İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 5 şube müdürü görevden alındı.

İstanbul ve Ankara'da düzenlenen yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınan 52 kişinin işlemleri devam ediyor.

Gözlerin çevrildiği İstanbul Emniyet'inden bu sabah yeni bir haber geldi.

İstanbul Emniyet'inde görevli 5 şube müdürünün görevden alındığı bildirildi.


İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 'Emniyet Müdürü' unvanı taşıyan beş şube müdürünün görevden alınma nedeninin ise 'operasyonu yapmak' değil, 'yapılan operasyondan haberdar olmamak' olduğu iddia edildi.

Görevden alındığı iddia edilen  5 üst düzey emniyet müdürünün isimleri ise şöyle:

Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı
Kaçakçılık Şube Müdürü Tuğrul Turhal
Organize Şube Müdürü Nazmi Ardıç
Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse
Asayiş Şube Müdürü Ertan Erçıktı

JET ATAMALAR

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde, görevden alınan 5 emniyet müdürünün yerine yeni görevlendirmeler yapıldı. Buna göre; Organize Suçlarla Mücadelede Şube Müdürlüğü'ne Ömer Burak Aktaş, Mali Şube'ye Hakan Sıralı, Asayiş Şube'ye Yusuf Bengü, Kaçakçılık Şube'ye Aydın Yılmaz ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne eski istihbaratçı Serdar Ali Sekkin getirildi. Görevden alınanlardan Ertan Erçıktı Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirilirken, diğer 4 müdür emniyetten çekildi.

21 KİŞİ SAĞLIK KONTROLÜNDE

Öte yandan, operasyon kapsamında gözaltına alınanlardan aralarında Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in de yer aldığı 21 kişi, sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü.

Şeref Oğuz: Halkbank Neden Hedefte?

İşte Şeref Oğuz'un Mahrem bilgi talanı yazısı...

Bilgi, güçtür. Onun gücü, doğru zihinden çıkıp doğru zihinlere akması ve ağyara mahremiyetidir. Daha net ifadeyle emek, sermaye ve hammaddeden daha da değerli bilgi, bir ülkeyi, kurumu, şirket veya şahsı, güçlü kılar. Ancak bu bilgi yanlış zihinlerde ve rakip elinde ülkenizi, kurum, şirket ve şahsınızı batırabilir.

Sizin işiniz, Halkbank örneğindeki gibi, ' operasyon ' olabilir... El koyduğunuz bilgilerin size söyledikleri ile rakiplere anlattıkları çok farklıdır. Hele ki küresel oyuncu olma iddiasındaki şirketinizin mahremini ortalığa saçıyorsanız, iki kere düşünmeniz şarttır.

Birincisi; yolsuzluk soruşturuyorum diye masaya yatırdığın bilgiye belki sen ' acaba suiistimal var mı? ' diye bakarken, o bilgiyi paylaştığın, dağıttığın kişi, rakiplerin gözüyle görecektir. Göreceği de kendi şirketinin müşterileri, işlemleri, bağlantı, fiyat ve stratejik kararlarıdır.

İkincisi; büyük ülke iddianı, kendi mahremine sadık olamadığın için düşmanlarının ayaklarının dibine seriyor oluşundur. Okyanusötesi yalnızca iktidarı siyaseten devirmek isteyen cemaatten ibaret mi? Bunun Neocon'u, Mossad'ı ve diğerleri yok mu?

Ama dersen ki ' ben işime bakarım ' , usulsüzlük var mı yok mu diye ülke çıkarı, kurum menfaati dinlemem, her bilgiyi son ' datasına ' dek didiklerim, o zaman bunun alternatif maliyetini de sana sorarlar.

Kamu yararını gözeteceğim diye yola çıkıp kamunun küresel marka olma istidat ve ihtimali olan Halkbank'ı, kurda kuşa yem edersin. Hal böyle olunca sana belki madalya takarlar ama el koyup didiklediğin bilgisayarlardaki şirket sırları da artık senin ülkene hizmet etmez hale gelir.

Devamı için tıklayınız

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile