HAKKARİ - 31 yıldır dinmeyen acı: İkiyaka katliamı

- İkiyaka köyündeki katliamda yakınlarını kaybeden alileler - Şehit edilenlerin fotoğrafları - Olayda ayağından yaralanan Besna Boz ile röportaj - Katliamda 15 yakınını kaybeden Halil Aykut ile röportaj - Olayda yakınlarını kaybeden Sıddık Çelik ile röportaj31 yıldır dinmeyen acı: İkiyaka katliamı - Hakkari 'nin Yüksekova ilçesinde terör örgütü PKK'nın 31 yıl önce masum insanları hedef alarak 28 sivili şehit ettiği "İkiyaka katliamı"nın acısı, yüreklerdeki tazeliğini koruyor - Katliamda ailesinden 15 kişiyi kaybeden Halil Aykut: - "Beşikteki bebeği, 70 yaşındaki annemi katlettiler. Saldırıda evleri ateşe verdiler. Böyle bir zulmü kim kabul edebilir. Terör örgütünü lanetliyoruz" - Hain saldırıda bacağından yaralanan Besna Boz: - "Sıraya dizdikleri herkesi ateş açarak öldürdüler. Evin diğer bölümüne girdiklerinde ben kızımı alıp ikinci kattan atladım. Arkamdan ateş açtılar. Kızımı korumaya çalışırken bacağıma bir şarjör dolusu mermi sıktılar"HAKKARİ (AA) - Hakkari 'nin Yüksekova ilçesindeki İkiyaka köyünde 31 yıl önce PKK'lı teröristlerce katledilen 28 sivilin yakınları, katliamın acısını unutamıyor. İlçe merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki İkiyaka köyü, 24 Kasım 1989 akşamı terör örgütü PKK'nın en büyük sivil katliamlarından birini yaşadı. Karanlığın çökmesiyle köye gelen eli kanlı teröristler, evlere girerek uzun namlulu silahlarla masum insanlara saldırdı. Bebek, çocuk, kadın ve yaşlıların da aralarında bulunduğu köylüleri kurşuna dizen teröristler, bu katliamda 28 sivili şehit etti, evleri ateşe verdi. Yaşadıkları acıyı ilk günkü tazeliğiyle yüreklerinde hisseden İkiyakalılar, terör örgütü PKK'yı ve saldırılarını lanetledi. - "Herkesi sıraya dizip öldürdüler"Hain saldırıda bacağından yaralanan köy sakinlerinden Besna Boz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşadıkları büyük acıyı hiçbir zaman unutamadıklarını söyledi.

Olayın yaşandığı akşam ablasının gelini için kıyafet diktiğini, bu sırada köyden silah seslerinin yükseldiğini anlatan Boz, şöyle konuştu: "Babamların evinden bağrışma sesleri geldi. Ben de oraya gitmek için hareket ettim, o sırada bulunduğum eve de ateş açtılar. Kış için stokladığımız un çuvallarının arkasına saklandık. Eltim ve iki çocuğu da yanımdaydı. İçeri girdiklerinde bizi gördüler ve herkesi sıraya dizdiler. Ben de Allah rızası için kızımı öldürmeyin sadece bu çocuğum var dedim. Bana dipçikle vurdular, yere yığıldım. O hengamede kızımı alıp yine çuvalların arkasına kaçtım. Sıraya dizdikleri herkesi ateş açarak öldürdüler. Evin diğer bölümüne girdiklerinde ben kızımı alıp ikinci kattan atladım. Arkamdan ateş açtılar. Kızımı korumaya çalışırken bacağıma bir şarjör dolusu mermi sıktılar. O yara ile köyün içine girdim. Köyden tanıdık biri beni çağırdı, yaralı olduğumu söyledim. Beni bir eve götürdüler. Orada bizimkilerin de öldürüldüğünü duydum. Evi cenazelerle ateşe verdiler. Kimsenin cenazesini dahi göremedim. Allah kabul etmesin." - "İnşallah en kısa zamanda yok olup giderler"Köylülerden Halil Aykut da teröristlerin 1989'da köylerinde büyük bir katliam yaptığını, çoluk çocuk demeden 28 kişiyi acımadan katlettiklerini belirtti.
Katliamda ailesinden 15 kişinin şehit edildiğini aktaran Aykut, yaşadıklarını şöyle aktardı: "Çok büyük, tarifsiz bir acı yaşadık. Bunu hangi amaçla yaptılar, neyin peşindeler bunlar? Beşikteki bebeği, 70 yaşındaki annemi katlettiler. Saldırıda evleri ateşe verdiler. Böyle bir zulmü kim kabul edebilir. Terör örgütünü lanetliyoruz. İnşallah en kısa sürede yok olup giderler. 3 bine yakın koyunu götürdüler. Şehit edilenlerden 8'i çobandı. Olaydan sonra Yüksekova'ya taşındık, devletimiz bize sahip çıktı. Allah razı olsun. Şehitlerimizi her sene anıyoruz. Onlar için kurban kesip dağıtıyoruz." ifadelerini kullandı. Sıddık Çelik de olayın üzerinden 31 yıl geçse de o acıyı ilk günkü gibi yüreklerinde hissettiklerini belirterek, "Bu olayı hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Allah bunu yapanlara lanet etsin." dedi.