Çoban değil, Birleşmiş Milletler gibi aile

Koyunlardan ve kızlardan drone görüntüsü
-Koyunlardan ve kızlardan farklı açılardan görüntü
-Kızların kendi aralarında yabancı dillerde konuşmasından görüntü
-Baba ve kızları ile röportaj
-Baba ve kızlarının şarkı söylemesinden görüntü

( DENİZLİ -ÖZEL-DRONE)- Bu çobanlar farklı, baba iki kızları üç dil biliyor DENİZLİ

- Denizli’de Gökpınar Baraj Gölü etrafında sürüsünü otlatan çoban ve kızları diğer çobanlardan çok farklı. Yıllarca yurt dışında yaşadıktan sonra Denizli’ye kesin dönüş yapan baba ve kızları çobanlık yapıyor. Çoban baba iki, kızları ise üç dil biliyor. Kızlar ve babaları koyunlarını güderken bildikleri dilleri unutmamak için kendi aralarında İngilizce ve Almanca konuşuyor. Denizlili Hamza Toktaş, 16 yıl Almanya’da yaşadıktan sonra kesin dönüş yaptı. Dört yıldan bu yana Gökpınar Baraj Gölü çevresinde dede mesleği çobanlık yapmaya başlayan Toktaş’a, kızları İlayda ve Dalya’da yardım ediyor. Çobanlık yapan gurbetçi ailede baba Hazma Toktaş Türkçe, Almanca iki dil, kızları İlayda ve Dalya ise Türkçe, İngilizce ve Almanca olmak üzere üç dil biliyor. Baraj gölü çevresindeki otluk alanlarda koyunlarını doğal besleyen çoban baba ve kızları bildikleri dilleri unutmamak için kendi aralarında İngilizce ve Almanca konuşuyor. Sürülerindeki koyun ve keçileri kurban bayramı için hazırlayan baba ve kızları, sürüyü güderken şarkı söylemeyi de ihmal etmiyor. Yıllarca yurt dışında yaşadıktan sonra Türkiye'ye dönüş yapıp ata mesleğine sahip çıktığını belirten çoban Hamza Toktaş, “2016 yılında yurtdışından ülkemize geldim. 2017 yılında dede mesleği olan hayvancılığa başladım. Recep Yazıcıoğlu Gölet’i etrafında hayvanlarımı organik besliyorum. Kızlarım İlayda ve Dalya bana yardım ediyor. Hayvanları otlatırken kendi aramızda Almanca konuşuyoruz. Kızlarım üç dil biliyor. Ben ise iki dil biliyorum. Şu anda kurbana hazırlanıyoruz” dedi.
Sürüyü üç dille güdüyorlar Yurt dışında yaşarken öğrendikleri dilleri unutmamak için koyun sürüsünü güderken sürekli Almanca ve İngilizce konuştuklarını hatırlatan Toktaş'ın küçük büyük İlayda Toktaş da, “Yedi yıl önce Almanya’dan geldik. Babam çobanlık mesleğini sevdiği için bu mesleği yapmaya başladık. Babama destek olmak için hep birlikte hayvanlarımıza bakıyoruz. Türkçe, Almanca ve İngilizce olmak üzere üç dil biliyoruz. Hayvanları güderken bildiğimiz dilleri unutmamak için Almanca ve İngilizce konuşuyoruz” dedi.
Babası ve ablasıyla gölün çevresinde sürüyü güden Dalya Toktaş ise, şöyle konuştu: “Uzun yıllar Almanya’da yaşadık. Babam ve ablam Türkiye’ye dönmek istediği için Türkiye’ye geldik. Babam çobanlık mesleğini uzun yıllardır yapmak istiyordu. Türkiye’ye gelince bu mesleğe başladı.
Bildiğimiz dilleri unutmamak için Almanca ve İngilizce konuşuyoruz. Şimdi de hayvanlarımızı kurbanlık için hazırlıyoruz” dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile