Başbakan Erdoğan merakla beklenen demokratikleşme paketinin içeriğini açıkladı. Pakette seçim barajı, farklı dil ve lehçelerde eğitim, kamuda başörtüsü yasağının kaldırılması gibi pek çok önemli düzenleme var.

Erdoğan 'ın açıklaması simultane olarak İngilizce ve Arapça'ya da çevrildi.

Başbakan Erdoğan 'ın açıklaması şöyle:

Ülkemiz, milletimiz, bölgemiz, milletimiz, en önemlisi de birlik ve kardeşliğimize hayırlara vesile olmasını diliyorum.Aziz milletimize konuşmamızın başında teşekkür ediyorum.Aziz milletimize konuşmamızın başında teşekkür ediyorum. Türkiye 'nin büyümesi için mücadele etmiş herkese minnetkarlığımı ifade ediyorum.Türkiye 'nin reformlarına, demokratikleşmesine katkıda bulunanlara teşekkür ediyorum. Açıklayacağım paket, 11 yıllık uzun sürecin bir safhasıdır.Özellikle minnet ve teşekkürü hak eden bir kesim var. Aslında tüm şehitlerimizin arzularını yerine getiriyoruz.Demokratikleşme paketiyle Türkiye 'nin istiklali güçlendiriyor, özgürlük alanını, umudu daha genişletiyoruz. Milletin birliğini, kardeşliğini daha da pekiştiriyoruz. Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Mekanlarının cennet olması için dua ediyoruz. Türkiye 'yi daha büyütmek için önemli adımları atıyoruz. Bu paket bir ilk değildir, bir son da olmayacaktır.

Bu paket, 11 yıllık demokratikleşme sürecinin sonucudur. Bir son değildir. Değişim devam edecek. Şartlar değiştikçe yeni ihtiyaçlar ortaya çıkacaktır. Ayağında pranga ve zincirlerle bugüne gelmiştir. Nihai hedefe ulaşmak için çok önemli bir eşik noktasıdır. Bugün açıkladığımız reformları da son olarak görmüyoruz.

'DARBECİLERİN UYKUSUNU KAÇIRIR'


Gönül isterdi ki, hükümet görevini devraldığımız gün bir paketle bütün yasakları kaldıralım. Türkiye siyasetinin buna müsait olmadığını aziz milletimi görüyor. Değişim karşısında nasıl direnç gösterildiğini milletim gördü. Biz 11 yıl boyunca zora ve dirence rağmen reformlar yaptık. Çetelerden, uluslararası tertiplere rağmen cesaretle reform süreçlerine karşı çıktık. Darbe senaryolarına, partimizi kapatma tehditlerine rağmen geri adım atmadık. Tehditlere rağmen boynumuzu eğmedik. Demokrasi ve sandıktan taviz vermedik. Kararlılıkla, cesaretle dimdik durarak Türkiye'yi bu seviyelere taşıdık. Demokratikleşme paketi milletimizin yüzünü güldürür, darbecilerin uykusunu kaçırır. Tek tipçi yasakçı zihniyetleri rahatsız eder. Milletimizi mutlu edecek, sevindirecek ne varsa yapmaya devam edeceğiz. Türkiye artık geri döndürülemez bir şekilde demokrasi yolunda ilerleyecektir. Bundan sonra da hak ve özgürlük talepleri olacaktır. Esas olan bu taleplerin silahın dışlandığı bir ortamda siyasi alanda dile getirilmesidir. Hiçbir silah, hiçbir şiddet gösterisi meşru bir hak talebinin yerini tutamaz.

Bu paket Türkiye'nin ulaştığı yerin göstergesidir. Artık Türkiye'de vatandaşlarının ihtiyaçlarına kulak tıkayan, asimile eden bir devlet anlayışı yoktur. Devlet özüne, aslına dönmüştür. Son 11 yılda hukuk ve demokrasi alanında yaşadığımız sessiz devrimle ceberrut, kibirli devlet anlayışı tarihin çöp sepetinde yerini almıştır. Bütün vatandaşlarına eşit seviyede duran bir devlet var. Milletine efendi değil, hizmetkar olmak için yola çıkmış bir devlet var.Türkiye'de demokrasiye 1950 yılında geçilmiştir. Tıkır tıkır işleyen bu saatin zembereği 1960 darbesiyle kırılmıştır. Türkiye'nin önündeki en büyük engel 27 Mayıs'tır. 27 Mayıs'ta şekillenmiş sistem bugün de varlığını sürdürmektedir. Bu zihniyet değişmedikçe Türkiye'deki değişim zor olmaya devam edecektir. Her reformla birlikte ‘Türkiye bölünüyor, parçalanıyor' iddiasını dile getirdiler. Göreceksiniz bugün de gündeme getirecekler. Milleti korkutmaya çalıştılar, yine korkutmaya çalışırlar. Değişimin karşısında duvar olmayı sürdürecekler. Buna izin vermedik, vermeyeceğiz.

'DAĞ FARE DOĞURDU'YA YANIT


Korkaklar zafer anıtı dikemezler. Siyasetlerini korku ve korku üzerine kuranlar değişim karşısında varlıklarını sürdüremezler. Türkiye'nin bölünme sorunu yok ama bir muhalefet sorunu vardır. Yapılmak isteyen, yapılana karşı çıkan muhalefetle devam etmesi zordur. Muhalefetin korku üslubunu bırakması gerekiyor. Paketten ölümsüzlük bekleyenler irrasyonel bir bekleyişin, abartılı bir bekleyişin içindeler.Bu paket bir kapı aralamadır. Bu paket özlenen hak ve özgürleri getiren bir pakettir. Bu paket bir aşamadır. Bu paket birilerinin dediği gibi dayatmanın, pazarlığın eseri değildir. 11 yıldır yapılan reformları dayatma, baskı ve pazarlıkla yapmadık. Milletimiz için hayırlı olanı yaptık, yapıyoruz.

Gönül isterdi ki, bütün bu sorunların kaynağı olan anayasa yeniden yapılabilse, sorunlar kökten çözülebilseydi. 59 maddeyi 15 gün içerisinde geçirelim, komisyon çalışmalarına devam etsin. Buna da yaklaşmadılar. Mesele ipe un sermektir. Böyle bir muhalefetle yeni bir anayasa mümkün olmadı. Bizim referans noktamız önce millettir. Evrensel hak ve özgürlükler bizim referansımızdır. Uzun soluklu yürüyüşün, millete verdiğimiz sözlerin yerine getirilmesidir. Milletten gizlenen madde yoktur. Her madde geçmişte hedef olarak konulmuştur. Bu ülkede 76 milyon bir, beraber ve kardeştir. Her bir vatandaşın her bir talep ve ihtiyacı bizim için önemliyse her bir vatandaşın korku ve endişeleri de önemlidir. Biz geçiciyiz, kalıcı olan millettir. Biz tüm vatandaşlarımıza hizmetkar olmayı hedef alan bir iktidar olduk. Siyasi görüşler, diller, inaçlar, mezhepler, yaşam farkı olabilir. Ama aynı geminin içindeyiz, aynı limana, aynı büyük Türkiye hedefine doğru ilerliyoruz. Birbirlerinin özgürlük alana müdahale etmeyen her özgürlüğe saygılıyız. İnsanın insan olmaktan kaynaklanan hakkını savunmak bizim mesuliyitemizdir. Silahı, şiddeti vandallığı elimizin tersiyle itecek. Dışlamadan, horlamadan geleceği birlikte inşa edeceğiz. Ön yargısız biçimde ele alındığında bu paketin on yılların sorunlarını çözdüğü görülecektir.

SEÇİM SİSTEMİ:

Öncelikle seçim sistemini değiştirmek için önemli bir adım atıyor tartışmaya açıyoruz. Mevcut sistemi, özellikle 12 Eylül ardından her zaman tartışma konusu olduğunu biliyoruz. Hemen tüm siyasi partiler de sistemin değişmesi gerektiğini ifade ettiler. Mevcut seçim sistemi yüzde 10 barajı AK Parti'nin getirdiği bir sistem değildir. Bunu bilenlerimiz var, bilmeyenlerimiz var. Biz 2002 seçimlerine girerken bu sistem uygulanıyordu. Yüzde 10 barajı vardı. Partimizi kurarken mevcut sistemin katılımcılıktan uzak olduğunu biz de ifade etmiştik. Geçen yıl da seçim sistemini değiştireceğimizi ortaya koymuştuk. Tüm öneri tavsiye eleştirileri gözden geçirdik. Bir adım atıyoruz. Yeni seçim sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda biz üç farklı alternatifi tartışmaya açıyoruz. Yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. İki, barajı yüzde 5'e çekip, beşli gruplandırmayla daraltılmış bölge seçim sistemi. Üçüncü olarak da ülke barajını tamamen kaldırarak, dar bölge seçim sistemini getirebiliriz.

SİYASİ PARTİLERE DEVLET YARDIMININ KAPSAMI GENİŞLİYOR:

Siyasi haklar konusunda ikinci düzenlemeye siyasi partilere devlet yardımı kapsamını genişletiyoruz. Devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı, yüzde 3'e çekiyoruz. Yani seçime katılan partilerde yüzde 3 oy alanlara da devlet yardımı yapılacaktır. Bu değişimin rekabetin daha adil hale gelmesine neden olacağına inanıyoruz.
Siyasi partilerin teşkilatlanmalarına da kolaylık getiriyoruz. 20. Maddeyi değiştirip, ilçede teşkilatlanmak için beldede teşkilat kurma şartını kaldırıyoruz.

SİYASİ PARTİLERDE EŞ GENELBAŞKANLIK:

Bir başka düzenlemeyle, siyasi partilerde eş genel başkanlığın önünü açıyoruz. İlgili yasa maddesini değiştirmeyi uygun gördük. Seçim kanunun 15. Maddesine ek yapıyor, iki kişiden fazla olmamak kaydı ile eş genel başkanlık sistemini getiriyoruz.

SİYASİ PARTİLERE ÜYELİKTE ENGEL KALKIYOR:
Bir başka yasal düzenlemeyle, siyasi partilere üyelikte engelleri kaldırıyoruz. 11. Maddedeki değişiklikle, üye olmayı daraltan bazı engelleri ortadan kaldırıyoruz.

FARKLI DİL VE LEHÇELERDE PROPAGANDA:

Yine siyasi partiler kanunundan yapacağımız değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde propaganda imkanı getiriyoruz. Türkçe'nin yanında farklı dillerin kullanabilmesini mümkün hale getiriyoruz. Ön seçimlerde de getiriyoruz. Kısıtlayıcı hükmü kaldırıyor, ön seçimlerde de farklı dille propaganda imkanını sağlıyoruz.

NEFRET SUÇUNA AĞIR CEZA:

Yeni süreçte nefret ayrımcılık yaşam tarzına müdahale gibi suçlarla daha etkin biçimde mücadele etmeye başlıyoruz. Belirli suçların cezalarını daha da artıyoruz. Belirli suçlar, kişinin dili ırkı rengi cinsiyeti engelliliği siyasi düşüncesi dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse cezası daha da ağırlaşacak. Kişinin belli haklarını kullanmasını engelleyenleri ceza kapsamına alıyoruz. Bu sebeple işlenen suçun cezasını bir yıldan üç yıla kadar artırıyoruz.

AYRIMCILIKLA MÜCADELE VE EŞİTLİK KURULU:
Türkiye'de hiç kimse dilinden ırkından milletinden renginden inancından, gereğini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacak. Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu kuruyoruz.

YAŞAM TARZINA SAYGI TCK İLE GÜVENCE ALTINA ALINACAK:
Yaşam tarzına saygıyı TCK ile güvence altına alıyoruz. Dini inancının gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesini de ceza kapsamına alıyoruz. Dini ibadet ve ayinlerin bireysel olarak engellenmesini bu kapsama alıyoruz. Bir kimsenin inanç düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan tercihlerine müdahale edenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası getiriyoruz.

KLAVYELERE ÖZGÜRLÜK:
TCK'da belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyideyi kaldırıyoruz. Bir nevi klavyelere özgürlük getiriyoruz.

GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK:

2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununda önemli değişiklikler yapıyoruz. Mülki amir, ilgili STK'ların görüşlerini almak suretiyle nihai kararını verecek. Sürelerini de uzatıyoruz. Açık yerlerde güneşin batışından bir saat sonraya kadar süren toplantılar, güneş batmadan dağılacak şekilde, kapalı yerlerde saat 24:00'e kadar yapacak. Hükümet komiseri uygulamasına son veriyoruz. Artık düzenleme kurulları tarafından yerine getirilecek. Kurul, toplantının amacına çıktığını gördüğü durumda dağılma kararı alacak ve durumu kolluk amirine bildirecek, gösteri ve yürüyüş kanuna aykırı hale gelirse, gösterinin sona erdiğini ifade edecek. Düzenleme kurulu bunu yerine getirmezse, o mahallin en büyük mülki amiri kararı verecektir.

ÖZEL OKULLARDA FARKLI DİL VE LEHÇELERDE EĞİTİM HAKKI:
Bir başkası eğitimle ilgili. Yapacağımız yasal değişikliklerle, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Özel kurs imkanını getirmiştik. Daha sonra ise üniversitelerde açılmasını sağlamıştır. Okullarda seçmeli ders olarak öğretilmesinin önünü açmıştık. Şimdi de özel okullarda mümkün hale getiriyoruz. 2923 sayılı kanun ile düzenlenmiştir, bu kanuna yapacağımız ek ile farklı dil ve lehçelerde özel eğitim kurumu açılabilecek. Dil ve lehçeler bakanlar kurulunda tespit edilecek.

KÖY İSİMLERİNDEKİ YASAL ENGEL KALKIYOR:
Köy isimlerinin değiştirilmesindeki yasal engeli kaldırıyoruz. Dayatma içeren ifadeleri kaldırıyoruz. Köy isimlerinin değiştirilmesi İçişleri Bakanlığımızca olacak. İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için yasal düzenleme gerekiyor, bu tip taleplerde burada değerlendirecektir.

NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ'NİN İSMİ DEĞİŞİYOR:

Nevşehir Üniversitemizin ismini Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi olarak değiştiriyoruz.

KİŞİLERİN ÖZEL BİLGİLERİNE GÜVENCE:

Getireceğimiz bir başka yenilik. Kişisel verilerin korunması hakkında. Yasal güvence getiriyoruz. 12 Eylül 2010'daki anayasa değişikliğiyle güvence getirmiştik. Şimdi uygulama için taslağı hazır olan kanunu meclisimize gönderiyoruz. Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak.

YARDIM TOPLAMADAKİ KISITLAMA KALKIYOR:
Yardım toplamadaki kısıtlamaları kaldırıyoruz. Yardım toplama konusunda sınırlama altına alınmıştı. Kurban derisi fitre ve zekat konusunda THK'ya yetki verilmişti. Aslında anayasa aykırı bir durum oluşturulmuştu. Şimdi yasal olarak da bu yanlış uygulamaya son veriyoruz. Vatandaşımız yardımını istediği yere verebilecek.

Şu ana kadar açıkladığımız reformlar yasal düzenleme gerektiriyor. Fakat paketimiz bundan ibaret değil. ikinci kısımda idari düzenleme gerektiren reformlar bulunuyor.

KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ SERBEST:

Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında baş örtüü yasağını kaldırıyoruz. Ayrımcılık içeriyordu. Kadın çalışanların giyimleri üzerindeki ayrımcı ihlalleri kaldırıyoruz. Resmi elbise giymek zorunda olan TSK mensupları, yargıda hakim ve savcıları bunun dışında tutuyoruz.

İLKOKULLARDAKİ AND KALKIYOR:
İlkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırıyoruz. Geçen yıl orta okullarda bu uygulamayı kaldırmıştık. Şimdi de ilk okullarda kaldırıyoruz.

MOR GABRİEL MANASTIRI'NIN ARAZİSİ İADE EDİLİYOR:
Mor Gabriel Manastırı'nın arazisi iade ediliyor. Böylece bir haksızlığı gideriyor Süryani vatandaşlarımıza önemli bir haklarını teslim ediyoruz. Şu anda 250'den fazla iade yaptık.

ROMAN DİL VE KÜLTÜR ENSTİTÜSÜ KURULUYOR:

Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kuruyoruz. Karşılaştıkları sorunlarla araştırmalar yapmak amacıyla bir ilimiz üniversitesi bünyesinde enstitü kuracağız. Adımlar atıyoruz bu amaçla 2009 yılında Türkiye'de ilk kez gerçekleştirdiğimiz roman çalıştayı sonrası çalışmaları hızlandırıyoruz. Özellikle barınma noktasında çok önemli bir adım attık, TOKİ eliyle Roman konutları yaptık. Bu inşaatlar devam ediyor. Projeler hazırlanıyor.

Demokratikleşme paketimiz işte bu paketlerden oluşuyor. En kapsamlı reform sürecini başlatıyoruz. Yeni hedeflere ilerlemeye devam edeceğiz. Açıkladığımız reform paketinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.


Bakan Avcı: Andımız En Geç Bir Hafta İçinde Kalkacak

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Demokratikleşme Paketi”yle birlikte gündeme gelen bazı konularla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.


Avcı, “Andımız”ın okunmasının bir hafta içinde kaldırılacağını, andımız ortaokullarda zaten kaldırılmıştı. Yönetmelik değişikliği yapacağız. Andımız en geç bir hafta içinde kalkacak''dedi.



Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile