'Propolisi Türkiye'ye tanıtmalı ve toplatmalıyız' - TRABZON

"Propolisi Türkiye'ye tanıtmalı ve toplatmalıyız" - TRABZON - Propolis detayları - KTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı'nın bilgisayarda çalışması - KTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı ile röportaj"Propolisi Türkiye'ye tanıtmalı ve toplatmalıyız" - Uzmanlar, yapılan araştırmalarda bağışıklık sistemini güçlendiren, tümör ve kanser hücrelerine karşı etkisi tespit edilen propolisin Türkiye'deki üretimine daha fazla ağırlık verilerek ihraç ürünü haline getirilmesi gerektiğini bildirdi - KTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı: - "Türkiye, dünyada en fazla kovan sayısına sahip Çin'den sonra ikinci sırada geliyor. O kadar kovanımız var ancak propolis ya atılıyor ya da kullanılmıyor. Bu ürünü dövizle aldığımız için propolise sahip çıkmamız, üretmemiz gerekiyor" - "Türkiye'deki propolis dünyada tanınmış üründen çok daha değerli. O yüzden propolisi Türkiye'ye tanıtmalıyız ve toplatmalıyız. Hatta yurt dışından propolis getirilmesini de yasaklamalıyız"TRABZON (AA) - MELTEM YILMAZ - Arı ürünlerine yönelik yapılan araştırmalarda sağlık açısından pek çok faydası kanıtlanan propolisin Türkiye'deki üretimine daha fazla ağırlık verilerek ihraç ürünü haline getirilmesi gerektiği bildirildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, KTÜ bünyesinde arı ürünlerine yönelik çok sayıda araştırma yaptıklarını söyledi.

Araştırmalarda, propolisin ön plana çıktığını dile getiren Kolaylı, bu ürünün sağlık açısından birçok faydasını tespit ettiklerini belirtti.
Kolaylı, propolise önem verilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Arıcılarımızın çok az kısmı propolisi topluyor. Bu rakam belki de yüzde 5'lik kısım bile değil." dedi.
İnsanların çok eski tarihlerden itibaren propolisi kullandığının bilindiğini aktaran Kolaylı, "Son 20 yıldır, tıp ilerledikçe propolisin önemi de ortaya çıkıyor. Çalışmalar gösteriyor ki propolis çok iyi bir antibiyotik ve virüslere karşı koruyan bir ajan. Antioksidan kapasitesi de yüksek olan propolis, bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor, tümörlere ve kanser hücrelerine karşı da etkili oluyor. Propolisin faydaları saymakla bitmeyecek kadar fazla." diye konuştu.
Kolaylı, piyasada çok sayıda propolisli ürün ve karışımın satışa sunulduğuna işaret ederek, "Propolisli şuruplar, diş macunları, kozmetik ürünleri... Bunlar propolis karışımı içeriyor ya da tamamen propolisten yapılıyor. İnsanlar giderek propolisi daha fazla kullanıyor ama Türkiye'deki propolis ekstraktlarının çoğu yurt dışından geliyor. Bu durum bizleri üzüyor. Arıcılarımızın propolisleri toplaması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. - "Türkiye'de propolis üretimine ağırlık verilmeli"Türkiye'nin arıcılık anlamında çok iyi potansiyele sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kolaylı, "Türkiye, dünyada en fazla kovan sayısına sahip Çin'den sonra ikinci sırada geliyor. O kadar kovanımız var ancak propolis ya atılıyor ya da kullanılmıyor. Bu ürünü dövizle aldığımız için propolise sahip çıkmamız, üretmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.Kolaylı, görüştüğü arıcılara propolisin önemini anlattığını belirterek, şöyle devam etti:"Dünyada propolisi ile tanınan iki ülke var. Brezilya ve Japonya ama Türkiye'de üretilen propolis onlardan çok daha ağırlıklı. Örneğin kestane propolisimiz, meşe ormanlıklarımız var. O bölgede toplanan Kırklareli propolisi çok değerli, kırmızı propolis. Antimikrobiyal ve antioksidan kapasiteleri çok yüksek propolis ama maalesef üzülerek söylüyorum üretmiyoruz. Kaynaklarımız var, biz bunu dünyaya satabiliriz yeter ki üretelim."Türkiye'de propolis üretimine ağırlık verilmesi gerektiğine dikkati çeken Kolaylı, "Türkiye'deki propolis, dünyada tanınmış üründen çok daha değerli. O yüzden propolisi Türkiye'ye tanıtmalıyız ve toplatmalıyız. Hatta yurt dışından propolis getirilmesini de yasaklamalıyız." dedi.