13 şehit verdiğimiz saldırıda şok iddialar

13 şehit verdiğimiz saldırıda şok iddialar

13 askerin şehit olduğu çatışmada yer alan askerlerin ifadeleri olay yaratacak...

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 13 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili ifadesi alınan tanık Sedat Tatlıpınar, dönemin Silvan 4. Taktik Tabur Komutanı sanık Binbaşı Milbay Şahin'in daha yüksek yere mevzilenmelerine izin vermediğini söyledi.

Tatlıpınar, 'PKK'lıların telsiz konuşmaları sırasında helikopter istenebilinirdi. Hiçbir şekilde tedbir alınmadı. Saldırı sırasında rütbelilerin çoğu dinleniyordu. Aramızda acemi birliğinden gelen askerler vardı. Birçok konuda sanıkların kusurlu olduğunu düşünüyorum ' dedi.

13 askerin şehit olduğu Silvan saldırısı davasında tanık er komutanları suçladı: 'Birçok konuda sanıkların kusurlu olduğunu düşünüyorum '

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 13 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili ifadeleri alınan tanık erler, mevzi için tehlikeli bir yer seçildiği, yeterince çelik yelek ve sularının bulunmadığını, helikopterlerin de geç geldiğini öne sürerek komutanları suçladı. Tanık er Sedat Tatlıpınar, dönemin Silvan 4. Taktik Tabur Komutanı sanık Binbaşı Milbay Şahin'in daha yüksek yere mevzilenmelerine izin vermediğini söyledi. Tatlıpınar, 'PKK'lıların telsiz konuşmaları sırasında helikopter istenebilirdi. Hiçbir şekilde tedbir alınmadı. Saldırı sırasında rütbelilerin çoğu dinleniyordu. Aramızda acemi birliğinden gelen askerler vardı. Birçok konuda sanıkların kusurlu olduğunu düşünüyorum ' dedi.

Silvan'da 14 Temmuz 2011'de 13 askerin şehit olduğu, 7 askerin yaralandığı terör saldırısında ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle tutuksuz yargılanan Silvan 4. Taktik Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Toprak, 4. Taktik Jandarma Tabur Komutanı Binbaşı Milbay Şahin, 1. Bölük Komutanı Üsteğmen M. Emin Karayüz ve 2. Bölük Komutanı Üsteğmen Necmettin Erdoğan'ın yargılanmasına Diyarbakır 7. Kolordu Askeri Mahkemesi'nde devam edildi.

'SALDIRI BÖLGESİNİN TEHLİKELİ OLDUĞU SÖYLENMİŞTİ '

Sanıkların katılmadığı duruşmada mahkeme heyeti, çatışmaya katılan 21 askerin talimatla alınan ifadelerini okudu. İfadeler özetle şöyle:

Er Süleyman Altınsuyu: 'Dere yatağına yakın yerde mevzilendik. Telsiz kestirmelerinden 15 dakika sonra çatışma başladı. Birliğimizden 12 şehit verdik. Daha güzel ve yüksek yerlerde mevzilenebilirdik. Arazi çok kötüydü. Saldırı bölgesinin tehlikeli olduğu söylenmişti. Ama komutan bu şekilde mevzilenmemizi istedi. Çelik yelek yeteri kadar yoktu. '

'HELİKOPTERLER GEÇ GELDİĞİ İÇİN İKİ YARALI ASKER ŞEHİT DÜŞECEKTİ '


Er Seryan Sedar: 'Toplam 3 Çin bixisi vardı. Bizim bixi tutukluk yaptı. Kobra ve Skorsky helikopterler geç geldi. Helikopterler geç geldiği için iki yaralı asker neredeyse şehit düşecekti ' dedi.

'KOMUTANIMIZ YÜKSEK YERE MEVZİLENMEMİZE İZİN VERMEDİ '

Er Sedat Tatlıpınar: 'Yorgunluktan bazı askerler botlarını çıkarıp uyudu. Komutanımıza bu yerin alçak olduğunu söyledik ve 'daha yüksek bir yere mevzilenelim' dedik. Ancak Milbay Şahin komutanımız yüksek yere mevzilenmemize izin vermedi. Daha yüksek bir yerde olsaydık bu kadar fazla şehit vermezdik. Yangın çıkmadan önce askerler şehit olmuştu. Saldırıdan 40-45 dakika sonra helikopterler geldi. Kestirmeler alındığı zaman helikopter istenebilirdi. Sanıkların kusurlu olduğunu düşünüyorum. Yeteri kadar tedbir alınmadı. Saldırı sırasında rütbelilerin çoğu dinleniyordu. Bölgede bulunan 96 askerden bazıları acemiydi ve ilk kez böylesi bir operasyona katılıyordu. Suyumuz da azdı. '

'ÜSTEĞMEN ASKERDEN ÇELİK YELEK ALDI '


Er Faruk Birbaşlı: 'Bazı askerler operasyona katılmak istememelerine rağmen götürüldü. Birliğimizden çıktığımızda yeteri kadar su alamadık. Hava da sıcak olduğu için susuzluktan herkes bitkindi. Teröristler de sol tarafımızdan sızdı. Her yerden ateş açıyorlardı. Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz, bizim mevziye gelerek 'bana çelik yelek verin, teröristlerin geldiği yere doğru gideceğim' dedi. Bir arkadaşımız çelik yeleğini verdi. Ancak Karagöz'ün teröristlerin bulunduğu yere gitmediğini gördük. Susuzluktan bayılan oldu. Yorgun olduğumuz söyledik ama yine de operasyona götürdüler. '

'BEN EVLADIMI KİME TESLİM ETTİM '

Söz alan şehit Noyan Aydın'ın annesi Ayşe Aydın, 'Helikopter neden geç geldi? Oğlum kan kaybından şehit oldu, ilk yardım zamanında yapılsa kurtulabilirdi. Bazı askerler komutanların bir suçu olmadığını söylüyor. Madem her şey yolunda ise bu teröristler nasıl içlerine kadar sızmış? Madem herkes nöbette ve uyuyan yoksa kaç terörist öldürdünüz? Bu ifadeleri kabul etmiyorum. Milbay Şahin çatışmanın yaşanacağını biliyordu. Biz Ankara'dan buraya uçakla bir saatte geliyoruz. Diyarbakır'dan bir helikopter Silvan'a kaç saatte gidiyor acaba? Bu kadar bilgi varken, teröristler bu eylemi nasıl yapıyor? Ben evladımı kime teslim ettim? Niye çıktı o dağa? Bu devlet oğlumu koruyamıyorsa ben ne diyeyim. Benim oğlumun elinde neden silahı yoktu ' diye tepki gösterdi.

'KOMUTAN SAKLANDI ' TARTIŞMASI

Şehit Ufuk Başarı'nın babası İsa Başarı ise, 'Saldırı sırasında Milbay Şahin nerede saklanmış? Diğer komutanlar olay sırasında neredeydi? Saniyede bin taktik değiştiren bir ordu o gün neden taktik değiştirmedi. Çatışma haberi geldiği zaman mevzilerin yeri değiştirilebilirdi ' dedi. Milbay Şahin'in avukatı Nail Karaaslan 'Komutan böyle bir ifadeyi hak etmiyor. Lütfen daha hassas olalım ' dedi. Bunun üzerine Ayşe Aydın ağlayarak, 'Ne hassası olacağız. Benim evladım gitti ' diye bağırınca mahkeme başkanı, 'Böyle yaparsanız sizi duruşmadan atarım. İlk günden bu yana hep bağırıyorsunuz ' diye uyardı. Yaşanan kısa süreli gerginliğin ardından duruşmaya devam edildi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN SİVİL HEYET GÖREVLENDİRMİŞ

Mahkeme heyetine 2 sayfalık bir dilekçe veren şehit yakını Ayşe Aydın, 'Silvan Taktik Komutanı Murat Albay, operasyona gitmeyelim, o bölgeye gidersek çok zayiat veririz' dedi. Buna rağmen 96 askere operasyona gidin emrini kim verdi. Oğlumu emanet ettiğim şekilde bana geri vermeyen Ünal Karaosmanoğlu neden sanık sandalyesinde değil? Operasyon emrini verip yavrularımızı teröristlerin kucağına atan bölge komutanı binbaşı Ali Duran'dan ne farkı var ' şeklinde sorular yöneltti. Ayşe Aydın ayrıca Başbakan Erdoğan tarafından görevlendirilen sivil bilirkişi heyetinin raporunu istedi.

Söz alan şehit Aykut Delimehmetoğlu'nun babası Beytullah Delimehmetoğlu ise, geçen ay kendisine isimsiz bir mektubun geldiğini söyledi. Saldırıdan bir gün önce Avaşin ve Aşüt kod adlı PKK'lıların yaptığı telsiz görüşmelerinde askerlerin oraya bir gün önce gelindiğinden haberdar olduğunun iddia edildiğini belirterek mektubu mahkeme heyetine verdi. Bu iddia üzerine sanık avukatlarından Nail Karaaslan, 'Teröristler bir gün önceden oraya gidileceğini biliyorsa bu bir felakettir ' dedi.

Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıkların tutuklanması ve dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu hakkındaki suç duyurusu talebini reddederek duruşmayı erteledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile