Nihat Doğan, Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'in cenazesine vaktinde yetişemediği iddialarını yalanladı. Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulunan Doğan, gazetecileri eleştirmekten de geri kalmadı.

Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'in cenazesine katılmak üzere başkent Karakas'a giden sanatçı Nihat Doğan, Türkiye'ye döndü.

Doğan, tarifeli uçakla Roma'dan aktarmalı olarak geldiği Atatürk Havalimanı'nda Türk halkını saygıyla selamladığını söyledi.

Türkiye'den hiçbir gazetecinin Chavez'in cenazesine gitmediğini ileri süren Doğan, ''Orada yapmış olduğumuz izlenimler ve sohbetlerde bana devamlı 'Neden Türkiye'deki gazeteci arkadaşlarımız buraya gelmediler? Sosyalist bildiğimiz arkadaşlar bizi yalnız bıraktı' dediklerinde, inanın çok mahcup oldum. Onlara 'ben geldim, ben de gazeteciyim' dedim'' diye konuştu.

Doğan, Hugo Chavez'in Mavi Marmara Gemisi'ne yapılan saldırıda Müslümanların yanında yer aldığına dikkati çekti.

Müslüman olmayan Chavez'in her zaman hakkın ve mazlumun yanında olduğunu belirten Doğan, şöyle devam etti:

''Chavez, mazlumdan taraf oldu ve zalimin karşısında durdu. Bir duruş sergiledi. Böyle bir duruş sergileyen adama, bir vefa örneği gösterip, onun bu son yolculuğunda biz de vefalı olmalı ve bunu göstermeliydik. Oraya giderken tek düşüncem buydu''

Doğan, bir gazetecinin Chavez'in cenazesine vaktinde yetişemediğine yönelik iddialara ilişkin sorusuna, ''Cenaze falan kaçırmadım. Bir kere yazıklar olsun. Bu 'Cenazeyi kaçırdı' haberi Türkiye'de gazeteciliğin bittiğinin resmidir. Gazetecilik tarihine kara bir lekedir'' şeklinde konuştu.

Venezuela ziyaretiyle tarihe bir not düştüğünü ifade eden Doğan, Chavez'in cenaze törenine katılmayan gazetecilere ilişkin şunları söyledi:

''Neredeydiniz ey Yılmaz Özdil? Senin yere göğe sığdıramadığın, altı okkalı sanatçılar 'Somali'ye gitmeliydi' dediklerin. Bak üstelik Başbakan'ın uçağıyla da gitmedik. Kendi imkanlarımızla gittik. Bilmeden uçağa atladım, gittim. Hadi gitseydiniz ya? Keşke siz gitseydiniz, niye gitmediniz? Sizin emperyalist düşmanı dediğiniz, sizin idolünüz olan liderinizin cenazesini kaldırmak da bize düştü. Yine sınıfta kaldınız, yine çaktınız''