Metabolik hastalıklara sahip çocukların anneleri Adana'da buluştu

Ağlayan annelerden detay
-Anne Aynur Keleş konuşması
-Annelerden detay
-Yardımcı Doç. Dr. Deniz Kor konuşması
-Salondan detay
-Anne Hülya Temir konuşması
-Karanfillerden detay
-Prof. Dr. Neslihan Önenli Mungan konuşması
-Diyet ürünlerinden dağıtılması

( ADANA )- Anneler Günü etkinliğinde anneler ağladı- Ömür boyu düşük proteinli bir diyeti takip etmek durumunda olan çocukların anneleri toplantıda yaşadıkları sıkıntıları anlatırken gözyaşlarına boğuldu ADANA

- Çukurova Üniversitesi Çocuk Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı tarafından, Adana ve çevresinde yaşayan metabolik hastalıklara sahip çocukların anneleri ortak noktalarını konuşmak üzere biraraya geldikleri toplantıda gözyaşlarını tutamadı. Ömür boyu düşük proteinli bir diyeti takip etmek durumunda fenilketonüri hastası 12 yaşındaki Rana’nın annesi Aynur Keleş, duygularını ifade edemediğini belirterek, “Annelik karne puanım kaç acaba? Hastanede sonuç beklediğimde kalbim yerinden çıkıyor. Bu durum 12 yıldır da düzelmiyor” dedi.
Anne Aynur Keleş ise hastalığın çok zor olduğunu ama pes etmemek gerektiğini söyleyerek, “Belli zamanlarda çöküşü de yaşadım. ‘Bravo anneyim’ dediğim zaferin tadını aldığım zamanlarda oldu. Evladın bedensel ve zihinsel sağlığı senin avuçlarının içinde, şekillendirilmesi sana bağlı. Hastaneye geldiğimde sinir sistemim bozuluyor” diye konuştu.
Yardımcı Doç. Dr. Deniz Kor da gözyaşlarını tutamayarak yaptığı konuşmada, 6 yaşında çoklu gıda alerjisi hastalığı olan bir çocuk annesi olduğunu vurgulayarak, “Erişkinlerde bile diyet yapmak çok zorken basit bir diyet yapmaya kalkıştığımızda yasakları deleriz. Diyeti zorlanır birkaç gün sonra sonlandırırız. Ne kadar zor olsa da biz onların yasaklarını delmediğimiz sürece çocuklar bizden daha kolay başa çıkabiliyorlar. Yasaklarını delmemeliyiz hiç yemediğiniz bir şeyi canınız ister mi? Tabiki tadı nasıl? diye düşünürsünüz ama sürekli onu denemek için uğraşmazsınız. Acaba tadı nasıl? der sonrasında unutursunuz o yüzden yememesi gereken gıdaları yedirmeyelim ki tadını bilmesin ve istemesinler” ifadelerini kullandı. Metabolik rahatsızlığı olan hasta annesi Hülya Temir ise gözyaşlarına hakim olamayarak bazı soruların canlarını çok acıttığını belirtti.
Temir, “Bu yemeğin tadı nasıl? Kokusu güzel tadı da güzel mi? Bundan ben ne zaman yiyebileceğim? Ben iyileşebilecek miyim? Kardeşlerimin yediğinden hiç yiyemeyecek miyim? Neden kardeşlerim sağlıklı da ben hastayım? Bu sorular karşısında ağlamamak için inanın ki çok zor duruyorum. Boğazım düğümleniyor. Gizli gizli ağlıyorum. Özellikle sofradan doymadan kalkmasını istemek bir anneye verilecek en acı duygu” dedi.
Etkinliği düzenleyen Çukurova Üniversitesi Çocuk Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Neslihan Önenli Mungan da metabolik rahatsızlığı olan çocukların annelerini Anneler Günü dolayısıyla bir etkinlik düzenleyip topladıklarını söyledi.

Prof. Dr. Mungan, ömür boyu düşük proteinli diyet tüketmesi gereken çocukların ömür boyu et, yoğurt, süt yumurta, peynir, tereyağı gibi hayvansal ürünler, tahıllar, baklagilleri asla tüketemediklerini belirterek, “Bu gıdaları alırlarsa kalıcı zihinsel ve bedensel özür oluyor. Bu tip hastalıklara yakalanmamak için akraba evliliklerinin önüne geçebiliriz. Bu çocukların mama dışında tüketebilecekleri yiyecekleri mutlaka ülkemizde de üretimi veya çok düşük ücretlerle getirilmesi ve hastalara ulaştırılması lazım” diye konuştu.
Mungan, tüm annelerin kıymetli olduğunu ama bu annelerin yaşamının fedakarlıkla geçtiği için bir gün diyetten uzak, onların sorunlarını paylaşacak özel bir ortam sunup anneler günlerini kutlamak istedikleri ifade etti.
Program Dr. Esma Tezcan'ın 'Öykülerle Tarih, Tıp ve Yemek' konulu sunumunun ardından annelerin birbirleriyle fikir alışverişinde bulunmasıyla sona erdi.