İstanbul Küçükçekmece’de lise öğrencisi Serap Eser’in (17) hayatını kaybettiği belediye otobüsüne molotoflu saldırıyla ilgili Çocuk Mahkemesi’nde görülen davada karar çıktı.

İstanbul Küçükçekmece 'de lise öğrencisi Serap Eser 'in (17) hayatını kaybettiği belediye otobüsüne molotoflu saldırıyla ilgili Çocuk Mahkemesi 'nde görülen davada karar çıktı.

Lise öğrencisi Serap Eser 'in 8 Kasım 2009 tarihinde dershane çıkışı evine gitmek için bindiği İETT otobüsüne Küçükçekmece 'de bir grup terör örgütü sempatizanı tarafından molotof bombası atıldı. Yüzünde ağır yanıklar oluşan Eser, kaldırıldığı hastanede 29 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti. Olaya ilişkin süren soruşturma kapsamında 7 kişi gözaltına alındı. Sanıklardan Selman Akpınar ve Hamit Aksan, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi 'nde görülen davada 24 Mayıs 2012 tarihinde, 'Devletin birliğini bozmak ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden eylemi gerçekleştirdikleri ' gerekçesiyle ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Diğer 5 sanığın dosyası ise suç tarihinde yaşlarının 18 'den küçük olduğu gerekçesiyle ayrılarak Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı 'na gönderildi. Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi 'nde önceki gün görülen davada savcı esas hakkındaki mütalaasını verdi.

Savcı mütalaasında sanıkların PKK üyesi oldukları, mesaj ve görüşme kayıtlarına göre olay günü eylem için bir araya geldikleri ve otobüs durağı yakınında ateş yakarak molotof bombaları ile beklediklerini belirtti. Mütalaada, kapısı açılan otobüse ilk olarak sanıklardan R.S. 'nin, daha sonra da diğer sanıkların molotof attıkları ve çıkan yangın sonucunda Serap Eser 'in hayatını kaybettiği ifade edildi. Savcı Mehmet Yıldırmaz, sanıkların terör örgütü üyesi olma, kasten insan öldürme ve patlayıcı madde bulundurma suçlarından ayrı ayrı 5 yıldan 51 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti.

Son savunmaları alınan sanıklar, suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini talep etti. Kürtçe tercüman eşliğinde savunmalarını veren sanıklardan M.D. olay günü bir düğünde olduğunu iddia etti. Kürt olduğu için bu suçların kendilerine isnat edildiğini öne sürdü. Sanık Ö.K. de dört yıldır tutuklu olduklarını, suçlamaların asılsız olduğunu ileri sürerek, tutukluluklarının uzun sürmesinin vicdani bir boyutunun olmadığını savundu. Sanık Ö.B ise ailesinin sürekli gözyaşı döktüğünü, davada hukuki boyutun aşıldığını ifade etti.

Mahkeme heyeti daha sonra kararını açıkladı. Heyet, sanıkların eylemleri ve Serap Eser 'in ölümü arasında illiyet bağlantısı olduğu gerekçesiyle sanıklara ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ancak yaşlarının 18 'den küçük olması gerekçesiyle ceza 21 yıla, mahkemedeki iyi halleri de göz önünde bulundurularak 17 yıl 6 aya indirdi. Ayrıca eylemi terör örgütü adına yaptıkları ve patlayıcı madde bulundurdukları gerekçeleriyle de ayrı ayrı 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldılar. Böylelikle sanıkların her birine toplamda 24 yıl 2 ay ceza verilmiş oldu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile