11. Üroonkoloji Kongresi

Üroonkoloji Derneği Başkanı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağla Çal, "Bazı ağrı kesiciler, gereksiz olarak uzun süreli ve fazla miktarda kullanılması sonucunda böbrek kanserine neden olmaktadır" dedi.


Çal, dernek tarafından Serik ilçesine bağlı Belek beldesinde bir otelde bu yıl 11'incisi düzenlenen "Üroonkoloji Kongresi"nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, her yıl yaklaşık 10 bin kişiden birinin böbrek kanserine yakalandığını, 30 bin kişinin ise bu hastalıktan hayatını kaybettiğini söyledi.

En sık görülen tümör tipinin renal hücreli kanser olduğunu aktaran Çal, böbrek kanserlerinin, erken tanı konulmadığı ve etkin tedavi edilmediği takdirde hastaların ölümüne yol açtığını bildirdi.

Güncel üroloji uygulamalarının, gelişmiş tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde erken tanı ve etkin tedavilerin mümkün olduğunun dile getiren Çal, "Böbrek kanserinin erken evresinde henüz etrafa ya da başka organlara yayılım yapmadığı belirlendiği takdirde hastaların yüzde 90'ının yaşam tehlikeleri bulunmamaktadır" dedi.

Böbrek kanserlerinin çoğunun kalıtsal nedenlerle değil, kansere yol açan kimyasalların ya da dış etkenlerin etkisiyle meydana geldiğini vurgulayan Çal, bunlar arasında ilk sırada tütün ve tütün ürünleri kullanımının yer aldığını anlattı.

Sigara kullanımının, böbrek kanseri riskini yüzde 40 artırdığına dikkati çeken Çal, "Bazı ağrı kesiciler, gereksiz olarak uzun süreli ve fazla miktarda kullanılması sonucunda böbrek kanserine neden olmaktadır. Sebebi ne olursa olsun böbrek kanseri erken evrede saptanırsa cerrahi olarak tedavi edilmektedir" diye konuştu.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Üroloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Sinan Özen ise böbrek kanserinin, tüm yetişkin kanserlerinin yüzde 3'ünü oluşturduğu bilgisini verdi.

Bu hastalığın tedavisine de değinen Özen, ultrason ve tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinin yaygın olarak kullanılmasıyla bu kanserlerin büyük bölümünün erken tespit edildiğini dile getirdi.

Böbrek fonksiyonlarının korunmasının, böbrek kanserli hastaların cerrahi müdahale sonrası yaşam kaliteleri ve süresi için önemli olduğuna işaret eden Özen, "Kanserli böbreğinin tamamı çıkarılan hastaların, kanserleri tekrar etmese bile sadece kitlesi çıkarılanlardan daha kısa yaşadığı gözlemlenmiştir" ifadesini kullandı.

ABD ve Avrupa'dan 15, Türkiye'den 75 katılımcının sunumlarıyla devam edecek kongre yarın sona erecek.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile