Üniversiteler arası 214’cü kurul toplantısı, YÖK Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çetinsaya'nın öğretim üyeleri ve öğrencilere çözüm sürecine katılmalarını istemesiyle başladı.

Muğla Sıtkı Koçkan Üniversitesi ev sahipliğinde Bodrum'da gerçekleşen 214’cü Üniversiteler Arası Kurul toplantısına YÖK Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çetinsaya, Bodrum Kaymakamı Dr. Mehmet Gödekmerdan ve 180 Rektör ve Rektör yardımcıları katıldı.

Toplantı, Sıtkı Koçkan’ın hayatının konu alındığı belgeselle başladı.

Kısa bir müzik dinletisi ile devam eden toplantıda, Sıtkı Koçkan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar katılımcılara teşekürlerini sunarak Sıtkı Koçkan’a üniversiteye yaptığı katkılardan dolayı şükranlarını sundu.

Toplantı öncesi bir konuşma yapan YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya çözüm sürecine üniversitelerin destek olmasını istedi. Çetinsaya, kurumsal gelişme çalışmalarının devam ettiğini belirterek şöyle konuştu: “Çağrı merkezimiz şu an deneme aşamasında olmasına rağmen hızla olumlu sonuçlar elde etmeye başladı.

1.5 ay içerisinde 15 bin çağrıya ulaştık. Bu demektir ki dahiliyelerimizdeki telefon sayısı profesyonel bir anlayışla ilerliyor. Bütün telefonlar açılıyor, hizmet kalitemiz artıyor. Elektronik Belge Sistemi’nde hızla mesafe kat ediyoruz. Yakında bütün üniversitelerde elektronik ortamda evrak akış trafiğine devam edeceğiz.”

ŞİFRENİ GİR İNGİLİZCE ÖĞREN
Çetinsaya, öğrencilerin yabancı dilini geliştirmesi için internet sistemi kurduklarını belirterek şunları söyledi: “Herhangi bir öğrencimiz Türkiye’nin herhangi bir yerinde şifresiyle internet sitesine girerek yabancı dilini ilerletebilir. Öğrencilerimizin bu projeye dikkatini çekmeyi sağlayalım. Bu sistemi bütün üniversite öğrencilerine anlatalım.”

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER İÇİN YENİ SİSTEM
Uluslar arasından Türkiye’yi seçen öğrenciler için yeni bir internet sitesi kurduklarını anlatan Çetinsaya, “Yeni internet sitemizin yanına uluslar arası bir internet sitesi ekliyoruz. Uluslar arası öğrenciler için bir web sitesi yeniden inşa ediyoruz” dedi.

Çetinsaya, konuşmasının büyük bir bölümünü çözüm sürecine ayırarak üniversitelerin çözüm sürecine destek vermesini istedi. Çetinsaya, çözüm süreci ile ilgili Elazığ’da 5 nisan 2013 günü başlattığı bir dizi çalışma olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "İlk olarak Elazığ’da tam da çözüm sürecinin ve akil adamlar sürecinin başladığı günlerde doğu ve güneydoğu anadolu bölgemizde bir toplantı yaptım ve orada bütün Türkiye’yi ve üniversitelerime çağrılarda bulunmuştum. Daha sonra Alanya toplantımızda tekrar dile getirdim. Daha sonra Türkiye’deki bütün bölgeleri gezerek devam ettim. Bugün Ege bölgesinde sizlerle çalışmalarımıza devam ediyorum. Üniversitelerimizin çözüm sürecine yapacakları katkıları ve bu katkıların niteliklerini ayrıntılarını istişare ediyoruz. 13 Mayıs pazartesi günü Batman, Siirt, Şırnak, Hakkari ve Diyarbakır illeri ve üniversitelerimizi her birine birer gün ayırmak üzere ziyaret edeceğim. Oralarda çözüm süreci ile ilgili ve üniversitelerimizin çözüm sürecine katkılarıyla ilgili istişarelerde bulunacağım."
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde bütün genel kurul üyeleri ile genel kurulu gerçekleştireceklerini anlatan Çetinsaya, şöyle konuştu: "Orada çözüm süreci ile ilgili bu çağrıyı tekrar kurul üyelerimizle birlikte yenileyeceğiz. Biliyorsunuz baştan beri üniversitelerimizin çözüm sürecinin bir parçası olması gerektiğini, çözüm sürecine mutlaka pozitif katkılarda bulunması gerektiğini söylüyoruz. Birçok defa yineledim. Kuruluşundan itibaren farklı ulus ve etnik kökenli öğrencilerle öğretim elemanlarını bir araya getiren üniversiteler, bulundukları her yerde ortak bir misyona sahiptir. İçinde yaşadıkları toplumun ve insanlığın ortak faydasını gözetir."
Öğretim elemanları ve öğrencilerin insanlığa karşı sorumluluk taşıdığını anlatan Çetinsaya, sözlerine şöyle devam etti: "Çevre sorunlarında, terörizmle sağlıktan eğitime kadar hemen her konunun akılcı barışçı ve demokratik çözüm arayışları üniversite mensuplarının sorumluluk alanına girer. Kampüslerde her türlü farklı görüş, açık ve serbestçe dile getirilebilir. Üniversitelerde öğretim elemanları ve öğrencilere hiçbir ideolojik ve siyasi görüş dayatılamaz. Başkasını zorla susturmaya çalışan hiçbir eylem asla hoş görülemez. Özgürlükten, bilim ve barıştan yana olmanın bir gereği olarak, toplumsal barış ve uzlaşma adına atılan olumlu adımları destekliyoruz ve kendimizi çözüm sürecine katkı vermekte hükümlü sayıyoruz. Çözüm süreciyle ilgili üniversitelerimizde işbirliklerinin artırılması gelişmiş ve üniversitelerimizin, yeni kurulan üniversitelerimize destek olmak üzere etkin iş programları geliştirilmeli. Doğu ve güneydoğu bölgelerimiz başta olmak üzere ülkemizin ihtiyaç duyduğu araştırma geliştirme ve bilgi üretimi faaliyetlerine daha fazla ağırlık verilmesi elzemdir. Türkiye’nin yaşadığı çatışmaların yarattığı enerji kabından muzdarip olan üniversitelerimizin siz değerli rektör ve temsilcilerimizi bu çağrımıza canı gönülden desteklediğinizi canı gönülden biliyorum. Toplumsal barış sürecini ve barışın yeniden yerleşmesine katkısı olan herkese teşekkür ediyorum”
Öte yandan, iki gün boyunca sürecek toplantı sonunda rektör ve rektör yardımcılarının Muğla’nın turistik ve kültürel yerlerini gezeceği belirtildi.