Babasının anısını yaşatmak için kıraathaneyi antikacıya çevirdi

Kıraathanedeki antika ve eski eşyalardan genel ve detay görüntüler
-Kıraathane sahibi Mehmet Birol ile röportaj

( İSTANBUL -ÖZEL)- Antikacıya çevrilen kıraathaneye yoğun ilgi İSTANBUL

- Babasının yıllar önce Bulgaristan’daki komünist rejimden kaçarken yanında getirdiği eşyaları kıraathanesinde sergilemeye başlayan Mehmet Birol, yaklaşık 12 yıldır kıraathanesine gelen müşterilerinin büyük ilgisiyle karşılaşıyor. Asıl amacının babasının anısını yaşatmak ve gençlere eski nesillerin yaşamlarını aktarmak olduğunu belirten Birol, “Ben bu işe yaklaşık 12 sene önce babamın getirdiği 100 kadar parça başladım ve şuanda 150 kadar parçaya ulaştım. Bundan sonra da eski eşya ve antika getiren olursa kıraathanemde sergilerim” dedi.
Yıllar önce Bulgaristan’da iktidara gelen komünist rejim yönetiminden kaçan ve Türkiye’ye sığınan Birol ailesi, beraberinde Bulgaristan’da tarım için kullandıkları aletleri de getirdi. Aradan geçen yıllarda aileye ait bir sandıkta kapalı halde duran eşyalar, Mehmet Birol’un emekli olduğu günlerden sonra Beylikdüzü'nde işletmeye başladığı kıraathanede tekrardan gün yüzüne çıktı. Babasının hatıralarına sahip çıkmak ve gençlere eski nesillerin yaşamlarını anlatmak amacı ile Birol’un yaklaşık 12 yıl önce sergilemeye başladığı aletler ise kıraathaneyi ziyaret eden müşterilerin ilgi odağı oldu. Aradan geçen yıllarda antika ve eski eşyalara ilgisi artan Birol ise, babasından kalan aletlerin dışında farklı bir bölüm daha oluşturarak eski saat, telefon ve çakmak gibi aletleri de sergilemeye başladı.
Gelen müşterilerin getirdiği eşyalar ile birlikte sergisinin yaklaşık 150 parçaya ulaştığını belirten Birol ise, ‘Hayatımın sonuna kadar bu işe devam edeceğim’ diyerek bu işe verdiği önemi bir kez daha belirtti.
“Bu eşyalar evde sandıkta duracağına kıraathanede dursun” Antika ve eski aletlerin kendisi için önemli çok önemli bir hal aldığını belirten Birol, “Babamlar, Bulgaristan’da komünist rejim iktidara geldikten sonra kaçıp Türkiye’ye geldiler. Kendileri çiftçi olduğu için ellerinde bulunan tırpan olsun, orak olsun buna benzer eşyalarını da getirdiler. Bende emekli olduktan sonra kıraathane açtım ve dedim ki ‘Bu antika eşyalar evde sandıkta duracağına kıraathanede dursun hem görüntü olsun hem de babamın anısı yaşasın’. Daha sonra tabi kıraathaneye gelen arkadaşlarında hoşuna gitti ve onlarda ellerindeki antika ve eski eşyaları getirmeye başladı.
Hepsini kıraathanede sergiliyoruz ve büyük ilgi topluyor, görenler fotoğraf çektiriyorlar. Hatta bazılarının çok hoşuna gidiyor gelip bana ‘şu eşyayı bana verir misin’ diyor. Tabi bende bunların babam tarafından Bulgaristan’dan getirildiğini, hatırasının olduğunu ve kıraathaneye bir güzellik kattığını belirterek reddediyorum” diyerek kıraathanesinde başlattığı antika sergisinin hikayesini anlattı. “Antika eşya getiren olursa kıraathanemde sergilerim” Kendisi için antika ve eski eşyaların bir tutku haline geldiğini ifade eden Birol, “Antika ve eski eşyaları biriktirmek hoşuma gidiyor. Babamın eşyalarından ayrı olarak eski para, saat, telefon vb. eşyalar da biriktiriyorum. İlk başta kendime ait birkaç parça eski para, saat ekledim. Tabi bu durumu gören arkadaşlar da kendi evlerinde bulunan eşyaları getirdiler. Ben bu işe yaklaşık 12 sene önce babamın getirdiği 100 kadar parça başladım ve şuanda 150 kadar parçaya ulaştım. Bundan sonra da eski eşya ve antika getiren olursa kıraathanemde sergilerim” dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile