Göçerlerin yayladan köye zorlu yolculuğu - TUNCELİ

- Kangal köpeğinin havlaması ve göçerlerin çadırları - Koyun sürülerinin merada otlaması - Çobanın koyunların peşinden gelmesi için ses çıkarması - Koyunların köprü altından geçmesi - Koyunların birbirini takip ederek hareket etmesi - At ve eşeklerin yularından tutan çocuk - Gece karanlığında ateş üzerinde çay kaynatan çobanlar - Gece karanlığında yemek yiyen çobanlar - Göçerlerden Yusuf Ömeri ile röportaj - Çoban Ramazan Karavar ile röportaj - Fadile Demir ile röportajGöçerlerin yayladan köye zorlu yolculuğu - Tunceli 'nin Ovacık ilçesinde yaz aylarını Munzur ve Mercan dağlarındaki yaylalarda geçiren göçerler, havanın soğumasıyla zorlu dönüş yolculuğuna başladı - Göçerlerden Yusuf Ömeri: - "Yaklaşık bir hafta Ovacık'ta konakladıktan sonra Çemişgezek'teki köyümüze doğru iki hafta süren bir yolculuk yapacağız" - Çoban Ramazan Karavar: - "Ekmek peşine düşmüşüz, işimiz kimine göre zor kimine göre rahattır. Biz bir kere baba mesleği deyip bu yola baş koymuşuz"TUNCELİ (AA) - SİDAR CAN EREN - Tunceli 'nin Ovacık ilçesinde, yaz aylarını Munzur ve Mercan dağlarındaki yaylalarda geçiren göçerler, havanın soğumasıyla köylerine dönüş yolculuğuna başladı.
Yaz aylarında hayvanlarını otlatmak için Pertek, Pülümür, Çemişgezek, Nazımiye ve Hozat ilçelerinden gelerek Ovacık'taki yaylalara çıkan 50 göçer aile, sonbaharda köylerine dönmek üzere kendilerine ait binlerce küçükbaş hayvanla zorlu ve uzun bir yolculuk gerçekleştiriyor.Bölgedeki yüksek rakımlı yaylalarda yaklaşık 3 ay çadırlarda konaklayan göçerler, ilkbaharda zayıf ve bakımsız olan koyunlarını üç katlı canlı hayvan taşıma araçlarıyla yaylaya çıkarırken, dönüş yolculuğunda ise koyun sürülerini yaya olarak köylerine götürüyor.Munzur ve Mercan dağlarında yaklaşık 3 bin 370 rakımdaki Işıkvuran, Yalmanlar, Ziyaret, Mercan ve Eğripınar yaylalarından dönüşe geçen göçerler, at ve koyunlarla zorlu yayla yollarına inerek Ovacık ilçe merkezine ulaşıyor.İlçedeki belirli alanlarda çadırlar kurup birkaç gün konaklayan göçerler, burada hem koyunlarını dinlendiriyor hem de hayvanlarını sağarak elde ettikleri sütten yapılan "Şavak" tulum peynirini satıp kazanç sağlıyor.Köylerine ulaşmak için kilometrelerce yol giden göçerler, yolculukları sırasında boz ayı, kurt ve çakal gibi yabani hayvan saldırılarına karşı da geceleri el feneri kullanıp, kangal köpekleri eşliğinde nöbet tutarak sürülerini koruyor. - "Yayla yaşamı zor ve yorucu geçiyor"Göçerlerden Yusuf Ömeri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yayla yaşamının zor olduğunu söyledi.

Yaz aylarını yaylada geçirdiklerini belirten Ömeri, "Yayla yaşamı zor ve yorucu geçiyor, genellikle havası ve suyu çok soğuk oluyor. Yaylada bu yıl çok yabani hayvan vardı. Bizler artık yayladan inmeye başladık, köylerimize gidiyoruz. Yaklaşık bir hafta Ovacık'ta konakladıktan sonra Çemişgezek'teki köyümüze doğru iki hafta süren bir yolculuk yapacağız." diye konuştu.
Ramazan Karavar da çobanlık yapmak için Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinden Ovacık'a geldiğini anlattı.Munzur Dağları'nda gece gündüz demeden koyun otlattığını dile getiren Karavar, şöyle devam etti:"Ekmek peşine düşmüşüz, işimiz kimine göre zor kimine göre rahattır. Biz bir kere baba mesleği deyip bu yola baş koymuşuz. Davarın yanında keçede yatıyoruz, kurt ve ayı var. Biz de yabani hayvanlara zarar vermeden bir şekilde kendi malımızı koruyoruz. Yayladan köye davarımızı otlatarak yaya götürüyoruz. Bir haftada Munzur yaylalarından Çemişgezek köylerine ulaşıyoruz."Ailesiyle yayladan köye dönen Fadile Demir ise göçerlerin yaşamının zorlu olduğunu, koyun sağımı yapıp peynir tuzlama ile uğraştığını kaydetti.
Yörede, koyun sürüleri ile hayvanlarına otlak bulmak için yazın yaylaya giden göçerlerin, havanın soğuduğu şu sıralar sürüleri ile alçak rakımlı köylerine dönüşleri devam ediyor.