'Marmara'ya kirli su bırakan gemiler takipte' - ANTALYA

"Marmara'ya kirli su bırakan gemiler takipte" - ANTALYA - Toplantında genel ve detay görüntüler - İBB Başkanı Mevlüt Uysal'ın konuşması"Marmara'ya kirli su bırakan gemiler takipte" - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Uysal: - "İki uçakla Marmara Denizi'nin tamamı üzerinde denize kirli sular bırakan gemileri takibe aldık. Aynı şekilde denize akan dereler de kontrol edildi" - "Belediyeler olarak gücümüzü birleştirdiğimizde, bir master planıyla atık suların arıtılarak denize ulaşmasını sağlayabiliriz"ANTALYA (AA) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Mevlüt Uysal, iki uçakla Marmara Denizi'nin tamamı üzerinde buraya kirli sular bırakan gemileri takibe aldıklarını belirterek, denize akan derelerin de kontrol edildiğini bildirdi.Uysal, Marmara Belediyeler Birliğinin Antalya 'daki bir otelde düzenlenen 2018 Yılı 1. Olağan Meclis Toplantısı'nda, birliğin kuruluş amacının, Marmara Denizi'nin kirlilikten kurtarılması ve kirlenmesinin önlenmesi olduğunu söyledi.

Marmara Denizi'nin kirliliğinin önlenmesine yönelik çalışmaların biraz geri planda kaldığına işaret eden Uysal, "Bu toplantıda 43 yıl önce hangi amaçla yola çıkmışsa onu tekrar birinci gündem maddemiz haline getirelim. Marmara Denizi'nde kirliliğin önlenmesine yönelik neler yapabileceğimiz konusu birinci öncelik olsun." diye konuştu.
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinin (İSKİ) çok büyük yatırımlar yaptığını ifade eden Uysal, halen suların yüzde 99'unun arıtılarak denize ulaştırıldığını bildirdi.Biyolojik arıtma olarak adlandırılan, tamamıyla temizlenmiş su konusunda çalışmalar yapıldığını kaydeden Uysal, buna rağmen yüzde 99 ön arıtmayla Marmara'ya baskı yapan kirliliği azalttıklarını vurguladı.Kartal, Maltepe'de denize arıtılmış su vermenin bir şey ifade etmediğini dile getiren Uysal, şunları söyledi:"Karşıda Yalova'dan ilçe ve belde belediyelerinin arıtması yapılmadıysa, bizim yaptıklarımız çok fazla anlam ifade etmiyor. Amaç o denizin kurtulmasıysa, bir yakadaki kirliliğin önlenmesi işi çözmüyor, iki tarafı birlikte düşünmemiz gerekiyor. Marmara Belediyeler Birliği olarak birlikte çalışarak bunu çok rahat başarabiliriz. İki uçakla, Marmara Denizi'nin tamamı üzerinde denize kirli sular bırakan gemileri takibe aldık. Aynı şekilde denize akan dereler de kontrol ediliyor."Uysal, İstanbul, Kocaeli ve Bursa Büyükşehir Belediyelerinin uçaklarla yaptığı kontrol sistemine diğer belediyelerin de dahil olması halinde bütün dereleri takibe alabileceklerine işaret etti.Marmara Denizi'ne kıyısı bulunan her ilin kirlilik konusunda duyarlı olması gerektiğini ifade eden Uysal, şöyle konuştu:"İlk yaptığımız sanayi tesislerinin atık sularının denize ulaşmasını önlemek ve gemilerin atık sularını deniz bırakmasını engellemek. Belediyeler olarak gücümüzü birleştirdiğimizde, bir master planıyla atık suların arıtılarak denize ulaşmasını sağlayabiliriz. Her belediye kendi çabalarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Tecrübelerimizi paylaşmalıyız. Gelecek nesillere daha temiz Marmara Denizi bırakmak için bu çalışmaları yapmalıyız." - Sokak pazarı sorunuUysal, "Türkiye'nin sokak pazarları" diye bir gerçeği olduğunu belirterek, "Şu anda herhangi bir vatandaş 'benim sokağımda kurulan pazar, itfaiye ve ambulans girişini engelleyerek can güvenliğimi tehlikeye sokuyor' diyerek mahkemeye müracaat etse o sokakta pazar yeri kurulmasını mahkemeler yasaklıyor. Doktora yapan üç öğrenciye bunun sorumluluğunu verelim. Çalışsınlar, dünyayı takip etsinler, bunun çözümünü ortaya koysunlar. Bir ekip kuralım, dünyadaki pazar yerlerini dolaşsınlar, en iyi çözüm üretenleri bulalım." diye konuştu.
- "Sanayi, turizm ve tarıma zarar vermemeli" Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise belediyeciliğin insan yaşamını kolaylaştıran beceri sanatı olduğu söyledi.

Şehirlerde yaşayan insanların alışkanlıklarının farklı olduğunu anlatan Türel, " Antalya 'ya bir sanayi şehri karakteri yüklemeye kalkarsanız, bugünkü Antalya 'yı bulamazsınız. Side'ye çimento fabrikası yaptırsaydık, Kaleiçi'ni koruma altına almasaydık, turizm bu kadar gelişebilir miydi? Sanayi, turizm ve tarıma zarar vermemeli. Bunu çevre hassasiyeti yüksek tesislerle yapabiliriz. Şehirlerimize doğru karakteri bugünlerden yarınlara doğru yükleyebilirsek, geride hoş sedalar kalır." değerlendirmesinde bulundu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile