Rumeli-Tekirdağ Göç çalıştayı

Çalıştaydan detaylar
-Konuşmalar
-Genel detay ve ayrıntılar

( TEKİRDAĞ ) TEKİRDAĞ

- Tekirdağ’da yoğun bir katılım ile “Rumeli-Tekirdağ Göç” Çalıştayı düzenlendi.
22 akademisyenin katılımıyla düzenlenen çalıştayda, Balkan ülkelerinden Tekirdağ’a gerçekleşen göç hareketlerinin tarihsel derinine inerek, akademik temelli bir çalıştayla Tekirdağ’a hacimli bir eser daha kazandırılması amaçlanıyor. NKÜ Rektörlük Konferans salonunda gerçekleşen “Rumeli- Tekirdağ Göç” Çalıştayına Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcı Vekili Soner Gül, NKÜ Rektörü Mümin Şahin, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, Tekirdağ Tarih Bilincinde Buluşanlar Derneği Başkanı Hüseyin Bayol kurum müdürleri öğretim görevlileri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Tekirdağ Tarih Bilincinde Buluşanlar Derneği ve Namık Kemal Üniversitesi işbirliğinde Balkan göçü masaya yatırılıyor. 22 Akademisyen’in katılımıyla düzenleniyor Tekirdağ Tarih Bilincinde Buluşanlar Derneği ve Namık Kemal Üniversitesi’nin işbirliğinde Balkan ülkelerinden Tekirdağ’a gerçekleşen göç hareketlerinin tarihsel gelişimi, ekonomik, sosyal ve psikolojik içerikli analizleriyle 22 akademisyenin katılımlarıyla "Rumeli-Tekirdağ Göç Çalıştayı" düzenlendi.
Üç oturumda düzenlenen çalıştayda, Trak Göçleri, Türkiye’de Göç Çalışmalarının Gelişimi, Edebiyatta Rumeli Göçleri ve Sonuçları, Türk İstiklal Savaşı’na Bulgaristan Türklerinin Katkıları, Göç Olgusunun Kavramsal Analizi ve Tarihselliği, 19. Yüzyılda Yunanistan’dan Osmanlı Devletine Göçler ve Yaşanmış Göç Hikayeleri konu başlıklarında sunumlar gerçekleştiriliyor. “Tekirdağ’a da çeşitli sebepler yüzünden göçler yaşanmıştır” Rumeli-Tekirdağ Göç Çalıştayında konuşan Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, “İnsanlık boyunca yaşanan göçler, dünyada eşitsiz biçimde dağıtılmış ekonomik fırsatlardan yararlanma isteğinin bir sonucu olabildiği gibi, ekolojik sebepler, dayatmalar ya da devletler tarafından gerçekleştirilen sürgünler, iskanlar ve şavaşlar nedeniyle de ortaya çıkabilmektedir. Tekirdağ’a da çeşitli sebepler yüzünden göçler yaşanmıştır. Bunların en önemlileri, Balkan Savaşı sonrası yaşanan göç hareketi ve 1989’da Bulgaristan’da yaşanan Türk Zorunlu Göçüdür. Balkan Savaşı ve sonrasında milyonlarca insan, yüzyıllarca yaşadıkları topraklardan ayrılmak, bütün geçmişini, servetini, komşusunu, bağını, bahçesini arkada bırakarak göç etmek zorunda kalmıştır. Balkan Harbi bittikten bir yıl sonra başlayan Birinci Dünya Savaşı nedeniyle muhacirlerin sıkıntılı durumları uzun yıllar devam etmiştir. Balkanlarda büyük zenginliklerini terk ederek Türkiye’ye gelen Türkler, yıllarca zorluklarla mücadele etmek mecburiyetinde kalmışlardır. Ancak, her şeye rağmen Osmanlı bakiyesi topraklarda yaşıyor olmak onlar için bir teselli olmuştur. Çünkü göç etmeyerek veya edemeyerek geride kalanların sıkıntıları, bulundukları yerde daha fazla olmuştur” dedi.
“Tam anlamıyla bir soykırım yaşanmıştır” Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlker Alp ise çalıştayın ilk oturumunda çeşitli açıklamalarda bulunarak, Osmanlı Devleti’nin zayıflamasıyla 19. yüz yıldan itibaren yüz binlerce insanın Rumeliyi derk ederek anavatana geldiğini, tarihte bazı dönemlerde de soykırım ve göçlerin yaygın olduğunu dile getirerek, "1821-1826 yılları arasında Yunan isyanı sırasında 400 bin Türk’ü Yunanlılar katletmişlerdi. Aynı zamanda bütün Türk eserlerini yok etmişlerdi. 93 harbinde de aynı hadiseler yaşanmıştı. 93 harbi yıllarında 350 bin Türk katledilirken bir milyondan fazla insan yurdundan olmuştur. Yine Balkan Savaşlarına geldiğimiz zaman tam anlamıyla bir soykırım yaşanmıştır. Türk tarihinde ki en büyük acılar bu süreçte gerçekleşmiştir. Batı kaynaklarına göre sadece Türklerden 632 bin sivil katledilmiştir. 440 bin kişi zorunlu göçe tabi tutulmuştur. Doğu Trakya’da 300 bin kişi vahşice öldürülmüş" şeklinde konuştu.
Toplantıda plaket takdimi yapılırken, çalıştay hocaların konuşmalarıyla devam etti. (HLD-
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile