22 yıldır dinmeyen acıyı anlatan sözler: 'Benim ‘annem’ diyen yavrularım yok”

Anma programı
-Vatandaşların yakınlarının mezarı başında dua etmesi
-Mezarlıklara karanfil bırakılması
-Ayşe Düzkaya ve Semra Yaman röportaj
-Detaylar

( SAKARYA ) 22 yıldır dinmeyen acıyı anlatan sözler: "Benim ‘annem’ diyen yavrularım yok”- Marmara depreminde hayatlarını kaybeden vatandaşlar mezarları başında yad edildi SAKARYA

- 17 Ağustos 1999 yılındaki Marmara depreminde hayatını kaybeden Sakaryalılar, Serdivan Deprem Şehitliği'nde mezarı başında yad edildi. Depremde eşini 2 kızını ve torununu kaybeden anne ise 22 yıldır dinmeyen acısını, “Birinin evladı gelip annesine sarıldığı zaman ben o anda kendimden kopuyorum ‘anneciğim’ dediği zaman ama benim ‘annem’ diyen yavrularım yok” sözleriyle dile getirdi. Serdivan Belediyesi, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 22'nci yıl dönümü dolayısıyla Serdivan Deprem Şehitliği'nde anma programı düzenledi.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan anma programına Sakarya Vali Yardımcısı Ersin Emiroğlu, Serdivan İlçe Kaymakamı Muhsin Çatmadım, Serdivan Belediye Başkan Vekili Adem Kümbet, Sakarya İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, STK’lar ve depremde hayatını kaybeden vatandaşların yakınları katıldı.
Anma töreninin sonunda katılım gösteren vatandaşlara helva ve su ikram edilirken Vali Yardımcısı Ersin Emiroğlu ve ilçe Kaymakamı Muhsin Çatmadım deprem şehitlerini mezarları başında ziyaret ederek karanfil bıraktı. İnsanların kalplerinde belli acılar vardır hiçbir zaman kaybolmaz Anma programında konuşma yapan Sakarya Vali Yardımcısı Ersin Emiroğlu, “İnsanların kalplerinde belli acılar vardır hiçbir zaman kaybolmaz, üstü örtülür, közlenir ama içeride hep bir kıvılcım vardır. Bizler senesi devriyesi geldiğinde bu acılarımızı böyle ortamlarda anarız. Rahmeti rahmana kavuşmuşlara yine rabbimizden rahman dileriz” dedi.
Benim ‘annem’ diyen yavrularım yok Depremde eşini, 2 kızını ve torununu kaybeden Ayşe Düzkaya, “Eşimi, 2 kızımı ve torunumu kaybettim. Bende enkazdaydım 10 saat sonra kurtardılar ve helikopterle GATA’ya götürdüler. Hiçbir yerim tutmuyordu. Sinek konduğu zaman rabbimden güç kuvvet istiyordum kovmak için ama olmuyordu. Bu günlerime hamt olsun. Bizler yaşadık rabbim kimseye yaşatmasın çok acı ama isyanımız yok rabbimden geldi. Ciğerimiz yanıyor, biz yaşıyoruz bunu acısı olmayanlar bunu bilmez, senin kardeşin olsa bile bunu bilmez. Birinin evladı gelip annesine sarıldığı zaman ben o anda kendimden kopuyorum ‘anneciğim’ dediği zaman ama benim ‘annem’ diyen yavrularım yok” diye konuştu.
İki yavrumu birden depremde kaybettik Deprem gecesini kıyamet gününe benzeten ve 2 çocuğunu kaybeden Semra Yaman, “Biz o gece kıyamet kopuyor zannettik. Bir yavrumu emziriyordum, bir yavrumda babasıyla başka odaydı. İki yavrumu birden depremde kaybettik. Zaten kendimizde değildik eşim depremde 1 ay kadar Ankara’da yattı. Ömrüm bitti dedim, yaşamamım bitti son geldi dedim. Yavrularıma 15 günde bir geliyorum ama Ağustos ayı geldiğinde içimizde yangın kat kat artıyor. Rabbim düşmanıma dahi böyle bir acı göstermesin ama insan yaşadığını biliyor. Şimdi herkesin acısını derdini paylaşıyoruz. Ülkemize Allah dirlik güzellik versin İnşallah” şeklinde konuştu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile