Manisa'nın Picasso çiftçisi

Hem çiftçi, hem ressam Hüseyin Orhan'ın tarlayı ilaç atma detay görüntü
-Hüseyin Orhan'ın traktöre çapa takması detay görüntü
-Zeytine çapa çapması detay görüntü
-Domates tarlasını gezmesi detay görüntü
-Resim yapması detay görüntü
-Çizdiği resimlerden detay görüntü
-Hüseyin Orhan'ın konuşması

( MANİSA -ÖZEL-HD)- Hem çiftçi, hem ressam- Resim yeteneğini 39’unda öğrendi- Yeteneğini hoparlörden duyduğu kursa giderek keşfetti MANİSA

- Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Kemerdamları Mahallesi’nde yaşayan ve çiftçilikle uğraşan 44 yaşındaki ilkokul mezunu Hüseyin Orhan, resim yapma yeteneğini, 39 yaşında resim merakı nedeniyle gittiği kursta öğrendi. Belediye hoparlöründen duyduğu anons ile kursa başlayan 1 çocuk babası Orhan, ilk karakalem resmini ise çok sevdiği kızının resmini çizerek başladığını söyledi.

“Gençliğimden bu yana hep hayalimde karakalem ve yağlı boya resim yapmak vardı” diyen çiftçi Hüseyin Orhan “İşlerimden dolayı, ya da nereden eğitim alacağımı bilmiyordum. Bir gün işlerimden dolayı ve ilaç almak için ilçemiz Salihli’ye gittim. Yolda yürürken, Salihli Belediyesi’nin hoparlöründen yapılan anons ile Salihli Halk Eğitim Merkezi’nin resim ve karakalem kursu verdiğini öğrendim. Duyduktan sonra hemen Halk Eğitim Merkezine gidip, bu iş nasıl oluyor diye sordum. Bana kursun Ekim ayında başlayacağını söylediler, bende kursa müracaat ettim. Kurs hocamız Evrim Altug ile tanıştık. Hocamız Evrim Altug’un eşliğinde, kursta karakalem çalışması ile başladık. Hep hiç çizemem diye korkum yoktu, ama çizerim diye de bir ümidim yoktu. Ama içimdeki bu heves beni oralara kadar sürükledi” dedi.
“Hedefim daha büyük resimler yapmak” Zamanla karakalem resim yapa yapa, karakalem mi bitirip, yağlı boya resim yapmaya başladığını anlatan Orhan “Yağlı boyaya geçince ben çok zorluk çekerim diye düşünüyordum. Çünkü karakalem de yanlış bir şey yaptığımız da silebiliyorduk. Ama yağlı boyada hata yapınca ne yapacağımızı bilemiyorduk. Ancak Evrim Altug hocamız bizi, yağlı boya resim yaparken de hata yapmayacağımızı öğretti” dedi.
Yazları köyde çiftçilikle uğraştığını belirten Orhan “Kışın ama bir ay, ama 2 ay boş zamanım oluyor. Boş fırsat bulduğum an, kursa gidiyorum. Bazen evde karakalem, ya da öğlen sıcaklarda mola arasında çiziyorum. Çize çize yaptığım resimler bu hale geldi. Çünkü bu resimleri yapmak için, her fırsatta uğraşıyorum. İnşallah daha büyük resimler yapacağım” diye konuştu.
“Boş zamanlarımda resim yapıyorum” Başladığı resmi, bir iki günde bitiremediğini ifade eden Orhan, “Ben çiftçilikle uğraştığım için, anca öğle arası, zamanım oluyor. Geldiğim zaman bir yarısını yapıyorum, sonra işime gidiyorum. Dinlenmek için geldiğimde bir yarısını daha yapıyorum. Akşam kahveye gidip, arkadaşlarla sohbet edip, iş konusunda deneyimlerimizi konuştuktan sonra, tekrar gelip, yapa yapa resim bitiyor. Birde benim en çok hoşuma giden şu oldu. Yağlı boyada rengi buluyoruz. Yani bir yeşili, maviyi, yada boya ile gökyüzünü bulmak çok hoşuma gidiyor. Ayrı ayrı renkler çıkarabiliyoruz” dedi.
Köyün duvarlarına resim yapmak istiyor Yapmış olduğu resimlerin evinde sergilediğini belirten Orhan, “Yaptığım resimleri, evimize gelen misafirlerimiz görebiliyor. İnşallah ileride kendimi daha çok geliştirip, 50x70 değil de, 2 metreye 2 metre, yada büyük tuvaller yapmak istiyorum. Onları da öğrendikten sonra, köyümüzün sokaklarında büyük büyük duvarlar var. O duvarlara resim yapıp, köyümüzü renklendirmek istiyorum. Dışarıdan bir misafirimiz köyümüze geldiğinde, köyümüzün içine girip baktığında rengarenk, cıvıl cıvıl daha hoş bir yer görse, daha iyi olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Evli ve 1 çocuk babası çiftçi Hüseyin Orhan, hem çiftçi, hem de ressam olmaktan çok mutluluk duyduğunu sözlerine ekledi.