Arıların tatlı yolculuğu başladı, en büyük endişe ise kuraklık

Kovan yüklü kamyonetin belirlenen noktaya gelmesi
-Ön de çiçekler arka fonda kovanların taşınması
-Bir hafta önce bölgeye bırakılan ilk kovanda arıların çalışması
-Arıcı Celal Çay ile röp.
-Çay'ın kontrol edilen kovandaki balın tadına baklama
-Petek kontrolünün yapılması
-Çiçekler içinde arıcıların çalışması
-Yayladaki farklı çiçeklerden görüntü
-Kovanlar ve kovanların konulduğu tepe

( MERSİN ) - Arıların tatlı yolculuğu başladı, en büyük endişe kuraklık- Arıcılar arılarını kır çiçekleriyle kaplı Toros Dağlarının yüksek rakımlarına taşıyor- Beklenen yağmurların gelmemesi halinde arıcılar kuraklıktan endişe ediyor MERSİN

- Mersin'in Erdemli ilçesinde arıcılar arılarını kır çiçekleriyle kaplı Toros Dağları'nın 2 bin 500 rakımlı Eğriçayır Yaylasına taşımaya başladı.
Arılar yazı yaylalarda geçirecek ancak arıcıların bu yıl en büyük endişesi ise kuraklık. Arıcı Celal Çay, yüksek rakımdan dolayı henüz kuraklık etkisinin oluşmadığını ancak beklenen yağışın düşmemesi halinde ciddi problemlerle karşılaşacaklarını söyledi.

Çay, 20 Mayısın ´Dünya Arı Günü´ olduğunu da hatırlatarak, "Arılarımıza sahip çıkalım" dedi.
Arılarını yaz ayını geçirecekleri kır çiçekleriyle kaplı Eğriçayır Yaylası'na taşıdıklarını, bir hafta önce getirdikleri ilk kovanlardaki arıların müthiş bir çalışma içinde olduğunu gördüklerini belirten arıcı Celal Çay, "Özellikle kovanlarda gördüğümüz bu beyaz petekler doğanın çok güzel olduğunu gösteriyor. Arılar bal toplamaya başlamış. Normalde şuanda Anadolu´da bir kuraklık var. Ama yaylamız 2 bin 500 metre yükseklikte olduğu için kurtarıyor. Yüksek rakımdan dolayı henüz kuraklıktan tam olarak etkilenmiş değil. Ama önümüzdeki haftada bir yağış bekliyoruz. Tüm ümidimiz bu yağışlar. Bu yağışlar olursa iyi bir sezon geçireceğimizi düşünüyoruz" dedi.
"Arılar her ay açan farklı çiçeklerden bal topluyor" Yaylalarında herhangi bir çiçek açan ağacın bulunmadığını arıların burada sadece aylara göre açan kır çiçeklerinden bal topladığını ifade eden Çay, "Rakımdan dolayı burada sadece kır çiçekleri açıyor, orman yok. Bu çiçekler balımıza ayrı bir lezzet veriyor. Bu lezzetle de dünyanın en iyi balı seçildi. Burada mayıs ayında bir çiçek açıyor, sonra onlar kapanıyor, haziran ayında başka bir çiçek topluluğu sonra temmuz ayında ve adeta bir çiçek senfonisi oluyor. Her ay her mevsim değişik çiçekler açıyor. Bu çiçeklerin de balımıza müthiş bir etkisi oluyor" diye konuştu.
"Yağmur yağmazsa işimiz zor" Kuraklık tehdidine de değinen Çay, "Anadolu´da bir kuraklık var. Biz de bir ümitle geldik buraya. İnşallah güzel bir sezon olur. Burası yüksek rakımlı olması sebebiyle biraz kurtarıyor gibi görünüyor. Önümüzdeki haftada bir yağmur yağacak görünüyor. Tüm ümidimiz bu yağışlar. Yağmur olursa güzel bir sezon geçireceğimizi düşünüyoruz. Yağmur yağmazsa işimiz zor gerçekten" dedi.
"Arıların önemine dikkat çekiyoruz" 20 Mayısın tüm dünyada ´Dünya Arı Günü´ olarak kutlandığını da hatırlatan Çay, "Arılar olmadığı zaman bütün diğer gıdalarımızı da üretemiyoruz. Arılar sadece bal, polen, propolis üretmiyor. Aynı zamanda bütün gıdalarımızı elma, portakal, armut, buğday gibi gıdalarımızın da üretiminde yer alıyor. Bu yüzden Birleşmiş Milletler (BM) arının dünyamız için çok önemli bir hayvan olduğunun farkına vardı. Birkaç sene önce genel kurulda 20 Mayısın tüm dünyada ´Arı Günü´ olarak kutlanmasına karar verdi. Ülkemizde de biz arıcılar olarak 20 Mayısta her yıl arının önemini anlatıyoruz, çevremizdeki çocuklara yetişkinlere ve arılarımıza sahip çıkalım diyoruz" şeklinde konuştu.
(HSY-
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile