Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. BDP ve PKK için kalleş ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, 'Türkiye artık BDP'li ve PKK'lı kalleşlerin benim askerimi katlettiği bir ülke değildir' dedi.

Başbakan Erdoğan, Uludere olayı için daha önce "hata" dediklerini hatırlatarak, “Daha kaç kere söyleyeceğiz. Hiçbir hatayı örtmeyiz ama yargısız infaz da yaptırmayız” dedi. Erdoğan, konuşmasında BDP’liler için “kalleş” nitelendirmesi de yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı.

Başbakan Erdoğan, Suriye'deki son katliamlara tepki gösterdi.

Erdoğan, şöyle konuştu: "Hula'da öldürülen 110 sivilden sadece 50 yavrunun vebali bile Suriye yönetimine yeter. Sabrın da bir sınırı vardır. İnşallah BM Güvenlik Konseyi'nin de sabrının sınırı vardı. Bu katliamlar açıkça dünyayla dalga geçmek, rest çekmektir. Ben yaşamını yitiren 110 sivile Allahtan rahmet diliyorum."

Devletin değil, milletin diliyle konuştukların söyleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Biz aziz milletimizle aracılarla değil, gönül diliyle konuşuruz. Ben burada medyaya, siyasetçilere değil, milletime hitaben konuşuyorum. Bütün kalbimle gönlümden konuşuyorum, biliyorum ki milletim bizi anlıyor. Kendince bize efendilik taslayanlara zerre kıymet vermeyiz.

Kendisine ve milletine yabancılaşan bir hareket değiliz. Milletimizin rotasında yürürüz. Biz iktidarda kalmayı amaç olarak görmeyiz. Bizim için amaç milletimizin için refah ve huzuru sağlamaktır. Biz başarımızı seçimlerde aldığımız oyla değil, milletimizin refahı ve mutluluğuyla ölçeriz.

Dersim üzerindeki karanlığı AK Parti, siz kaldırdınız. 27 Mayıs’ın üzerindeki karanlığı siz kaldırdınız. 12 Eylül’ü yargıya siz taşıdınız. 28 Şubat’la sizler, bizler hesaplaştık. 27 Nisan bildirisi karşısında milletin emanetine siz, biz sahip çıktık. Hak ve özgürlükleri genişleten AK Parti’dir. Biz devletin diliyle değil, milletin diliyle konuşuruz. Devleti şamar oğlanına çevirenlere çanak tutmayız."

'ULUDERE'DE HASSASİYETİNİZ OLSAYDI...'
Erdoğan, Kayseri'deki son terör saldırısını hatırlatarak, şöyle konuştu: "Terörle mücadele konusunda vahim hatalar yapıldı. Karlıova’da bir kişi canlı bomba sanılarak vuruldu. Kekik toplayan yaşlı amcalarımız vuruldu. Mardin’de, Aydın’da benzer olaylar yaşandı. Bu tür üzücü olaylara sebep olanlar için her türlü işlem yapıldı, yapılıyor. Demokrasi ve hukuktan taviz vermeden terörle mücadele ettiğimizi ifade ediyoruz.

Kendinizi bir anlığına Kayseri’deki aracı takip eden polis ya da jandarmanın yerine koyun. Kontrolde durmamış, bir askerimize çarparak yaralamış. Kayseri’ye doğru bir aracı takip ediyorsunuz. Orada nasıl bir gerilim yaşandığınızı düşünün. O araç vurulabilir ama ya kaçakçı varsa içinde. Ya ehliyeti, ruhsatı olmadığı için kaçıyorsa... Ya ehliyetsiz bir haylazsa? Ya içindeki araç hırsızıysa?

‘Çoban sandık, o yüzden teröristi vurmadık’ diyen generalle haftalarca alay ediliyor. Aktütün’de 25 yavrumuz şehit oldu.

Medyanın eleştiri oklarıyla sorgulanıyor, hesaba çekiliyor. Teröristin üzerinde yargı baskısı olmayabilir. Bir tarafta öldürmeyi amaç edinen, diğer tarafta yaşatmayı amaç edinen taraf var.

İnsani hassasiyetlerini yitirmemiş olan askerin, polisin gözünün önüne Kumrular Sokak'ta ilk iş gününde bombayla can veren genç geliyor. Anafartalar Çarşısı’nda mesai bitiminde durakta otobüs bekleyen 9 kişiyi katlettiler. Hangimizin aklında?

Uludere’de o kadar hassasiyetiniz olsaydı tabutların üzerine terör örgütünün renkleriyle sardırmazdınız."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Göksun’dan Pınarbaşı’na o araç nasıl gitti diyor. Bu tavır ibretlik bir tavırdır. Eğer o araç imha edilse içinden siviller çıksa ‘Yargısız infaz yapıldı’ diyecekti. Şimdi ‘O aracı neden durdurmadınız’ diyor. Bu tavırla terörle mücadele edilmez. CHP’nin bu tavrı, BDP’yle teröre güç veren tavırdır" dedi.

BDP'li milletvekilleri için "ceset avcısı" ifadesini kullanan Erdoğan, "BDP’liler farklı sıfatlar kullanılınca yaraları olduğu için gocunuyorlar. Bunlar ceset avcısıdır. Malatya morgundan çıkan cesetleri ailelerinden kaçırmakla meşhurlar. Uludere’yle istismar edenler 30 yılda kaybettiğimiz 40 bin canı hiç umursamazlar" dedi.

'HARİTAYA BAKIP, BOMBALARA BASMIYORLAR'
Bölgede kaçakçılık yapanların bombaların yerini bildiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Dikkat ederseniz kaçakçıların hiçbiri bombalara basmıyor. Harita kimlerin elinde olabilir. Bu haritayla bombaların üzerine basmıyor, rahatça gidip geliyorlar. Bakın burası çok hassas. Bu iş, hassas ve gerilimli bir iş."

'HATA DEDİK, KAÇ KERE SÖYLEYECEĞİZ'
Olaydaki hatanın kabul edildiğini hatırlatan Erdoğan, "Uluderi için 'Hatadır’ dedik, kaç kere diyeceğiz. Otomota mı bağlayacağız. Bütün zorluk, tehdit, tehlikelere rağmen 'terörle mücadele demokrasi, hukuk ve insan haklarını çiğneyemez' diyoruz. Biz hiçbir hatayı örtmeyiz. Ama yargısız infaz da yaptırmayız. Bu nedenle soruşturmanın bitmesini beklemek en doğrusudur" diye konuştu.

Olayın istismar edildiğini belirten Erdoğan, "Terör örgütünün ve BDP’nin istismarını anlarız. CHP’nin, medyanın, uluslar arası medyanın istismar etmesi kabul edilemez" dedi.

WSJ'YE: SANA NE OLUYOR?
Erdoğan, konuşmasında Uludere'deki istihbaratı ABD'nin verdiğini yazan Wall Street Journal'a da tepki gösterdi.

Erdoğan, "İşte Wall Street Journal. Sana ne, sana ne oluyor? Sen nereden gocundun? Olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek niye? Orada seçim var, mevcut yönetimin Türkiye’yle ilişkileri iyiymiş" dedi.

'BDP'Li VE PKK'LI KALLEŞLER...'
Hükümete karşı sistemli bir operasyon yürütüldüğünü ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Uludere’de yapılması gerekenleri devlet, hükümet de misliyle yapmıştır. Gelişmeler dikkatle takip ediliyor. Uludere’yle ilgili olarak adli, idari süreç devam ediyor.

Ne de BDP’li kalleşlerin ne de PKK’lı kalleşlerin, benim askerimi arkadan vurarak şehit ettiği bir ülke değildir. Türkiye bir hukuk devletidir, hata yapan bedelini öder, ödüyor. Yargısız infaza müsaade etmeyiz. Uludere’nin 6 ay gündemde kalmasından kim rant elde ediyor? Herkes yargı sürecine saygı duymak zorundadır. Uludere üzerinden sistemli bir operasyon yürütülüyor."

Gençlerin kanıyla besleyen BDP’ye, akıl tutulması yaşayan CHP’ye, oyuncak olan medyaya inat, samimiyet ve cesaretimizle çözüm için mücadeleye devam edeceğiz."

'Türkiye Artık Kalleşlerin Askerimi Katlettiği Bir Ülke Değildir'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. BDP ve PKK için kalleş ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, 'Türkiye artık BDP'li ve PKK'lı kalleşlerin benim askerimi katlettiği bir ülke değildir' dedi.
Başbakan Erdoğan, Uludere olayı için daha önce "hata" dediklerini hatırlatarak, “Daha kaç kere söyleyeceğiz. Hiçbir hatayı örtmeyiz ama yargısız infaz da yaptırmayız” dedi. Erdoğan, konuşmasında BDP’liler için “kalleş” nitelendirmesi de yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı.

Başbakan Erdoğan, Suriye'deki son katliamlara tepki gösterdi.

Erdoğan, şöyle konuştu: "Hula'da öldürülen 110 sivilden sadece 50 yavrunun vebali bile Suriye yönetimine yeter. Sabrın da bir sınırı vardır. İnşallah BM Güvenlik Konseyi'nin de sabrının sınırı vardı. Bu katliamlar açıkça dünyayla dalga geçmek, rest çekmektir. Ben yaşamını yitiren 110 sivile Allahtan rahmet diliyorum."

Devletin değil, milletin diliyle konuştukların söyleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Biz aziz milletimizle aracılarla değil, gönül diliyle konuşuruz. Ben burada medyaya, siyasetçilere değil, milletime hitaben konuşuyorum. Bütün kalbimle gönlümden konuşuyorum, biliyorum ki milletim bizi anlıyor. Kendince bize efendilik taslayanlara zerre kıymet vermeyiz.

Kendisine ve milletine yabancılaşan bir hareket değiliz. Milletimizin rotasında yürürüz. Biz iktidarda kalmayı amaç olarak görmeyiz. Bizim için amaç milletimizin için refah ve huzuru sağlamaktır. Biz başarımızı seçimlerde aldığımız oyla değil, milletimizin refahı ve mutluluğuyla ölçeriz.

Dersim üzerindeki karanlığı AK Parti, siz kaldırdınız. 27 Mayıs’ın üzerindeki karanlığı siz kaldırdınız. 12 Eylül’ü yargıya siz taşıdınız. 28 Şubat’la sizler, bizler hesaplaştık. 27 Nisan bildirisi karşısında milletin emanetine siz, biz sahip çıktık. Hak ve özgürlükleri genişleten AK Parti’dir. Biz devletin diliyle değil, milletin diliyle konuşuruz. Devleti şamar oğlanına çevirenlere çanak tutmayız."

'ULUDERE'DE HASSASİYETİNİZ OLSAYDI...'
Erdoğan, Kayseri'deki son terör saldırısını hatırlatarak, şöyle konuştu: "Terörle mücadele konusunda vahim hatalar yapıldı. Karlıova’da bir kişi canlı bomba sanılarak vuruldu. Kekik toplayan yaşlı amcalarımız vuruldu. Mardin’de, Aydın’da benzer olaylar yaşandı. Bu tür üzücü olaylara sebep olanlar için her türlü işlem yapıldı, yapılıyor. Demokrasi ve hukuktan taviz vermeden terörle mücadele ettiğimizi ifade ediyoruz.

Kendinizi bir anlığına Kayseri’deki aracı takip eden polis ya da jandarmanın yerine koyun. Kontrolde durmamış, bir askerimize çarparak yaralamış. Kayseri’ye doğru bir aracı takip ediyorsunuz. Orada nasıl bir gerilim yaşandığınızı düşünün. O araç vurulabilir ama ya kaçakçı varsa içinde. Ya ehliyeti, ruhsatı olmadığı için kaçıyorsa... Ya ehliyetsiz bir haylazsa? Ya içindeki araç hırsızıysa?

‘Çoban sandık, o yüzden teröristi vurmadık’ diyen generalle haftalarca alay ediliyor. Aktütün’de 25 yavrumuz şehit oldu.

Medyanın eleştiri oklarıyla sorgulanıyor, hesaba çekiliyor. Teröristin üzerinde yargı baskısı olmayabilir. Bir tarafta öldürmeyi amaç edinen, diğer tarafta yaşatmayı amaç edinen taraf var.

İnsani hassasiyetlerini yitirmemiş olan askerin, polisin gözünün önüne Kumrular Sokak'ta ilk iş gününde bombayla can veren genç geliyor. Anafartalar Çarşısı’nda mesai bitiminde durakta otobüs bekleyen 9 kişiyi katlettiler. Hangimizin aklında?

Uludere’de o kadar hassasiyetiniz olsaydı tabutların üzerine terör örgütünün renkleriyle sardırmazdınız."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Göksun’dan Pınarbaşı’na o araç nasıl gitti diyor. Bu tavır ibretlik bir tavırdır. Eğer o araç imha edilse içinden siviller çıksa ‘Yargısız infaz yapıldı’ diyecekti. Şimdi ‘O aracı neden durdurmadınız’ diyor. Bu tavırla terörle mücadele edilmez. CHP’nin bu tavrı, BDP’yle teröre güç veren tavırdır" dedi.

BDP'li milletvekilleri için "ceset avcısı" ifadesini kullanan Erdoğan, "BDP’liler farklı sıfatlar kullanılınca yaraları olduğu için gocunuyorlar. Bunlar ceset avcısıdır. Malatya morgundan çıkan cesetleri ailelerinden kaçırmakla meşhurlar. Uludere’yle istismar edenler 30 yılda kaybettiğimiz 40 bin canı hiç umursamazlar" dedi.

'HARİTAYA BAKIP, BOMBALARA BASMIYORLAR'
Bölgede kaçakçılık yapanların bombaların yerini bildiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Dikkat ederseniz kaçakçıların hiçbiri bombalara basmıyor. Harita kimlerin elinde olabilir. Bu haritayla bombaların üzerine basmıyor, rahatça gidip geliyorlar. Bakın burası çok hassas. Bu iş, hassas ve gerilimli bir iş."

'HATA DEDİK, KAÇ KERE SÖYLEYECEĞİZ'
Olaydaki hatanın kabul edildiğini hatırlatan Erdoğan, "Uluderi için 'Hatadır’ dedik, kaç kere diyeceğiz. Otomota mı bağlayacağız. Bütün zorluk, tehdit, tehlikelere rağmen 'terörle mücadele demokrasi, hukuk ve insan haklarını çiğneyemez' diyoruz. Biz hiçbir hatayı örtmeyiz. Ama yargısız infaz da yaptırmayız. Bu nedenle soruşturmanın bitmesini beklemek en doğrusudur" diye konuştu.

Olayın istismar edildiğini belirten Erdoğan, "Terör örgütünün ve BDP’nin istismarını anlarız. CHP’nin, medyanın, uluslar arası medyanın istismar etmesi kabul edilemez" dedi.

WSJ'YE: SANA NE OLUYOR?
Erdoğan, konuşmasında Uludere'deki istihbaratı ABD'nin verdiğini yazan Wall Street Journal'a da tepki gösterdi.

Erdoğan, "İşte Wall Street Journal. Sana ne, sana ne oluyor? Sen nereden gocundun? Olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek niye? Orada seçim var, mevcut yönetimin Türkiye’yle ilişkileri iyiymiş" dedi.

'BDP'Li VE PKK'LI KALLEŞLER...'
Hükümete karşı sistemli bir operasyon yürütüldüğünü ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Uludere’de yapılması gerekenleri devlet, hükümet de misliyle yapmıştır. Gelişmeler dikkatle takip ediliyor. Uludere’yle ilgili olarak adli, idari süreç devam ediyor.

Ne de BDP’li kalleşlerin ne de PKK’lı kalleşlerin, benim askerimi arkadan vurarak şehit ettiği bir ülke değildir. Türkiye bir hukuk devletidir, hata yapan bedelini öder, ödüyor. Yargısız infaza müsaade etmeyiz. Uludere’nin 6 ay gündemde kalmasından kim rant elde ediyor? Herkes yargı sürecine saygı duymak zorundadır. Uludere üzerinden sistemli bir operasyon yürütülüyor."

Gençlerin kanıyla besleyen BDP’ye, akıl tutulması yaşayan CHP’ye, oyuncak olan medyaya inat, samimiyet ve cesaretimizle çözüm için mücadeleye devam edeceğiz."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile