Anayasa Mahkemesi, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un kişi hürriyeti ve haklarının ihlal edildiğine karar verdi.

Anayasa Mahkemesi, İlker Başbuğ'un özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının, 'yerel mahkemece etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmamasından' dolayı Yargıtay önüne götürülememiş olması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin haklarının ihlal edildiğine karar verdi.

Anayasa Mahkemesi'nin Başbuğ kararı yerel mahkemeye gönderildi.

Yerel mahkemenin bugün toplanarak Başbuğ'un tahliyesine karar vermesi bekleniyor.

İki yılı aşykın bir süredir Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan ve müebbet hapis cezasıyla hüküm giyen İlker Başbuğ, Yüce Divan'da yargılanması gerekirken görevsiz bir mahkemede yargılanıp ceza aldığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.

Başbuğ aynı zamanda yerel mahkemeye pek çok kez yaptığı tahliye taleplerinin reddedilmesiyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini de savunmuştu.

İlker Başbuğ Tahliye Edildi

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, İstanbul Nöbetçi 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği tahliye kararının ardından Silivri Cezaevi'nden çıktı.

İlker Başbuğ, tahliye sonrası sert açıklamalarda bulundu.

Başbuğ tahliyesinden sonra uzun bir konuşma yaparak tepkisini dile getirdi.

'Hayatımdan 26 ay çaldılar' diyen Başbuğ, yine de kimseye karşı nefret beslemediğini belirtti.

İlker Başbuğ'un yaptığı açıklamalar şöyle:

HAYATIMDAN 26 AY ÇALDILAR


6 Ocak 2012 günü'26. Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlandı, takdir yüce Türk milletinindir' demiştim.Aradan 26 ay geçti. Bizi bu cezaevinde 26 ay nefret ve intikam duygularıyla burada tuttu. Benim 26 ay hayatımdan ve hürriyetimden yoksun bıraktılar. 6 Ocak günü söylediğim gibi yüce Türk milleti oynanan oyunu gördü. Bizleri darbecilikle hiçbir alakamız olmadığını yüce milletimiz anladı. Ben buradaysam bu bize verilen destek sayesindedir. Her şeyden önce huzurunuzda yüce Türk milletine en derin şükranlarımı sunuyorum. Bugün benim serbest bırakılmam bir başlangıçtır. Bütün kalbimle inanıyorum ki Silivri'de Sincan'da Maltepe'de Mamak'ta benim gibi suçsuz bulunan arkadaşlarımda serbest bırakılacaktır. Bu gerçekleşmezse benin serbest kalmamamın hiçbir anlamı olmaz. Bugün benim serbest bırakılmam için verilen gerekçeler diğer arkadaşlarım için de geçerlidir.

TARİHİN BİR CİLVESİ

Kumpaslarla burada tutulanlar en kısa zamanda hürriyetlerine kavuşacaklar, bunu hiçbir güç durduramaz. Tarihin bir cilvesi galiba 26. Genelkurmay başkanı 26 ay ceza yedi. Cezaevi çile çekmek, bu bir gerçek ama bütün samimiyetimle söylüyorum ki içimdi hiçbir şekilde intikam duyguları taşımıyorum. Nefreti sevgi alt eder. İçimiz sevgi dolu. Aziz milletim benim ve bütün arkadaşlarımın yürekleri ve ellerli tertemiz. Bizim tek bir isteğimiz var adalet. Bu adaletin gerçekleşmesini de takipçisi olacağız. Adalet derken Ümraniye'de bulunan birkaç el bombasından hareket ederek sanal bir Ergenekon projesini kimler uygulamıştır. Bu sorunu cevabı mutlaka bulunmalıdır. Bu projeyi yapanlar adalet önüne çıkarılmalıdır.

ERGENEKON PROJESİ KİME AİT


Danıştay cinayetine sanal Ergenekon terör örgütüyle birleştirmek projesi kime aittir? Teğmen Mehmet Ali'ye kumpas kuranlar belli, bunlar cezasız mı kalacak? Asla! Mutlaka cezalandırılacak. Eğer tekrar hukuk devleti olmak istiyorsak... Hanefi Avcı daha ne kadar içeride tutlacak? İnsafsızlıktır, ayıptır. Bunu kimler istiyor? Yeter artık. Hurşit Tolon Paşa bildiğiniz gibi bir gizli tanığın ifadesine dayandırılarak menfur Zirve Cinateiyle ilişkilendirmeyi planlayan uygulayan güçler kimdir? Ne garip tesadüftür ki bu gizli tanık aynı Tuncay Güney'e benzemektedir. Bu gizli tanık kimdir? TSK'dan atılmış bir uzman çavuş. Bu da Tuncay Güney gibi bir müddet sonra Hristiyan olur, papaz olur. Kimler oynuyor bu oyunu?

ALLAH KORKUNUZ DA MI YOK


Balyoz davasında 51 numaralı harddisk'in TÜBİTAK dışında başka bir bilirkişi tarafında incelenmesi tarafında yırtındık adeta? Niçin bunun önü kesildi? Kimler bunlar? Mutlaka bunlar bulunmalı.İşin en vahimi bugün çeşitli arkadaşlarımız bunlar hastadır. Morale ihtiyaçları var, ama bu hakimlerde vicdan yok. Ben bunların vicdan taşıdığına inanmıyorum. Bu hasta insanların morale en çok ihtiyacı olduğu zamanda içeride tutulur mu? Vicdan yok, Allah korkunuz da mı yok.

BİR TEK AYM AYAKTA KALDI

Bugün elbette önemli bir olay yaşandı. Dün çıkarılan bir kanunla bu ÖYM'ler bir çukura gömüldü. Bu ÖYM'lerin çukura gömülmesi elbette T.C.'nin demokrasi yolunda bir adım ileri gitmesinde büyük bir katkısı oldu. Büyük bir adım oldu.Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşamaktadır. Özellikle, yargı alanında maalesef bütünüyle ayakta kalan bir tek kurum vardır. Anayasa Mahkemesi... Bu süreçte AYM'nin tarihi bir hükümlülük ve sorumluluk yüklendiğinin bilincindeyim. Umuyorum ve inanıyorum ki AYM bugüne kadar almış olduğu doğru kararlarla tarihe not düşen durumunu bu önümüzdeki zor dönemde de başarıyla sürdürerek Türkiye'nin bir an önce demokrasiye dönmesinde önemli bir rol oynayacak


Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile