Mehmet Orhan

Tüm Yazıları

AK PARTİ-MHP İTTİFAKI NEDİR?

Düz pencere`den bakıldığında, Türkiye`nin en sıkıntılı günlerinde işbirliği yapmış olan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde birlikte hareket eden bu iki parti yerel seçim ittifakı ile ilgili neden mesafeli durdular? El ele verip yerel seçimlerde daha avantajlı duruma geçemezler miydi?
Birincisi, her ne kadar Ak Parti ve MHP Cumhur ittifakı ile ülkenin geleceğine birlikte sahip çıkmışlarsa da iki ayrı siyasi parti olduğunu unutmamak gerek.
İki partinin de farklı programları, farklı kadroları, farklı beklentileri varken, özellikle sonradan ciddi sıkıntılar doğurabilecek bir yerel ittifakı ince eleyip sık dokumaları gerekirdi ve nitekim öyle de yaptılar.
Ancak bütün bunlar yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli konu, iki partinin birbirini kırmadan, Cumhur İttifakı`nı dağıtmadan yollarına devam etmeleri. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli şu ana kadar birbirlerine olan nezaketlerini hiç yitirmediler. Ancak parti yöneticilerinin de aynı hassasiyete ve aynı üsluba sahip çıkmaları gerekiyor. Ak Parti-MHP bloğunu parçalamak, karşı ittifak için çok önemli. CHP, İyi Parti ve HDP`nin ittifak yapmalarının önü de bu şekilde kesilmiş oluyor. Özellikle PKK`yı referans alan HDP ile bir şekilde ittifak yapmayı aklından geçiren CHP`nin şimdi iki kere düşünmesi gerekiyor. AK Parti ve MHP`nin ittifak yapmaları, siyasal anlamda CHP için iyi bir gerekçe olacaktı. O gerekçe şimdi elinden alındı. CHP, bundan sonra HDP ile ittifakta ısrar ederse, kaybeden parti durumuna düşecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı Ruhu`nun devam ettiğini ancak, yerel seçimlerde ittifak yapmayacaklarını her seçim bölgesinde kendi adaylarını çıkaracaklarını net bir şekilde ifade etti. Zaten aday çıkararak, ittifak yapmak yerel seçim ittifakının ruhuna aykırı olur. Mantıklı olan, Ak Parti`nin güçlü olduğu yerlerde MHP`nin, MHP`nin güçlü olduğu yerlerde AK Parti`nin aday çıkarmamasıydı.
Peki her iki parti de aday çıkardığı halde bir ittifak söz konusu olabilir mi?
Böyle bir ittifak sadece adı konulmamış bir ittifak olur ve seçmenin doğal uzlaşması neticesinde gerçekleşir. Yani bir seçim bölgesinde Ak Parti`nin kazanma şansı yoksa, Ak Parti seçmeni MHP adayına yönelebilir. Aynı şekilde MHP seçmeni kendi partisinin kazanamayacağını anladığı bir yerde AK Parti adayını tercih edebilir. Bu durum aslında Merkez sağ seçmenin çok öteden beri sandıkta uzlaşma geleneğine dayanıyor.
Yerel Seçim ittifakı yapılmadı diye AK Parti ve MHP`nin başka konularda ittifak ve uzlaşma yapmayacağını düşünmek de hatalı olur. Çünkü, hem Devlet Bahçeli hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke meseleleri ile ilgili yakın çalışmanın, Cumhur İttifakı ruhunun süreceğini açıkladılar. Bu yüzden iki partinin hem yöneticilerinin hem de seçmenlerinin “itti fak bitti” yaklaşımına yönelmeleri son derece yanlış olur. Çünkü, Ak Parti ve MHP, ülke çıkarları, devletin bekası ve millettin birliği adına bu yola girdi ve her iki partinin de bu yoldan dönme gibi bir lüksü yoktur.
Yine iki partinin de her konuda fikir birliği içinde olma zorunluluğu da bulunmuyor. Kimi siyasal ve idari konularda iki parti farklı düşünebilir. Hatta bu farklılık çok keskin bile olabilir. Önemli olan, farklılıkların toptancı bir yaklaşımla ayrılığa dönüşmemesi. İki ayrı siyasi parti var ve kimi konularda iki ayrı yaklaşım da çok olağandır. İki partinin mutlaka uzlaşma yolu ile ortak paydada buluşacağı sorunlar da olacaktır. Ama her konuda iki partinin tek parti gibi hareket etmesi siyasetin ruhuna da aykırıdır.
Sonuç olarak Ak Parti ve MHP, Türkiye adına ellerini birlikte taşın altına koymuşlar ve kamuoyunun da büyük desteğini almışlardır. Her iki parti de yerel seçimlerden güçlenerek çıkacaktır.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile