Ankara Caz Festivali'nde Sicimoğlu rüzgarı esti - ANKARA

- Ankara Caz Festivali - Ayhan Sicimoğlu'nun konser öncesi konuşması - Ayhan Sicimoğlu'nun konserinden detaylar Ankara Caz Festivali'nde Sicimoğlu rüzgarı esti - Ayhan Sicimoğlu ve Latin All Star Grubu, Şelale Şehnaz Sam ile Jose Maikel Brina Utra'nın düetlerine eşlik etti - Ayhan Sicimoğlu: - " Ankara ve İstanbul'da en az 5 caz festivali olması gerek" - Şelale Şehnaz Sam: - "Bir Neşet Ertaş türküsünü cazla birleştirmek çok da keyifli ve lezzetli oluyor. Böylece daha geniş bir kitleye cazı dinletebiliriz"ANKARA (AA) - Ankara 23. Caz Festivali kapsamında Ayhan Sicimoğlu ve Latin All Star Grubu Başkentliler ile buluştu.Sheraton Otel'deki konserde, Sicimoğlu ve grubu Şelale Şehnaz Sam ile Jose Maikel Brina Utra'nın düetlerine eşlik etti.Başkentli cazseverlerin yoğun ilgi gösterdiği konserde, yerli ve yabancı birçok şarkı caz ritimleriyle yorumlandı.Sicimoğlu, Şelale Şehnaz Sam'ın sanatçı bir aileden geldiğini hatırlatarak, "Babası, annesi, kardeşi hepsi müzisyen bir Romanlık var sanırım bu ailede." dedi.
Utra'yı da Başkentli cazseverlere takdim eden Sicimoğlu, "Kendisi Küba'nın İbrahim Tatlısesi'dir." yorumunda bulundu.Sicimoğlu, dünyanın iki ayrı ucundan iki sanatçıyı cazın ve müziğin buluşturduğuna dikkati çekerek, "Sanırım dünyayı müzik kurtaracak." diye konuştu.
- "Bizim caza alışmamız o kadar kolay ki"Sicimoğlu, konser öncesinde düzenlediği basın toplantısında, Ankara Caz Festivali'nin müdavimi haline geldiklerini belirtti.
Cazın evrensel bir müzik olduğuna işaret eden Sicimoğlu, "Caz, bizim müziğimiz değil" söylemlerini doğru bulmadığını dile getirdi.Caz festivallerinin önemini vurgulayan Sicimoğlu, " Ankara ve İstanbul'da en az 5 caz festivali olması gerek." dedi.
Türkiye'nin, kültürlerin buluştuğu bir nokta olduğuna dikkati çeken Sicimoğlu, "Bizim kanımızda caz da var göbek havası da var, Latin de var, tango da var, vals de var. Bizim caza alışmamız o kadar kolay ki." ifadelerini kullandı.Sicimoğlu, cazın klasik normların dışında bir müzik olduğunu, Amerika'nın ve Küba'nın siyahi insanları arasında doğduğunu dile getirerek, "Bir kısmı da klasik müzik eğitimi almış da kabına sığamayıp taşmış, o taşmanın verdiği köpük, güzellik caz aslında." değerlendirmesinde bulundu.Utra da cazın rafine bir müzik olduğunu ifade ederek, "Caz çok çalışmayı gerektiriyor. Müzisyenin içindekileri hür şekilde, kalıplara uymadan dışarı dökmesidir caz." şeklinde konuştu.
- "Türküyü cazla birleştirmek"Şelale Şehnaz Sam ise etnik dokunuşların karşılığını bulduğunu belirterek, "Türkü ile cazı birleştirmek, cazı Türkiye'de çok daha geniş bir kitleye dinletebilir. Bildiği tınıyı farklı bir yorumla dinlediğinde insanlar buna karşılık verecektir. Bir Neşet Ertaş türküsünü cazla birleştirmek çok da keyifli ve lezzetli oluyor. Böylece daha geniş bir kitleye cazı dinletebiliriz." dedi.
Sam, "Saz ve Caz" temasıyla düzenlenecek Bodrum Caz Festivali'nin bu anlamda önemli bir adım olacağını dile getirdi. - Kız çocuklarının eğitimine katkıFestival Direktörü Tuğçe Alparslan, festivalin bu seneki "düetler" temasına uygun olarak, daha önce sahnede bir arada olmayan şarkıcıları bir araya getirdiklerini ve kadın erkek düetleri yaptırdıklarını söyledi.

Festivalde Hollanda, Amerika ve İran'dan sanatçıları da ağırladıklarını belirten Alparslan, 100'ü aşkın sanatçının sahneye çıktığını kaydetti.
Alparslan, festivalde satılan her biletin 5 lirasının kız çocuklarının eğitimine yönelik bir projeye aktarılacağını bildirdi.Caz Derneği Başkanı ve Festival Küratörü Özlem Oktar Varoğlu, Sicimoğlu'nun her yıl kendilerine destek verdiğini vurgulayarak, "O, kendini bize yaklaştırdı ve caz festivaline yönelik projeler geliştirdi. Cazı ve festivali önemsediği için çalışma yapıyor ve her yıl festival temasına ilişkin bir projeyle başvuruyor." dedi.