ABD'li analist Richard Weitz, Reyhanlı'da gerçekleştirilen kanlı saldırıların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Washington temaslarında gündemin ağırlıklı olarak Suriye olacağını ifade etti.

ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Hudson Enstitüsü'nün Siyasi-Askeri Analizler Merkezi Direktörü Weitz, 'Ana konu Suriye meselesi olacak. Bildiğiniz gibi Türkiye ile ilgili bir dizi olaylar yaşandı. Bunların sonuncusu bir terör saldırısıydı. Türkiye sınırlarının daha güvenli hale getirilmesi konusunu kesinlikle konuşacaklardır' dedi.

Hem Ankara hem de Washington'ın, Esad sonrası Suriye konusunda net bir tablo sunamadığını dile getiren Weitz, bu aşamada her iki tarafın da askeri müdahale yönünde önemli bir değişikliğe gitmesinin çok zayıf bir ihtimal olduğunu söyledi.

Yarın bir araya gelecek Erdoğan ve ABD Başkanı
Barack Obama'nın, Türkiye sınırlarının korunmasına yönelik politikalarında ortak bir zemin bulacaklarına inandığını kaydeden Weitz, görüşmede ayrıca Türkiye'nin İsrail'le ilişkilerini normalleştirmesinde atılacak yeni atımların da gündeme gelebileceğini belirtti.

Obama'nın İsrail ziyaretindeki en büyük başarılarından birinin de, İsrail hükümetini Türkiye'den özür dilemesiyle ikna etmesi olduğunu söyleyen Weitz, 'Bir barışma olacak görünüyordu, bunu yapmak her iki ülkenin de milli çıkarları lehinedir. Fakat tabi Türk kamuoyu İsrail'e karşı, Gazze'ye uygulanan ambargoya karşı hala hasmane düşüncelere sahip. Dolayısıyla Türkiye hükümeti de bu konuda biraz tereddütlü' değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin uluslararası arenada yükselişiyle birlikte, Erdoğan'ın temaslarında gündeme gelecek konuların sadece bölgesel meselelerle sınırlı kalmayabileceğini de işaret eden Weitz, 'Türkiye artık önemli bir ülke, iki hükümetin pozisyonlarının ne olduğu konusunda, en önemli uluslararası meseleleri de konuşabilirler' dedi.

Başbakan Erdoğan, ABD ziyareti çerçevesinde Başkan Obama, Başkan Yardımcısı Joe Biden, Dışişleri Bakanı John Kerry ve Savunma Bakanı Chuck Hagel ile bir araya gelecek.

Başbakan Erdoğan ABD Dönüşü Gazetecilerin Sorularını Yanıtladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Amerika'ya gerçekleştirdiği ziyaretten sonra Türkiye'ye döndü...
ABD'den dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

NUMAN KURTULMUŞ SORULDU

Erdoğan, "Kendisinin köşke çıkması durumunda, kendisinin yerine Numan Kurtulmuş'un geleceğine" yönelik yorumlarla ilgili bir soruya da cevap verdi. Bu tür söylentilerin "durgun suyu bulandırmak" anlamına geldiğini belirten Erdoğan "Partimizin yetkili kurumları nasıl bir karar verirse o yönde adım atılır" dedi.

İşte Erdoğan'ın yaptığı açıklamadan satır başları;

Sayın Obama'nın resmi daveti üzerine gerçekkleştirdiğimiz ziyareti tamamladık. Ziyaretin bir W.D ayağı vardı daha sonra Kalifornia ayağı vardı.

YÜZDE 30'U TAMAMLANAN MERKEZ

Kaba inşaatının yüzde 30'u tamamlanan güzel bir merkeze Türkiye olarak sahip oluyoruz. Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları'nın da olduğu bu törende kültür aktivitelerinin de yapılabildiği doktora lisans öğrencilerinin kalabileceği bir proje inşaa ediliyor.

"BÖLGESEL VE KÜRESEL SORUNLAR KONUŞULDU"


3.5 saat süren heyetler arası görüşme ve akabinde basın toplantısı oldu. Bölgesel sorunların yanı sıra küresel sorunları da ele aldık. Başta Suriye ve Irak olmak üzere Kuzey Afrika ülkeleriyle ilgili konuları da masaya yatırdık değerlendirme imkanımız oldu. Türkiye ve ABD arasındaki ekonomik ilişkileri ele almak suretiyle 8.5 milyar dolar olan ticaret hacmini 20 milyar dolar seviyesine çıkarmanın yeterli olmadığını aramızda değerlendirdik. ABD ile AB arasındaki serbest ticaret anlaşmasına yönelik Türkiye'nin Gümrük Birliği üyesi durumu hatırlatıldı.

ÖNDE GELEN 15 CEO İLE TOPLANTI


Amerika'nın çok ileri gelen 15 civarındaki CEO'su ile yuvarlak masa toplantısı yaptık. Bunların bir çoğu ülkemizde yatırımı olan firmalardı. Sayın Biden'in de katıldığı iş adamlarına yönelik bir hitabımız oldu. Akşam dar kapsamlı bir görüşme yaptık 2.5 saatlik. Bölgesel hassasiyetler konusunda da değerlendirmelerimiz oldu.

ABD'YE BAŞSAĞLIĞI


Silikon vadisinde Microsoft gibi google gibi firmaları gezip bazı sunumlar aldık. Gelişmeleri yerinde takip etme noktasında onların ülkemizi ne kadar yakından takip ettiklerini bizzat dinleme fırsatımız oldu. Özellikle Fatih Projesi ile ne kadar ilgili olduklarını gördüm. Türk ve İslam dünyasının temsilcileriyle bir toplantı yaptık. Hitabıma müteakiben soru cevaplı verimli bir toplantı gerçekleştirdik. SETA'da soru cevap şeklinde bir etkinliğimiz oldu. Amerika'da son gelişmeleri biliyorsunuz 91 kişi hortum nedeniyle hayatını kaybetti. Sayın Başkan'a buradan geçmiş olsun diliyorum ve ABD halkına baş sağlığı diliyorum.

"2014'TE SEÇİMLERİN TARİHİ BELLİ DEĞİL"


Genel Başkan Yardımcımın yaptığı açıklamadaki tarihler neye dayalı bilemiyorum. Eğer önümüzdeki dönemde bu teklif parlamentoda kabul görürse olabilecek bir süreç.

"YARGI KARAR VERMEDEN BİR ŞEY DİYEMEYİZ"

Reyhanlı ile alakalı olarak 18 gözaltının 12'si tutuklu. Faillerin bu kişiler arasında olma ihtimali çok yüksek ancak yargı bu kişilerdir demeden bizim bir şey söylememiz doğru olmaz. Bunun diğer bağlantılarının da ortaya çıkarılmasını bekliyoruz.

Anayasa'da değişiklik için bir yol 330 bir diğeri de muhalefet partileriyle yol almadır. Muhalefet partileri sıcak bakmadığına göre olursa şu olur; yani kendi vekillerini genel merkezlerine kilitlemezlerse biz tasarıyı parlamentoya sunabiliriz. Bizim sunduğumuz tasarı atılacak bir adımla belki bir referandum yolunu açabilir. Eğer bu yol açılırsa ben milletimizden evet oyunun alacağına inanıyorum. Önümüz açık şimdilik biz işimize bakalım diyoruz.

Cumhurbaşkanlığa benim geçip Numan Kurtulmuş'un Ak Parti'nin başına geçeceği konusu sağır duymaz uydurur. Partimizin yetkili kurumları nasıl bir karar verirse o yönde adım atılır. Partimizle dertlenmeyenlerin bu açıklamaları durgun suyu bulandırmaktan başka bir şeye yaramaz. Partimiz yaptığı görevlendirmeyle de hep başarılı olmuştur.

Suriyeli muhaliflere lojistik desteğimiz aynı şekilde devam edecek. Bu lojistik destekte dahi dünyanın buna seyirci kalması doğru değil. Burada ABD gibi ülkelerin Lojistik desteğe sahip çıkması muhalifleri daha da güçlü hale getirecektir. Bundan dolayı isabetli bir ziyaret gerçekleştirdik diyebiliriz.

Eğer sayın Obama'nın Suriye çizgisi nedir belli olursa bu durumda bizim o çizgiye gelip gelmediğimizi görmeli. 40 yıllık bir siyaset tecrübem var 10 yıldır da AK Parti'nin başındayım. Burada benim çizgimi iyi görmeleri gerekir.

Suriye'de sadece Hizbullah yok başka güçler de var. Bunları ne izah edecekler. Bunu en güzel ortaya koyacak olanlar yazılı ve görsel medyadır. Orada savaşanlar arasında hangi örgütler var çıkıp açıklasınlar. Bizim hiç bir askerimiz orada savaşmıyor.

PKK'nın çekilmesiyle ilgili tarih ve sayı açıklamaları tamamiyle bu uygulamanın ne derece yanlış olabileceğinin ifadesidir. Nereden girdiylerse oradan çıkabilirler. BU güvenlik güçlerimize karşı manipülatif bir tuzaktır. Biz hukuk devleti kapsamında ne gerekiyorsa onu yapmaya devam edeceğiz.

Ben Kılıçdaroğlu'na cevap vermeyeceğim. Cevabımı avukatlarımla vereceğim. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlığını yürüten bir insana bu ülkenin siyaseti içerisinde yer alan almayan hiç kimse katil sıfatını yakıştıramaz. Bizim abdestimizde şüphemiz yok ki namazımızda şüphemiz olsun. Kimin katillerle işbirliği içinde olduğunu gayet iyi biliyoruz: DHKP-C ve PKK örgütüne mensup olan kişilere sahiplenmeleri ortada. Gidiyor Avrupa'ya bizi şikayet etmek istiyor; Sosyalis Bakan da ona verdiği randevuyu iptal ediyor. Böyle bir insanın açıklamalarına cevap vermek sadece Türkiye'ye zaman kaybettiriyor. Demokrasi güçlü muhalefetle güç kazanıyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile