CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, CHP'nin dünkü kurultayında kendisine yapılan saldırıya ilişkin, "Salona tek muhalif olarak gelmişim ve bir önerge vermeye çalışıyorum. Bir tek kişinin muhalif olarak gelip konuşmasına dahi tahammül gösterilemiyor" dedi.

CHP'de muhalifler tarafından düzenlenen 17. Olağanüstü Kurultay 'da konuşan CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu 'na yüklendi.

Kılıçdaroğlu'nun sürekli, Mustafa Kemal Atatürk'ten 'Mustafa Kemal 'diye bahsetmesini eleştiren Gök Kılıçdaroğlu'na şöyle çıkıştı:

'Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk Türkiye 'nin devrimcisidir, Türkiye 'nin kurucusudur, bizim partimizin kurucusudur, Cumhuriyetimizin kurucusudur. Ona saygıda en ufak bir kusuru dahi kabul edemem. Çünkü ben o büyük insanın bugün dahi bir belgeselini izlerken ağlarım. Bu topraklar yetiştirdiği en büyük insandır. Hassasiyetime gelince adıyla soyadıyla o insan Mustafa Kemal Atatürk 'tür. Atatürk soyadı özel bir kanunla verilmiştir. Konuşmalarda mütemadiyen yalnızca 'Mustafa Kemal' deniyor ilk adıyla. Ben sayın genel başkanıma Kemal dersem saygısızlık olur, Sayın Altan Öymen 'e Altan dersem saygısızlık olur, Deniz Baykal 'a Deniz dersem saygısızlık olur. Sayın genel başkanımdan istirhamım; sürekli olarak dikkat ediyorum tüm konuşmalarınızda 'Mustafa Kemal' diyorsunuz, lütfen Mustafa Kemal Atatürk diyelim.'

'KURULTAYLARDAN KORKMAMAK LAZIM '

'Bir tüzük sözü verildi. Bu sözümüzün üzerinden aylar geçti yerine getirilmedi. Ta ki 22 Aralık 2011 tarihli parti meclisinde 15 parti meclis üyesi arkadaşımla beraber bir önerge verene kadar 'anımsatmasını yapan Gök, kurultay sürecini anlattı. İsa Gök, 'Kurultaylardan korkmamak lazım, kurultayları yapmak lazım. Ama gelin görün ki, garip bir adet var. Biz kurultaylarımızda ideolojik tartışmalara giremiyoruz, sorunların tespitine giremiyoruz, Meclis'i eleştiriyoruz ama farklı bir şey sergileyemiyoruz. Bunları aşmamız lazım 'diye konuştu.

'HİÇ KİMSE HUZURU BOZMAYA GELMEDİ '

Dünkü Kurultay 'da divana 'Yeterli sayı yok 'dilekçesini vermek için dakikalarca bekleyen Gök'e CHP'liler saldırmıştı. Kürsüye çıkıp konuşma yapan Kılıçdaroğlu da, 'Kurultayın huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yok 'demişti. İsa Gök Kılıçdaroğlu'nun bu sözüne şöyle cevap verdi:

'O kurultaya hiç kimse huzuru bozmaya gelmedi. Ben yalnızca siyasi partiler kanundaki bir hüküm, medeni kanundaki bir hüküm ve tüzüğümüzden ileri gelen maddelerin, partinin bir hukuki hataya düşmemesi için uyarı önergesi veriyorum ve diyorum ki, kanunun maddeleri açık. Tüzük kurultayının toplanma yeter sayısı ve karar yeter sayısı yoktur. Bugüne kadar bu tartışılmamış. Tüzük kurultayı hukuk kurultayıdır, tüzükte hukuk yaratılıyor, anayasa yaratılıyor. tüzük kurultayı bir anayasa yapma kurultayı ise, bağırış çağırış değil, akıl, bilim masaya yatırılmalı. Bunlar konuşulmalı, bağrışarak döverek kavga ederek değil, sakin sakin konuşmalıyız. İşin acıtasyonunu değil, mantığını masaya koymalıyız. Bunu demeye çalışıyoruz.'

Bunun üzerine salondan itiraz sesleri yükselirken Gök konuşmasına devam etti.

'BİR LİNÇ GİRİŞİMİ VAR '

'Önergemi dakikalarca vermeyi başaramadım 'diyen Gök şöyle devam etti:

'Önergemi veremediğim gibi saldırı başladı. Ben asla sayın genel başkanımız konuşma yaparken konuşmasını kesmek üzere bir şey demedim. Sadece yapılan saldırıya dikkat çektim. Ceketim yırtılıyor, dosyam parçalanıyor, evraklar parçalanıyor. Ben saldırıya bakın diye bağırıyorum sayın genel başkana. Ama bakılmadı. Arkadaşlarımdan destek de göremedim. Bir linç girişimi var. Daha sonra televizyon programlarında eşime kadar laflar atılmış.'

'SAYIN GÖK ÜSLUBUNUZA DİKKAT EDİN '

Gök'ün bu konuşmalarına karşılık salonda yine tepki sesleri yükselirken, Divan Başkanı Adnan Keskin, partililere müdahale etti. Divan Başkanı İsa Gök'e, “Konuşsun bizde cevap veririz. İsa Gök 'ün söyledikleri Tanrı buyuruğu değil, elbette bizim hukukçularımız gerekli cevabı verecek. Sayın Gök siz de üslubunuza dikkat edin 'diye çıkıştı.

'TEK BİR MUHALİFİN KONUŞMASINA DAHİ TAHAMMÜL YOK '

Adnan Keskin, bu sözlerinin ardından konuşmasına devam eden Gök, 'Hasta olmama rağmen salona tek muhalif olarak gelmişim ve bir önerge vermeye çalışıyorum, bir tek kişinin muhalif olarak gelip konuşmasına dahi tahammül gösterilemeyecekse, parti hukuku bu noktaya gelecekse, bizim arkadaşlarımız partimizin Meclis gurubunda, iç tüzük değişikliğinde, anti demokratik hükümler içeriyor, muhalefetin sesi kısılıyor eleştirilerini nasıl yaparız? Biz içimizde konuşma özgürlüğünü mutlaka tanımak zorundayız. Kendi içimizde bunu uygulayamazsak, başkasına nasıl bunu öneririz 'şeklinde konuştu. BEYAZ GAZETE