Hülya Avşar ile gündeme gelen Çiçek Adası’nın 17 yıllık sakinleri hastalıktan uzak

Çiçek Adası’na ait detaylar
- Afacan çiftine ait detaylar
- Adadaki yaşama ait detaylar
- Hulusi Afacan ile RÖP.
- Ayşe Afacan ile RÖP.
- Adaya ait detaylar

( BALIKESİR ) BALIKESİR

- Balıkesir’in Ayvalık ilçesinin 22 adasından biri olan ve Hülya Avşar tarafından satın alındığı yönündeki haberlerle gündeme gelen Çiçek Adası'na 17 yıl önce yerleşen Hüseyin ve Ayşe Afacan çifti, modern yaşamdan uzak Rumlar zamanından kalan taş yapılarda yıllardır maceraperest bir yaşam sürüyorlar. Ayvalık’ta mübadele döneminde Hatırlı, Katrinli, Uysal ve Katerinli ailelerine Midilli Adası’ndaki mülklerine karşılık tahsis edilen ve Ayvalık Adaları Tabiat Parkı sınırları içerisinde kalan 267 bin metrekare yüzölçümüne sahip Çiçek Adası’nda Ayşe Afacan (76) ve Hüseyin Hulusi Afacan (79) çifti, 17 yıldan bu yana mutlu bir hayat yaşıyor. 17 yıl önce yaşanılan hortum afetinin ardından adanın karşı kıyısındaki evlerinin zarar görmesi sonucunda Çiçek Adası’na yerleştikleri ve o yıllardan bugünlere kadar adada modern hayattan uzak bir yaşam süren çift, ada hayatının son derece sağlıklı olduğunu savunuyor. Kazdağları’ndan gelen yoğun oksijen ve çam kokusunun karışımı hava sayesinde yıllardır grip bile olmadıklarını kaydeden Ayşe Afacan, ada yaşamını şehirdeki yaşayanlara tavsiye diyor. Kendi elektriklerini ve yiyeceklerini kendileri üretiyorlar Zeytin ve çam ağaçlarıyla kaplı, nergis çiçekleriyle ünlü Çiçek Adası'nda yiyecekleri kadar bakla, patlıcan, domates, biber, maydanoz, nane ürettiklerini söyleyen Ayşe Afacan, ihtiyaçlarını karşılamak için birkaç günde bir fiber tekneyle Ayvalık'a gidip geliyor. Kış şartlarının kendilerini biraz zorladığını ifade eden Ayşe Afacan, Ayvalık’ta geçtiğimiz günlerde yaşanan dolu afetinin ardından evlerinin camlarının kırıldığını ve adadaki rutin yaşamlarının olumsuz etkilendiğini anlattı. Adada güneş paneli ve rüzgar gülü ile kendi elektrik enerjilerini kendilerinin ürettiklerini kaydeden Ayşe Afacan, “Ama bu enerji bize gün boyu yetiyor. Cep telefonlarımızı şarj ediyoruz. Televizyon izliyoruz. Hava karardıktan sonra güneş paneli çalışmıyor. Bizde hava güzelse adanın sahilinde eşimle çay-kahve içerek vakit geçiriyoruz. Hafta sonlarında Ayvalık’tan dostlarımızın evlerine giderek konuk oluyor, bazen de onları adadaki evimizde konuk ediyoruz.” dedi.
17 yıllık macera bir hortum afetiyle başladı Ana karaya 600 metre mesafede modern yaşamdan uzak Çiçek Adası'nda, Rumlar zamanından kalan taş yapılardan birinde kalıyor. Kendilerine yetecek kadar tarım ürünü yetiştirip; hindi, tavuk, horoz, ördek, tavşan ve köpeklerine baktıklarını anlatan 79 yaşındaki Hulusi Afacan ise 18 yıl önce oğluyla birlikte balık çiftliği yapmak için adaya geldiklerini ve yaşadıkları hortum felaketinin ardından balıkların hepsinin dağıldığını kaydetti.
17 yıldan bu yana eşiyle adada yiyecekleri kadar bakla, patlıcan, domates, biber, maydanoz, nane ürettiklerini belirten Hulusi Afacan, her gün evlerinin ve çoluk çocuklarının nasiplerini denizde arayan balıkçıların adanın çevresinde balık tutmaya geldiklerini ve o balıkçılarla çok iyi dostluklar kurduklarını söyledi.

Adaya gelip piknik ateşi yakanları uyarıyorlar Adaya tekneleriyle bazı ailelerin geldiğini ve zeytinlik ve çam ağaçları kaplı ada üzerinde çoğu zaman piknik ateşi yaktıklarını kaydeden Hulusi Afacan, adanın ta öteki ucuna eşimle birlikte yürüyerek gidip bu vatandaşların yaktıkları piknik ateşlerini söndürmelerini sağlıyoruz. Bu adada biz 17 yıldan bu yana hem yaşıyor hem de adayı yangınlardan ve insanların gelip zarar vermesinden koruyoruz” diye konuştu.
Hulusi amca yılbaşına doğru adada dünyanın en güzel Nergis çiçeklerinin açtığını ve bu çiçeklerin saçtığı kokuların ise kendilerini son derece dinç ve dirayetli tuttuğunu da sözlerine ekledi. (SS-
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile