Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bugünün 27 Nisan e-muhtırası'nın yıldönümü olduğunu hatırlatarak, 'O bildiriyi ben yazdım ve ben koydum' diyen genelkurmay başkanının bu ayıbı yıllar boyu yüzünde taşıyacağını söyledi.

AK Parti'nin 28 Nisan günü bildiriye cesaretle cevap verdiğini kaydeden Arınç, AK Parti’nin genelkurmaya ‘Otur oturduğun yerde Cumhurbaşkanını seçmek parlamentonun işidir, senin görevin değildir’ dediğini bildirdi. Arınç, o dönem 367 kararının altına imza atan Anayasa Mahkemesi üyelerine de atıfta bulunarak, "25 Nisan’da Anayasa Mahkemesi’nin her yıl kuruluş yıldönümü törenlerine iştirak ettiğim için şöyle oturduğum yerden bir baktım. O iptal kararını verenlerden sadece 2 kişi kalmıştı. Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor." dedi.

Bülent Arınç, AK Parti'nin Kızılcıhamam Asya Termal'deki Ankara Teşkilat İçi Eğitim Programı'na katıldı.

burada bir konuşma yapan Arınç, bugün yıldönümü olan 27 Nisan bildirisine değindi. "Bugün neyin yıldönümü diye sorsam, kimi doğum yıldönümü, kimi evlilik yıl dönümü diyecek” diyen Arınç, bugünün 27 Nisan bildirisinin yıl dönümü olduğunu hatırlattı. Arınç, “Hatırlıyor musunuz 6 sene evvel, bir genelkurmay başkanı gecenin bir saatinde bir şeyler yazıp, internete koymuştu. Hatırlamasanız da maruz göreceğim çünkü artık o bildirinin muhatabı da yargılanır hale geldi. Bakın arkadaşlar 27 Nisan günü Türk siyaset tarihinin en önemli günlerinden bir tanesidir. İlk defa Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Ahmet Necdet Sezer’in günü bitti, vekaleti bana devretmedi hala devam ediyor adam. 27 Nisan birinci oturum, o gün cuma hiç unutmuyorum. O güne kadar bir Deniz Baykal muhalefet ediyor. Birde TSK’nın başındakiler. İkide bir sözde değil özde laiklik diye bağırıp duruyorlar. Anayasa, cumhurbaşkanı nasıl seçilir demiş biz de ona göre cumhurbaşkanını seçeceğiz. Kim cumhurbaşkanı adayı olabilir, hangi turda seçilebilir, seçim hangi şekilde yapılabilir anayasada yazıyor. Biz de hazırlanıyoruz, içimiz kıpır kıpır, bir 100 yıl sonra Anadolu insanına layık tertemiz bir insanı cumhurbaşkanı seçeceğiz.” diye konuştu.

ARINÇ, GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Eski Genelkurmay başkanlarının darbecilerin cumhurbaşkanı olduklarını aktaran Arınç, kendi hür oyları ile cumhurbaşkanını seçecekleri için sevinç duyduklarını ve uykularının kaçtığını söyledi.

Arınç, şu ifadeleri kullandı: “Allah ilk defa bize oy kullanmayı nasip edecek. Memleketin tertemiz bir evladını Cumhurbaşkanı seçeceğiz. ‘efendim Milli Görüş geleneğinden gelen birisi cumhurbaşkanı olamaz’, ‘eşinin başı örtülü cumhurbaşkanı adayı olamaz, ‘şu olmaz, bu olmaz’ kim söylüyor bunu Deniz Baykal söylüyor. Anayasayı açıyoruz, bu söyledikleri yok orada, sen bunları kafandan çıkartıyorsun. Biz anayasaya göre seçim yapacağız beyefendi otur oturduğun yerde. Hiç önümüze geçemediler. O gün ki AK Parti grubunu hatırlayın, o heyecanı o gözyaşlarını hatırlayın. Başbakanımız cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül kardeşimiz dediğinde, bütün Türkiye ayağa kalkmıştı.”
Konuşmasının bu kısmında gözyaşlarına hakim olamayan Arınç’ın duygulandığı gözlendi. O dönemin hep beraber yaşandığını dile getiren Arınç, bunlara aldırış etmediklerini, 27 Nisan günü Meclis'te toplantıyı açacaklarını ama ortalıkta bir fitnenin olduğuna işaret etti. Hiç duyulmayan bir saçmalığı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yapmış birisinin ortaya attığını hatırlatan Arınç, “367 oy alınmaz iseyi anladık ama 367 ile oylamaya başlamak nereden çıktı. Şöyle bir bakar meclis başkanı 184 sayısı var mı sonra açar. Böyle bir saçmalığı 23 Nisan 1920’den bu yana Meclis yaşamamış. Benden önceki meclis başkanlarının hepsini davet ettim, benden önce böyle bir şey var mıydı? Hayır yok dediler. Demirel’in aldığı oy 230’un az birşey üstünde. Yine Ahmet Necdet Sezer 230’larda dördüncü ya da beşinci turda seçilmiş. Ama toplantı başlarken 367 var mı diye bakmamışlar. Kargaların güleceği bir saçmalığı zorlama ile kabul ettirdiler.” şeklinde konuştu.

"KURBAN OLDUĞUM ALLAH VERDİKÇE VERİYOR"
Toplantı bittikten sonra dörtnala koşar gibi Anayasa Mahkemesi’ne koşulduğunu hatırlatan Arınç, hiç unutmadığını saat 18.25’te dilekçenin verildiğini anlattı. Anayasa Mahkemesi’nden deli saçması işe derhal ret kararı beklerken hiç yapmadıkları bir şeyi yaparak, cumartesi pazarda çalışarak pazartesi günü iptal kararının verildiğini belirtti.

Bunun o hukukçular için yüz karası bir olay olduğunu bildiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: “O zaman ki başkan Sayın Tuğcu’yu bir kenara koyarak söylüyorum. Ama kurban olduğum Allah neler gösteriyor. 25 Nisan’da Anayasa Mahkemesi’nin her yıl kuruluş yıldönümü törenlerine iştirak ettiğim için şöyle oturduğum yerden bir baktım. O iptal kararını verenlerden sadece 2 kişi kalmıştı. Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor. Siz sabrederseniz, hukuktan sapmazsanız, millete güvenirseniz ve demokrasinin her sorunu çözeceğine inanırsanız sonuç böyle olur. 17 kişi var o ayıbı yaşayanlardan sadece 2 kişi kalmış. Şimdi nerededirler bilemiyorum ya Marmaris’te ya Bodrum’da bir yerlerdedirler bilemiyorum.”
"ASKERE OTUR OTURDUĞUN YERDE DEDİK"
O bildiriyi ben yazdım ve ben koydum diyen bir insanın bu ayıbı yıllar boyu yüzünden taşıyacağını dile getiren Arınç, onun vazifesinin siyasetten görüş belirtmek olmadığını, yurt savunmak olduğunu ifade etti.

Bu şer gibi görünen olaydan hayır çıktığına dikkat çeken Arınç, 27 Nisan gecesi AK Parti’nin bunun altından kalkıp kalmayacağı endişesi taşıdıklarını, korkup korkmayacağının soru işareti olduğunu fakat AK Parti’nin ‘Otur oturduğun yerde Cumhurbaşkanını seçmek parlamentonun işidir senin görevin değildir’ dediğini bildirdi. Arınç, “Hamd olsun 27 Nisan yazılanlara 28 Nisan günü cesaretle cevap verdik. Halk yürü aslanım dedi.

Eğer cesaretli olmasaydık, kararlı olmasaydık, milletin umudunu boşa çıkartmış olurduk. Başkaları gibi olurduk. 28 Nisan sabahı AK Parti hükümeti gereken cevabı verdi ve milletin gözünde itibar kazandık. İkinci olarak bizimde gönlümüzden de bu geçiyordu. Cumhurbaşkanını artık halk seçsin istiyorduk. Hamd olsun 2007’nin rüzgarı böyle bir rüzgardır.” ifadelerini kullandı.
"ŞEREF TİMSALİ ÖRTÜSÜ İLE TEBRİKLERİ KABUL EDİYOR"
Dünyayı başımıza yıka yıka bugünlere geldiklerini söyleyen Arınç, dünyayı başlarına yıkanların halini 23 Nisan resepsiyonunda gördüğünü şöyle anlattı: “Eşim başörtülü diye resepsiyona gelmeyenler, şimdi eşi başörtülü bir Meclis başkanının önünde iki büklüm olup selam veriyorlardı. Allah’a hamd olsun. Çok şükür, çok şükür bu gözler neler gördü. Sadece Meclis'te değil. Çok şükür beyler çok uzun bir süredir Cumhurbaşkanlığı Köşkü de aynı durumda. Orada da bir hanımefendi cumhurbaşkanı eşi ile başındaki şeref timsali örtüsü ile tebrikleri kabul ediyor. Böyle olması gerekiyordu ama bu düşmanlıklar bizi bugünlere getirdi.”

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile