Korunmaya muhtaç çocukların ŞEFKAT YUVALARI- Evlat hasretlerini 'koruyucusu' oldukları iki çocukla gideriyorlar - KIRIKKALE

Korunmaya muhtaç çocukların ŞEFKAT YUVALARI - Evlat hasretlerini "koruyucusu" oldukları iki çocukla gideriyorlar - KIRIKKALE - Anne ve çocukların ders çalışması detayları - Kenan Tuncer ile röportaj - Gülizar Tuncer ile röportajKorunmaya muhtaç çocuklarınŞEFKAT YUVALARI - Evlat hasretlerini "koruyucusu" oldukları iki çocukla gideriyorlar - Kırıkkale 'de 16 yıldır evli olan 38 yaşındaki çift, koruyucu aile oldukları iki çocuğa yuvalarını açarak evlat özlemlerini gideriyor - Baba Tuncer: - "Yaklaşık 8 senedir koruyucu aileyiz. Çocuklarımız olmadığı için bu yolla evlat büyütmeye karar verdik." - Anne Tuncer: - "Ben çocuklarımla yattım, onlarla kalktım, her şeyimizi onlarla paylaştık. Böylelikle kocaman bir aile olduk. Anne oldum"KIRIKKALE (AA) - ZEKERİYA KARADAVUT - Kırıkkale 'de, çocuk sahibi olamayan 16 yıllık evli Tuncer çifti, koruyucu ailesi oldukları iki çocukla evlat hasretini gideriyor.Ticaretle uğraşan Kenan Tuncer (38) ile ev hanımı eşi Gülizar Tuncer (38), çok istemelerine rağmen bugüne dek çocuk sahibi olamadı. Gülizar Tuncer'in bir çok kez hamile kalmasına rağmen anne olamaması üzerine çift, 2011 yılında koruyucu aile olmaya karar verdi.Biyolojik aileleri tarafından henüz bebekken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı kurumlara bırakılan, biri erkek biri kız iki çocuğa sıcak yuvalarını açan çift, özlemini çektikleri evlat hissini koruyucu aile olarak gerçekleştiriyor.Koruyucusu oldukları çocuklara aile sıcaklığını yaşatmaya çalışan çift, bu sayede anne ve babalık duygusu yaşıyor.Yuva Mahallesi'nde yaşayan Kenan Tuncer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 16 yıllık evliliklerinde çocuk sahibi olamayınca koruyucu aile olmaya karar verdiklerini söyledi.

İlk olarak 6 yaşındaki kız çocuğunun koruyucu ailesi olduklarını belirten Tuncer, "Yaklaşık 8 senedir koruyucu aileyiz. Çocuklarımız olmadığı için bu yolla evlat büyütmeye karar verdik. Çocuklarımız oldu ama vefat etti. Eşimle konuştum 'Biz gidelim yuvalardan bir evlat edinelim." dedim. Eşim de sağ olsun kabul etti. Başvuruda bulunduk. 2011 yılında kızımızı tanıştırdılar bizimle. Yaklaşık 3 hafta gibi bir süre misafirlik süreci oldu. Oturduk, yedik, içtik, gezdik böylelikle birbirimizle tanıma fırsatı oldu. Ondan sonra evimize geldi kızımız." diye konuştu.
- "Bir çocuk özlemi vardı içimde"Koruyucusu oldukları kızlarının eve gelmesiyle adeta kendilerine yeni bir hayat kurduklarını ifade eden Tuncer, "Çocuk insanı evine, yuvasına bağlıyor. Bir çocuk özlemi vardı içimde. 'Baba, baba' demelerini istiyordum, onu arıyordum hep. Bir çocuk kıyafeti nasıl alınır bilmiyorduk, muhtemelen de kızımız olmasaydı öğrenemeyecektik." ifadelerini kullandı.Tuncer, koruyucu ailelik sayesinde evlerinde mutlu bir hayat sürdüklerini aktardı.Yaklaşık 2 yıl sonra ikinci kez koruyucu aile başvurusunda bulunduklarını anlatan Tuncer, şöyle devam etti:"Eşimle tekrar konuştum ve yuvamıza, gönlümüze bu sefer bir erkek çocuğu alalım dedim. Biraz kararsız kaldık. Kızımıza sorduk, o da kararsız kaldı. Yine gittik müracaat ettik ve kabul edildi. İki yıl önce kızımızı aldığımız zaman 'beni de al beni de al' diyerek bacağıma yapışan bir çocuk vardı. Tesadüf 2 yıl sonra o çocuk denk geldi. Onu aldık gönlümüze. O günden bu yana ailemiz 4 kişi ve çok mutluyuz. Çocuklarımızı aldığımızda küçüklerdi, onlarla birlikte bizde büyüdük. Her şeyimiz değişti. Bayramlarda aile ziyaretlerine bir çocukla birlikte ailecek gitmek var bir de yalnız eşinle birlikte gitmek var. Çocuğu olan bir aileye misafirliğe gitmek bize garip geliyordu. Ama çocuklarımız geldikten sonra artık bu konuları aştık. Akşam işten geliyorsun yorgun, argın. Kapıdan içeriye girdiğim zaman boynuma sarılan 2 tane çocuğum var. İnsanda ne iş yorgunluğu kalıyor ne de günün stresi. Mutlu oluyor insan."Gülizar Tuncer de anne olma hayalini koruyucusu oldukları çocuklarla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.Koruyucu çocuklarıyla mutlu bir aile hayatı sürdüklerini belirten Tuncer, duygularını "İlk kızımızı aldık getirdik. Hep beraber yaşamaya başladık. Ben çocuklarımla yattım, onlarla kalktım, her şeyimizi onlarla paylaştık. Böylelikle kocaman bir aile olduk. Anne oldum. Sonra erkek evladımı aldık. Allah'a şükür çok mutluyum." ifadeleriyle anlattı.