Kurtuluş Savaşı kahramanı Rahime Kaptan’ın kabri anıtsallaştırıldı

Cide, Kastamonu, Kurtuluş savaşı, Milli Mücadele yılları, Rahime Kaptan, Anıt mezar

( KASTAMONU )- Kurtuluş Savaşı'nda kaçırılan cephanelerin İnebolu'ya taşınmasında rol oynadı KASTAMONU

- Kurtuluş savaşının kadın kahramanlarından Rahime Kaptan’ın Kastamonu Cide’de bulunan kabri anıtsallaştırıldı. Kurtuluş savası yıllarında emperyalist güçlere karşı Karadeniz’in azgın sularında her türlü tehlikeye göğüs gererek Kırım ve İstanbul’dan kaçırılan cephanenin İnebolu limanına taşınmasında büyük rol oynayan ve tarihe ismini altın harfler ile yazdıran Rahime Kaptan’ın Cide Memiş Mahallesi'ndeki kabri, Kastamonu İl Kültür Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmayla 56 yıl sonra anıt mezar haline getirildi.
“Bizim bu ülkeye vefa borcumuz var” Kastamonu İl Kültür Müdürlüğü olarak 56 yıl sonra yapılan çalışmanın mimarı olan İl Kültür Müdürü Ziver Kaplan, “Anadolu’nun kahraman kadınlarıyla ne kadar övünsek azdır. Öncelikle kurtuluş mücadelesinde kadınlarımızın çok büyük rolü oldu. Bu çerçevede biz 2012 yılında Halime Çavuşun mezarı baktık çok tahrip olmuştu onunla ilgili girişimde bulunduk ve yardımsever vatandaşımıza mezarını yaptırdık. Tabi kadın kahramanlarımız deyince aklımıza Şehit Şerife Bacı geliyor, Halime Çavuş geliyor, Rahime Kaptan geliyor, Karabattı Nine geliyor. Bu çerçevede Rahime Kaptan’la ilgili gazeteci-yazar İzzet Sarı mezarın durumunu fark edip bizlere bildirdi. Bizim bu ülkeye vefa borcumuz var. Dolayısı ile bu vefa borcunu insanlar değişik şekillerde ödüyor. Bizde Rahime Kaptan’ın mezarını adına yakışır şekilde yaptırdık. Anadolu kadınıyla ne kadar övünsek azdır. Bizimde küçük de olsa bir katkımız olduysa ne mutlu bize, ne mutlu Cide’ye, ne mutlu Türkiye’ye” dedi.
“Canlarını mallarını hayallerini verdiler bu ülkeye” 56 yıl sonra Rahime Kaptan’ın kabrinin fark edilmesinde büyük faktörü olan ve yazdığı İstiklal Yolu kitabında Rahime Kaptan’ın hikâyesine geniş yer veren gazeteci-yazar İzzet Sarı, “Onların yaptıkları karşısında bizim yaptığımı bir şey yok. Onlar o gün canlarını mallarını hayallerini verdiler. Biz İstiklal Yolu adından bir kitap çalışması yaparken eşimle birlikte Cide’ye gelmiştik, sağ olsun Yüksel hanım bizi buraya getirdi mezarı gördük ve bize Rahime Kaptan’ın torunu Sevil hanımın telefonunu verdi ve bu sayede Rahime Kaptan’ın hikâyesini araştırdık. Gerçekten etkileyici bir hikâyesi var, biz bu durumu araştırarak belli duruma getirdik kitabımız yayınlandı etkilide oldu. Bizde ecdadımıza vefa borcumuzu ödemek için bu kitabımı mızı ücretsiz şekilde hiçbir menfaat gözetmeksizin yayınladık. İnşallah ilerleyen günlerde İstiklal Yolu programı kapsamında TRT tarafından belgeseli de yapılacak. İl Kültür Müdürü Ziver Kaplan’ın duyarlı davranmasıyla Rahime Kaptan’a, ecdadımıza yakışır şekilde dua ederek açılışını yapacağız. Onların yaptıkları karşısında bizim yaptığımı bir şey yok. Onlar o gün canlarını mallarını hayallerini verdiler bu ülkeye, bizde dua ederek bugünü taçlandıracağız” diye konuştu.
"Bu insanları şükran ve saygıyla anmak gerekir” Rahime Kaptan’ı tanıyan ve komşuluk yapan 74 yaşındaki emekli öğretmen Ali Nazlı ise,“Rahime Kaptan için üç şey istedim, üçten ikisini gerçekleştirdim, biri kaldı. Birisi, mezarının bile yerinin unutulduğu Rahime Kaptan’ı toplumun hafızasına kazıyabilmekti. Bu mezarı bende yaptırabilirdim ama önemli olan buna devletin ve toplumun sahip çıkabilmesiydi. İkincisi Cide’nin ortasından yarıp geçmesi düşünülen yolun kaldırılması için 20 seneye yakın mücadele verdik onu da başardık sayılır. Üçüncüsü ise denizde mesif yapılması işlemine giriştik, üniversite buna onay verdi ama fakat şuana kadar bunu başaramadık. Rıfat Ilgaz onun o kahramanlığını düşüncelerini, o yaşanmış olan olayları romanlaştırmak istedi ama Halime Kaptan olarak yazabildi. Çünkü kendi ismiyle yazıldığında kronolojik belli bir zaman taraması ve elinde belgelere dayalı biyografik bir roman olması gerektiğinden bunları yapmadı. Ama bundan sonra yapacak birileri için bazı dokümanlar hazırladık, bu dokümanlar bizim elimizdedir. Buradan şu sonuca varabiliriz insanlar ölür, bu dünyaya kimse ebedi ve baki kalmamıştır ama eğer giderken bize bir şeyler bırakabilmişse, bizi mutlu edebilmişse, bizi yarınlara taşıyabilecek fedakârlıkları göstererek bize örnek olabildiyse bu insanları şükran ve saygıyla anmak gerekir” şeklinde konuştu.
"Çok mutlu olduk” Rahime Kaptan’ın dördüncü kuşak torunu olan Sevil Demirel yapılan çalışmanın kendilerini çok mutlu ettiğini belirtti.
Demirel, “Ben dördüncü kuşak torunuyum Rahime Kaptan’ın 56 yıl sonra böyle bir anı yaşamak bizi çok mutlu etti. Kelimelerle anlatamıyorum yapılan bu çalışma bizleri çok mutlu etti" ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile