. Bu ölümden zevk duyan bir insana ne denir Allah aşkına. Her şeye rağmen ülkemizi seviyoruz. Kimin sorunu varsa çözüm üreten tek partiyiz. En sağlıklı en tutarlı, en kalıcı politikaları üreten partiyiz. Bunun aksini söyleyenin alnını karışlarım.

Olaydan hemen sonra Reyhanlı'ya gittim. AKP'li Belediye Başkanını ziyaret ettim. Siyasi içerikli sorularda ben buraya siyaset etmeye gelmedim dedim. Hatay'a gittim, valiyi ziyaret ettim. Orada da Alevi Sunni ayrımı yapıyorlar, sizi birbirinize düşürmeye çalışıyorlar, bu tuzağa düşmeyin dedim Bunları söyledim, Ankara'ya döndüm. Başbakan ertesi gün dedi ki, Kılıçdaroğlu oraya gitti Alevileri kışkırtmaya. Ne diyeyim arkadaşlar. Yüz mü var bunda. İnsan Allah'ın ayarttığı en değerli varlıktır ve başımın üstünde yeri vardır. Ne demiştim yalancıdan başbakan olmaz, bölücüden de Başbakan olmaz. Huzur vardı bu ülkede? Neden böyle oldu? Barış bu milletin hakkı değil mi? Ortadoğu'nun bataklığına saplanıp kaldın. Çok geç sayılmaz önerimiz var yine de.

Hükümete çağrımız var.

1- Türkiye Cumhuriyeti Suriye'deki iç savaşın taraflarından biri olmayacağını açıklamalıdır.
2. Ben artık kendi topraklarımda militanları eğitim, cebine silah koymayacağım demelidir.
3. Sınırların güvenliğini sağlayacağım böylece tüm olumsuzlara kapıları kapayacağım
4. Cenevre sürecini tüm samimiyetimle destekleyeceğim

Bu 4 çağrıyı tüm iyi niyetimizle AKP hükümetine yapıyoruz. Dinleyip dinlememek onlara kalmış. Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Yurtta barış dünyada barış" istiyoruz. Hükümet bunları yapsın CHP size her türlü desteği verecektir. Yeter ki ülkeye huzur gelsin.



Kışanak: Kılıçdaroğlu barış kendi kendine olmuyor

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, çözüm sürecinde CHP'nin tutumunu eleştirerek, 'CHP lideri ‘Biz barışa karşı değiliz’ diyor.Sayın Kılıçdaroğlu, barış kendi kendine olmuyor; katkı sunacaksın çözüm önerisi sunacaksın” dedi.
Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Kışanak, haftasonu Ankara'da yapılan “Demokrasi ve Barış” konferansına değindi. Öcalan'ın müzakere sürecinin demokratik bir yeniden yapılanma olarak yaşanmasını arzu ettiğini ifade eden Kışanak, “Hükümetle, devletle Sayın Öcalan ile bir görüşme süreci, bir müzakere var. Kürt sorunun çözümü için tarihsel bir adımdır” ifadesini kullandı. Müzakere sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesini, kalıcı gerçek bir barışla nihayete ermesi gerektiğini söyleyen Kışanak, “Bu konuda kararlıyız. Konferansta bu sürecin kesintiye uğramasına asla izin vermeyiz diyen bir karar ve tutum alındı” dedi.

Kışanak, konferansta Öcalan için müzakere koşullarının sağlanması, sağlık, özgürlük ve güvenlik imkanına sahip olmasının ifade edildiğini kaydetti.

Üç aşamalı bir müzakere sürecinin olduğunu belirten Kışanak, şunları söyledi: “Birinci aşaması eksiklere rağmen kendi mecrasında yürüdüğünü görüyoruz. Ateşkesin olması, gerillaların geri çekilmesi oldukça önemliydi. TBMM'de komisyon kurulması Akil İnsanlar komisyonun kurulması hükümetin operasyonların yapılmayacağına dair güvenceler vermesi birinci aşama için önemliydi. Bu süreç sorunsuz bir şekilde ilerliyor, ilerleyecek de. Şimdi bizim ikinci aşamayı konuşmamız zamanı. Demokratikleşmeyi gerçekleştirme, özgürlükle ve yeni bir anayasa aşaması. Bu konuda psikolojik bariyerler aşılmış hak ve özgürlükler tartışılmaya başlamıştır. Hükümetin de artık bahanesi kalmamıştır. Parlamentoda çoğunluğu olan iktidar partisini doğrudan sorumluluk altında olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Eğer reformlar yapılmazsa, atılması gereken atılamazsa bunun tek sorumlusu iktidar partisi olacaktır. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki çoğunluğu elinde bulunan partiler, parlamentonun gündemini ve çıkan yasaları belirleyen pozisyondadırlar. Bu reformları yapmazsak kimseyi inandıramayız. Muhalefetin bu konuda katkıları olmadıklarını görüyoruz, bunu da eleştiriyoruz. Kendilerini devre dışı bırakan bir tutum ve davranış içindeler.”

Konuşmasında
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Kışanak, “CHP lideri Kılıçdaroğlu'Biz barışa karşı değiliz'diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, barış kendi kendine olmuyor; katkı sunacaksın, çözüm önerisi sunacaksınız. Barışı arzulayan demokratikleşmeyi arzulayan bu konuda adım atar çaba gösterir bir tutum içerisinde olur. Sayın Kılıçdaroğlu'Efendim kaygılarımız var'diyor. Biz defalarca ifade ettik anlamak istiyorsanız biz size anlatırız. Zaten bu süreci şeffaf yürütüyoruz. Kaygılarımız iktidar partisinin otoriter yaklaşımı ise bunu önlemenin tek yolu da demokrasiye sahip çıkmaktır, demokratik mücadeleyi güçlendirmektir. Ama ne yazık ki bu kaygıları ifade etmeseler de aslında satır arası demeçlerde Uzlaşma Komisyon'undaki tutumlarında Kürtlerin hakların kazanılması ile ilgili kaygı var. Bu demokrasi değil statükonun ta kendisidir. Okları iktidara yöneltiyormuş gibi gözüküyorlar ama bu kaygının statükoyu korumadan kaynaklandığın görüyoruz. Bu çare değildir. Bu AKP'ye hizmet eden yaklaşım olur. Kimse bize bunu AKP'ye karşı bir yaklaşım olarak sunmasın. Bu AKP'ye hizmet eden bir yaklaşımdır. Biz anamuhalafetin ana dilde eğitim, kültürel haklar, inanç özgürlüğü alanında ne düşünüyor onu merak ediyoruz Bunlar konusunda tutumunu açıkça ortaya koymalıdır” diye konuştu

TBMM'de kurulan Çözüm Komisyonu'na değinen Kışanak, “Sadece rapor hazırlayan komisyon olmamalı ciddiyetle çalışmalı” dedi.

Uludere olayını protesto edenlere verilen ağır hapis cezalarını eleştiren Kışanak, yasaların değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Kışanak, PKK'ların geri çekilmesiyle ormanların talan edilmeye başlandığını belirterek, bölgedeki vatandaşları bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.

Konuşmasının sonunda Suriye konusuna değinen Kışanak, “Suriye'de gelişmeler çok kaygı verici aşamaya geldi. Bir iç savaş devam ediyor. Her gün onlarca insan yaşamını yitiriyor Hizbullah'ın Suriye'deki gelişmelere dahil olması kaygıları üst düzeye çıkarmıştır. Uluslararası güç merkezlerinin kapışması Suriye'de devam ediyor. Giderek mezhep temelli bir savaş riski tırmanıyor İsrail'in müdahil olması, Reyhanlı'da yaşanan kanlı terör saldırısı açıkça şunu göstermiştir ki, bu iş Suriye sınırları aşma riski taşıyan bir noktaya gelmiştir. Herkesin'amasız','fakatsız'mezhep temelli savaşa karşı çıkması lazım. Tüm Ortadoğu'ya yangın yerine çevirme riski vardır. Kimse şu ve ya manevralar uğruna mezhep temelli rotaya oturtmaya çalışan herkesi dilini ve üslubuna sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bunun vebali çok ağırdır. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Bunun için siyasi çözüm çabalarını desteklemek gerekiyor. Bir an önce siyasi çözüm bulunmalı. Bu savaş daha yayılmadan, daha fazla kan akmadan bir çözüm bulunmalı. BDP olarak savaşın karşısında, halkların haklarının yanındayız.AKP siyasi çözüm yaklaşımını ortaya koymalı” diye konuştu
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile