30 yıldır dünyanın gündemindeki kanser aşısı için Tekirdağ’da umutlandıran gelişme

Laboratuvar çalışmalarından detaylar
- Hocalardan röp
- Genel detay ve ayrıntılar

( TEKİRDAĞ ) - TEKİRDAĞ

- Kanser hastalarını umutlandıran gelişme Tekirdağ’dan. Üniversite hocalarının lisansüstü öğrencileri ile gerçekleştirdikleri çalışmalarda immün hücresel tedavi yönteminin klinik öncesi çalışmalarında sona gelindi. 30 yıldır dünyanın gündeminde olan kanser aşısı çalışmalarında, immün hücresel tedavi yönteminde umutlandıran gelişme Tekirdağ’dan geldi. Hücresel kanser immün tedavi yönteminde klinik öncesi çalışmalarda sona gelinirken, 1 yıl içerisinde klinik çalışmalarının başlanması umut ediliyor. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi iş birliğinde yürütülen, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Tümör Biyolojisi ve İmmünolojisi Anabilim Dalındaki hocaları lisansüstü öğrencileri ile yaptıkları çalışmalarda immün hücresel tedavi yöntemiyle kanser hastalarına umut ışığı olacağı belirtildi. "Hastaya uygulanma öncesi aşmadayız" Tıp Fakültesi Tümör Biyolojisi ve İmmünolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Burhan Turgut, kanser ilacı çalışmaları hakkında yaptığı açıklamada, “Bu aşı diye ifade ettiğimiz kanser aşısı, immün hücresel tedavi yani bağışıklık sistemini kansere karşı kullanmakla ilgili bir tedavi. Tabi bu yöntem son 30 yıldır gündemde olan ama son 3-4 yıldır oldukça ilerlemeler kaydedilen, genetik mühendisliğin olaya eklenmesiyle beraber, bir ivme kazanan tedavi yöntemi. Oldukça başarılı sonuçlar var. Avrupa’da ve Amerika’da belirli hasta gruplarına standart tedavi haline gelmiş durumda. Ülkemizde bu konuda öncü olabilecek durumdayız. Özellikle Marmara Araştırma Merkeziyle beraber yaptığımız çalışmalarla belirli bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. Hastaya uygulanma öncesi aşmadayız. İnsan çalışmalarını başlamayı hedefliyoruz. Bununda yakın bir zamanda gerçekleşeceğine inanıyoruz. 6 ay, 1 yıl gibi bir süre içerisinde bunun projelendirilmesi gerekiyor” dedi.
"Gen mühendisliği teknolojisini kullanıyoruz" Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Bahadır Batar ise, “Klinik öncesi çalışmalarımızda yaklaşık 1 yıl önce başladık. Şuan itibarıyla çalışmalarımız devam ettirmekteyiz. Bir yıl içerisinde klinik öncesi çalışmalarımızı tamamlayıp, klinik çalışmalara başlamayı umut ediyoruz. Klinik çalışmalarımızda crıspr diye adlandırılan gen mühendisliği teknolojisini kullanıyoruz. Crıspr teknolojisi ile özellikle hücrelerin genlerinde yeniden düzenlenmeler gerçekleştirilebilmektedir. Biz de klinik öncesi araştırmalarımızda özellikle bağışıklık sisteminde rol oynayan hücrelerin genlerinde yeninden düzenlenmeler yaparak, bu bağışıklık sistemi hücrelerinin, tümör hücrelerini çok daha spesifik olarak tanımasını, güçlü bir immün yanıt oluşturmasını ve tümör hücrelerini ortadan kaldırmasını amaç ediyoruz” ifadelerini kullandı. "Hücresel kanser immün tedavi yöntemini geliştirmeyi amaç ediyoruz” Doç. Dr. Batar, şuanda dünyada modern kanser immün tedavisi çalışmalarının devam ettiğini de ifade ederek, “Bazı faz çalışmaları göstermiştir ki, modern kanser immün tedavisi yöntemlerinin kanser tedavilerinde özellikle büyük başarılara yol açmıştır. Biz de hücresel kanser immün tedavi yöntemini geliştirmeyi amaç ediyoruz” diye konuştu.
Rektör Mümin Şahin de yaptığı açıklamada, “Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Enstitüsü Tümör Biyolojisi ve İmmünolojisi Anabilim Dalındaki hocalarımız, lisansüstü öğrencileriyle gerçekleştirdikleri hücresel immün tedavi, yani kanser aşısı konusunda çalışmalar yürütmektedirler. Hocalarımız laboratuvar çalışmalarını son derece hızlı bir şekilde devam ediyorlar. İnşallah yakın bir zamanda sevinçli haberlerini alacağız. Umut ışığı olacak kanser hastalarımıza, bununla ilgili çalışmalarımız inşallah artarak devam edecek” dedi.
(HLD-