Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Bozan'ın basın toplantısı - DİYARBAKIR

- Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanlığı - Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan'ın basın toplantısıSaadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Bozan: - "Başta ABD ve İsrail olmak üzere batılı ırkçı emperyalist güçler, İslam coğrafyasında istikrarsızlığı sürdürmek için terör örgütlerine her türlü silahı vererek vekalet savaşları yaptırmaktadır"DİYARBAKIR (AA) - Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, "Başta ABD ve İsrail olmak üzere batılı ırkçı emperyalist güçler, İslam coğrafyasında istikrarsızlığı sürdürmek için terör örgütlerine her türlü silahı vererek vekalet savaşları yaptırmaktadır." dedi.
Başkan Bozan, partisinin il binasında gazetecilere yaptığı açıklamada, yaşanan sıcak gelişmelerden dolayı ülke olarak sıkıntılı bir süreçten geçildiğini söyledi.

Batılı güçlerin terör örgütlerine her türlü silahı verdiğini belirten Bozan, şöyle konuştu:"Başta ABD ve İsrail olmak üzere batılı ırkçı emperyalist güçler, İslam coğrafyasında istikrarsızlığı sürdürmek için terör örgütlerine her türlü silahı vererek vekalet savaşları yaptırmaktadır. Bu planları bozmak, birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek için iç istikrar ve iç barışın olması elzemdir."16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen referandum ile anayasada önemli bir değişikliğe gidildiğini anımsatan Bozan, yapılan anayasa değişikliğinin yönetim şekli değişikliğini getirdiğini ve ülkenin "Parlamenter Sistemden Cumhurbaşkanlığı Sistemi"ne geçtiğini aktardı.Bozan, şunları kaydetti:"Bu değişiklik, ülke idaresini şekillendiren bütün yasalarda gerekli düzenlemeleri ve değişiklikleri zorunlu kılmıştır. Kamuoyunca uyum yasaları diye adlandırılan bu düzenlemelerin en önemlileri hiç şüphesiz seçim kanunları ve siyasi partiler kanununda yapılacak değişikliklerdir. Uyum yasaları yapılırken, adalet ve kaliteli bir yönetim şekli ön şart olarak benimsenmeli ve sistemin bu yönlerini muhafaza edecek mekanizmalar geliştirilmelidir."Bozan, yapılan anayasa değişikliği ve bağlı düzenlemelerin sürdürülebilir olması için siyasi partilerin, düşünce kuruluşlarının, sivil toplumun, akademisyenlerin ve toplumda düşünce üreten her kesimin sürece katılımının temin edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.