Mehmet dede 20 yıldır ahşaba şekil veriyor - SAMSUN

- Mehmet Pak'ın atölyeye gelişi - Mehmet Pak'ın atölyede ahşap çalışmaları - Mehmet Pak'ın yaptığı ahşap ürünler - Mehmet Pak ile röportajMehmet dede 20 yıldır ahşaba şekil veriyor - Samsun Havalimanı'nda uzun yıllar bekçilik yaptıktan sonra emekli olan 83 yaşındaki Mehmet Pak, evinin alt katında açtığı atölyesinde 20 yıldır ahşaptan uçak maketleri, beşik, sepet ve çeşitli süs eşyaları üretiyor - İlerleyen yaşına rağmen çalışmaktan vazgeçmeyen Mehmet Pak: - "Allah çalışanı sever, işleyen demir de ışıldar. 83 yaşındaki adam böyle çalışabilir mi? Ama ben günde yüz kez, iki yüz kez eğilip doğruluyorum"SAMSUN (AA) - VEYSEL ALTUN - Samsun 'da yaşayan 83 yaşındaki Mehmet Pak, 20 yıldır evinin altında oluşturduğu atölyede ahşaptan çeşitli süs eşyaları yapıyor. Samsun Havalimanı'nda uzun yıllar bekçilik yaptıktan sonra 1987'de emekli olan Mehmet Pak, bir süre sonra tuhafiye dükkanı açtı. Bu işi çocuklarının yardımıyla 12 yıl sürdüren Pak, onların evlenip kendi hayatlarını kurmalarının ardından yalnız kalınca iş yerini kapattı.Daha sonra yıllardır merak duyduğu ahşap oymacılığı işine başlamaya karar veren Mehmet dede, 20 yıl önce evinin alt katında küçük bir atölye oluşturdu. Gerekli ekipmanı sağladıktan sonra havalimanında çalıştığı yıllardan aklında kalan uçakların ahşaptan maketlerini yapan Pak, zamanla beşik, sepet, kaşık, sofra, minyatür kağnı gibi süs eşyaları da üretti.Her gün sabah namazını camide kıldıktan sonra atölyesini açan Mehmet Pak, atölyesinin önündeki çiçekleri suladıktan sonra süs eşyalarını yapmaya koyuluyor. - "Plastik olsa hemen alırlar ama ahşap alanlar çok nadir"Mehmet Pak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmamanın kendisine göre olmadığını belirterek, "Allah çalışanı sever, işleyen demir de ışıldar. 83 yaşındaki adam böyle çalışabilir mi? Ama ben günde yüz kez, ikiyüz kez eğilip doğruluyorum. Havalimanında bekçilik yaparken gördüğüm uçaklar beni çok etkilerdi. Önce onların maketlerini yaptım." dedi.
Babasının Çanakkale gazisi olduğunu, yaralandığında hastaneye kağnı ile taşındığını anlatan Pak, şöyle devam etti:"Tarihimizde olan bu aracı canlandırmak istedim. Öküz arabaları savaşlarda top taşımış, babam gibi yaralananları taşımış. Karadeniz civarında benden başka yapan yok zaten öküz arabası minyatürlerini. Öküz arabasını yapabilmek için defalarca elime alıyorum. Boyunduruk atacaksın, bağlayacaksın, arabaya koşacaksın, cilası, verniği derken 150 lira. Gel de vatandaşa anlat. Plastik olsa hemen alırlar ama ahşap işini alanlar çok nadir. Toptan istiyorlar öküz arabalarını ama ben vermiyorum çünkü çok ucuza istiyorlar."Bu işi zevkine yaptığını, bu nedenle ahşapla uğraşmanın kendisini yormadığını belirten Pak, "Bana deseniz ki bir şemsiyenin telini tak, takamam ama ahşap işi beni rahatlatıyor. Arkadaşlar sağlığımı bu ağaca borçlu olduğumu söylüyor. 'Senin ömrün uzun olur ahşap işiyle uğraştığın için, hem de alzaymır hastalığına yakalanmazsın' diyorlar." şeklinde konuştu.
Yeni neslin ahşabın ne olduğunu bilmediğini söyleyen Pak, "Herkesin elinde telefon, neredeyse yolda çarpışacaklar. Yeni nesil ahşabı bilmiyor. Dükkanın önünden geçiyorlar, 'Dayı ne bunlar?' diyorlar. Görmemişler ki..." ifadesini kullandı.