- Emekliler, 6. Dönem Toplu Sözleşme'den beklentilerini açıkladı

Emekli Memursen başkanı Ali Küçükkösen açıklamalar
-Genel ve detay

( ANKARA ) ANKARA

- Memur-Sen Konfedrerasyonu bünyesinde faaliyet gösteren Emekli Memur-Sen, emekli kamu görevlilerinin 6. Dönem Toplu Sözleşme’den talep ve beklentilerini açıkladı.
Ankara Ulus Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasına Memur-Sen Komisyon Başkanları ve üyelerinin yanı sıra emekli kamu görevlileri katıldı.
Açıklamada konuşan Emekli Memur-Sen Genel Başkanı Ali Küçükkösen, alın teri ve akıl teri dökerek milletine ve ülkesine hizmet eden Türkiye’nin emekçileri ve emeklileri olarak inkâr edilemez bir katkılarının olduğunu ifade ederek, “Büyüyen, güçlenen ve gelişen Türkiye’den, refahtan payımızı istiyoruz. Türkiye’nin sıkıntılı, sancılı dönemlerinde külfetten payımıza ve hakkımıza düşeni fazlasıyla yüklendik. Her çalışan için emeklilik kaçınılmazdır. Emeklilik aynı zamanda çalışanların hayalidir. Çünkü çalışan için emeklilik yeni bir üretim, ertelenen planların hayata geçirilmesidir. Bu nedenle emekli, işi biten kişi değil iş yapma sorumluluğu biten kişidir. Öyle de muamele görmelidir” dedi.
Emeklinin maaşı ve geliri azaltılması gereken kişi olarak görüldüğünün altını çizen Küçükkösen, “Gideri azaltılmıyor ama geliri düşürülüyor. Emekli olunca eş, baba ya da anne sıfatı sona ermiyor, sorumlulukları azalmıyor, birçoğunun çocuklarının tahsili devam ediyor. Ancak emeklinin bordrosunda yer alan bazı kalemler, emekli olunca sanki eşten boşanmış, ebeveynlik sorumluluğu yok olmuş gibi devre dışı bırakılıyor. Emekliler evlerini geçindirmek, torunlarının isteklerinin, çocuklarının ihtiyaçlarının karşılanmasına destek olmak zorundalar” ifadelerini kullandı. Ali Küçükkösen, geleneksel aileyi korumanın yolunun öncelikle emekliyi korumaktan geçtiğini söyleyerek, “Bir zamanlar emekli olmak isteyenler ‘nasıl geçineceğim?’ sorusunu sormak zorundaydı. Bu durum son yirmi yılda düzelmeye başladı, ciddi iyileştirmeler yaşandı. Ama ne yazık ki son birkaç yıldır emeklilere yönelik iyileştirmeler geriledi, zayıf kaldı. Emekli olma sürecinde yeniden ‘nasıl geçineceğim’ sorusu sorulmaya başlandı. Emekli bu ülkenin birikimidir, tecrübesidir. Gelecek nesillerin dayanağıdır. Ama ne yazık ki emekli, hak ettiği itibarı yeterince görmüyor” şeklinde konuştu.
Emeklilerin yüzde 39'unun geçinebilmek için tam zamanlı, yüzde 33'ünün yarı zamanlı çalıştığına, çünkü emekli maaşı ile çalışma döneminde kazandıkları maaş arasındaki uçurumun ancak bu şekilde kapandığına vurgu yapan Küçükkösen, “Memur-Sen'in 2021 Haziran ayı araştırmasına göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 801,6 TL, yoksulluk sınırı 8 bin 3 TL’ye yükselmiştir. Görüldüğü gibi açlık sınırı, maalesef asgari ücretin düzeyine çıkmıştır. Bu tablonun emekçilere mesajı; ‘sakın emekli olmayın’dır. 2021 Temmuz ayı enflasyon verileri ise hem emekçinin hem emeklinin maaş ve gelir kaybının artarak devam ettiğini göstermektedir. Aylık enflasyonun yüzde 1.80, 2021 Ocak-Temmuz enflasyonunun yüzde 10.41, on iki aylık enflasyonun ise yüzde 18.95 olduğu enflasyon verileri; 6. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde siyasi iradeye gözlerini ve kulaklarını kapatamayacakları açık bir mesaj vermektedir. Enflasyon maaş ve gelirleri eritmeye, alım gücünü eksiltmeye devam etmektedir” diye konuştu.
Emekliler ile çalışanlar arasında açılan makasın daraltılması gerektiğini belirten Küçükkösen,“Genç sayılacak yaşta emekliye ayrılmış olan emeklilerin kamuda yeniden istihdamına ilişkin sınırlamalar kaldırılmalıdır. Emeklilerin sendika kurma hakkına ilişkin fiili engeller yok sayılmalı, uluslararası sözleşmelerin gereklerine uygun biçimde örgütlenme başta olmak üzere sendikal haklardan yararlanmalarına yönelik teminatlar yürürlüğe konulmalıdır. Kamu görevlisi emeklileri, emekliye ayrıldıkları tarihte üye oldukları sendikaya üyeliklerini devam ettirebilmeli veya en son görev yaptıkları kurumun dâhil olduğu hizmet kolundaki sendikalara üye olabilmelidir” açıklamasında bulundu. Bayram ikramiyesinin bin 100 TL'den bin 500 TL'ye çıkarılması gerektiğini söyleyen Küçükkösen, “Emeklilerden kesinlikle tedavi, ilaç ve reçete katılım payı alınmamalıdır. Bizzat Cumhurbaşkanı tarafından deklare edilen 3600 ek gösterge sözü yerine getirilmelidir” şeklinde konuştu.
(Mİ-
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile