Yanan bölgelerdeki en büyük tehlike toprak altında

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yangın Güvenlik Uzmanı Serap Mergen ile röp.
-ORMAN YANGINLARI ARŞİV

( ESKİŞEHİR ) -- Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yangın Güvenlik Uzmanı Serap Mergen:- “Sıcaklıkların 30 derecenin üzerinde seyretmesi, nemin yüzde 20’nin altına düşmesi yangınlara zemin hazırlıyor” ESKİŞEHİR

- Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yangın Güvenlik Uzmanı Serap Mergen, yangın bölgelerinde söndürülen ağaçların toprak altında bulunan kısımlarının da yanmaya devam ettiğine dikkat çekerek, "Söndürülen alanlarda yeni oluşacak yangınlara karşı önlemler alınmalıdır" dedi.
Türkiye’nin farklı yerlerinde başlayan ve şu anda da bazı alanlarda devam eden orman yangınlarını söndürme ve soğutma çalışmaları sürüyor. Ülkenin dört bir yanından yangın bölgelerine gönderilen destek ekiplerinin de mücadelesiyle havadan ve karadan çalışmalar yapılıyor. Hava sıcaklıklarının yüksek ve nemin düşük olmasının yangınlara zemin hazırladığını ifade eden Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yangın Güvenlik Uzmanı Serap Mergen, öğle saatlerinde başlayan yangınların hızlı bir şekilde yayıldığını belirtti.
Bazı ağaçların yüzeyde söndürülmesine rağmen toprağın altında yanmaya devam ettiğini söyleyen Mergen, orman yangınlarına müdahale ederken yapılması gerekenler hakkında uyarılarda bulundu. “Akdeniz ikliminin görüldüğü ülkelerde haziran-eylül ayları orman yangınları sezonu olarak geçiyor” Sıcak havalarla birlikte orman yangınlarının dünya genelinde yaşanan bir sorun olduğunu dile getiren Yangın Güvenlik Uzmanı Serap Mergen, “Yangınların ana sebebi küresel ısınma ve iklim değişikliği olarak gösterilebilir. Isınan bir dünyayla karşı karşıyayız ve bununla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Dünya literatüründe vahşi yangınlar olarak adlandırılan bu yangınlar son yıllarda çok sık görülmekte. Bu yangınların çıkma sebeplerinin başında; bilinçsizlik, ihmal, dikkatsizlik, gereken önlemlerin alınmaması ve sabotaj geliyor. Özellikle Akdeniz havzasında bulunan Türkiye, İtalya, Portekiz, Yunanistan gibi ülkelerde ve Akdeniz ikliminin görüldüğü ülkelerde haziran-eylül ayları orman yangınları sezonu olarak geçiyor. Sıcaklıkların 30 derecenin üzerinde seyretmesi, nemin yüzde 20’nin altına düşmesi yangınlara zemin hazırlıyor. Küçük bir arkın ya da bir sigara izmaritinin, ortamda unutulan bir cam kolaylıkla yangını başlatabiliyor. Yaz aylarında elektrik tellerinde de bir genleşme oluyor. Bu genleşme ormanlık arazilerde bulunan tellerde meydana gelirse küçük bir temas ya da hasar yangını başlatabiliyor. Bu sebeple orman yangınları sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın gündeminde olan büyük bir risktir” şeklinde konuştu.
“Küçük bir dikkatsizlik, kaza ya da sabotaj girişimiyle çıkan yangını kontrol altına almak çok zor” Toprak altında yanmaya devam eden ağaçların uygun ortam bulduğu anda tekrar yüzeyde hızlı bir şekilde yayılmaya başladığını söyleyen Mergen, konuyla ilgili olarak şunları söyledi.

“Örneğin yangında kızılçam ağaçları söndürüldü sanırız ancak toprak altından köklerinden yanmaya devam edebilmekte. Uygun ortam bulduğunda hızlı bir şekilde etrafa yayılabiliyor. Şu anda ormanlık alanlarımızdaki kolay yanabilecek maddelerin kuru olduğu, sıcaklıkların 40 derecenin üzerinde olduğu ve nemin düşük olduğu bir dönemdeyiz. Küçük bir dikkatsizlik, kaza ya da sabotaj girişimiyle çıkan yangını kontrol altına almak çok zor. Çünkü orman yangınına müdahalede belli kriterler vardır. Arazinin yapısı, sıcaklık ve nem gibi. Özellikle öğle saatlerinde başlayan çok ciddi bir alana hitap ediyor. Akşam saatlerinde ise zayıflıyor. Kontrol altına alınabilmesi için direkt müdahalenin yanında paralel yöntem veya karşı ateş dediğimiz, hendekler kazılması suretiyle etraftaki bütün yanıcı malzemeler temizlenerek yangını durdurma çalışmaları gerçekleştirilebilir.” (ŞEV-AS-
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile